Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasında yaşanan gerilime çözüm bulmak amacıyla önceki gün Suudi Arabistan ve Kuveyt'te temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün de Katar'ın başkenti Doha'da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile görüştü. Dün öğlen saatlerinde Katar'ın başkenti Doha'ya gelen Erdoğan'ı Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani havalimanında karşıladı. İlk olarak baş başa görüşen Erdoğan ve Al Sani, daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık yaptı. Al Sani, Erdoğan onuruna öğle yemeği verdi.
Görüşmelerde bazı Körfez ülkeleriyle Katar arasında yaşanan gerilim konusunun yanı sıra Suriye, Irak ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere bölgesel gelişmeler de değerlendirildi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan ziyaretlerinde Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmelerle terörle mücadele gibi bölgesel meselelerin de ele alındığını belirtti. Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin Körfez bölgesinde yaşanan krizin aşılması amacıyla Kuveyt tarafından sürdürülen çabalara ve diğer girişimlere destek verdiğini ifade etmişler, krizin müzakere ve diyalog yoluyla çözümü için mevcut girişimlerin devam ettirilmesi hususunda muhataplarıyla mutabık kalmışlardır" dedi.
'BUGÜN DE BEKA MÜCADELESİ VERİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış Anlaşması'nın yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye'nin o zaman olduğu gibi bugün de beka mücadelesi verdiğinin altını çizdi ve "Türk milleti 15 Temmuz'da vatanın bağımsızlığı için neler yapabileceğini gösterdi" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, Cumhuriyet'in kurucu belgesi olan Lozan Barış Anlaşması'nın imzalanmasının 94'üncü yıldönümü olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Aziz milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescil edilmiştir . Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de varlığına kasteden çeşitli saldırılara karşı bir beka mücadelesi yürütmektedir. Bu beka mücadelesinde en büyük güç kaynağımız, yaklaşık bir asır önce olduğu gibi kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla milletimizin tamamının istiklal ve istikballerine olan sarsılmaz bağlılıklarıdır. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında sergilenen direniş milletin kararlılığını, vatanı, bağımsızlığı ve iradesini korumak için neleri göze alabileceğini bir kez daha göstermiştir. Asker elbisesi giymiş teröristler eliyle gerçekleştirilmek istenen işgal teşebbüsüne karşı 80 milyonun bütün fertleri 'Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan' ilkeleri etrafında birleşmiş, kenetlenmiştir."