Maduro yanlıları oy kullanmak için sabahın erken saatlerinden itibaren oy verme merkezlerini doldururken sağ muhalefet koalisyonu Demokratik Birlik Masasının (MUD) çağrısıyla seçimleri boykot eden muhalifler de sokaklardaki yerlerini aldı. Protestocular polis merkezlerini ateşe verdi ve motorize polis birliklerine bombalı saldırıda bulundu. Güvenlik güçleriyle çatışmalar ise gün boyu sürdü. MUD çıkan çatışmalarda ülke genelinde 14 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ancak savcılık tarafından 10 kişinin ölümü doğrulandı. Yaşamını yitirenlerin ikisinin polis olduğu açıklandı.
Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Freddy Guevara Twitter üzerinden seçim günü için ayaklanma çağrısı yapmıştı. Hükümet ise seçim gününde herhangi bir şiddet eylemine izin verilmeyeceğini duyurmuştu. Ülkede 2 Ağustos'a kadar protesto gösterisi düzenlemek ya da bu gösterilere katılmak yasaklanmıştı.
KATILIM YÜZDE 41,53
Hükümetteki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisinin (PSUV) önde gelen isimlerinden eski dış işleri bakanı Delcy Rodriguez, Cilia Flores ve Diosdado Cabello'da milletvekili olarak sandıktan çıkan isimler arasında. Seçimde 364 üye adaylardan geri kalan 181 üye ise yerli halklar, emekliler, öğrenciler, iş insanları gibi kesimlerden seçildi. Kurucu Meclis, temsilcilerin seçilmesinden 72 saat sonra kurulacak. Her belediyede bir kurucu meclis olacak.
Ulusal Seçim Konseyi, yeni bir anayasa yazma yetkisine de sahip olacak Kurucu Meclis seçimlerine katılımı yüzde yüzde 41,53 olarak açıkladı. Bu 8 milyon 89 bin 320 kişi anlamına geliyor.
Seçimi boykot eden MUD'un Kurucu Meclis'e karşı 16 Temmuz'daki sembolik referandumuna katılanların sayısı 7 milyon 186 bin 170 olarak açıklanmıştı. Fakat sonuçları bağlayıcı olmayan bu referandumda mükerrer oy kullanıldığı iddiaları; özellikle yurtdışında kayıtlı 102 bin seçmen varken yurtdışındaki sandıklardan 600 bin oy çıkması şaibe yaratmıştı.
''KURUCU MECLİSİ TANIMIYORUZ''
Venezuela'da sağ muhalefeti destekleyen Costa Rica, Brezilya, Meksika, İspanya, Şili, Amerikan Devletleri Organizasyonu ise Maduro'yu Kurucu Meclis kararından vazgeçmeye çağırarak yeni meclisi tanımayacaklarını açıkladı.
ABD Devlet Başkanı Donald Trump, Kurucu Meclis'in hayata geçirilmesi halinde Venezuela'yı "hızlı ve ekonomik yaptırımla" tehdit etmişti. İspanya da Avrupa Birliğine (AB) Venezuela üzerinden yaptırım uygulamayı önermişti.
Sağ muhalefeti destekleyen ülkeler Maduro'nun, kurucu meclis kararıyla anayasayı, şiddet gösterilerine karşı sert tutumuyla ise insan haklarını ihlal ettiği ileri sürüyor.
SOSYALİZMİ ÇÖKERTME KAMPANYASI OLARAK GÖRÜYORLAR
Sağ muhalefet de elindeki Ulusal Meclisin yetkilerini elinden alacağı ve bunu da demokrasiye aykırı olduğu gerekçesiyle Kurucu Meclise karşı çıkıyor. Başkan Maduro ülkedeki sorunların tek çözümünün Kurucu Meclis olduğunu söylüyor. Hükümet sağ muhalefetin çağrısıyla Nisan başından beri devam eden şiddet eylemlerini "terör" olarak adlandırıyor. Muhalefetin iddialarının Venezuela'da sosyalizmin çökertilmesi kampanyasının bir parçası olduğunu söyleyen Maduro, başta ABD olmak üzere Venezuela karşıtı devletleri ve sağ muhalefeti Venezuela'da sosyalizmin çökertilmesi kampanyasını desteklemekle suçluyor.
Kurucu Meclis kararı, 1 Mayıs'ta Bolivarcı anayasanın "devleti dönüştürmek" amacıyla bir kurucu meclis toplamasına izin veren 347. maddesine dayanarak alınmıştı. Kurucu Meclis, çoğu sağcıların elinde olan Ulusal Meclis'i devre dışı bırakmayı planlıyor.
Ülkede Nisan başından beri süren şiddet olaylarında ölenlerin sayısı 120'yi geçti.