Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
Enerji hem ulusal hem de uluslararası düzeyde her zaman önemini koruyan sektörlerden biridir. Zira enerji konusu dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım, hangi dönemde olursak olalım hayatımızı idame ettirebilmemiz ve halkımızın refahını arttırmak için olmazsa olmaz bir ihtiyacımızdır. Günümüzde ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeyinin ölçüsü enerjiye olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak bir amacımızın olduğunu ifade etmek isterimiz. Bu amaç petrol başta olmak üzere bütün enerji kaynaklarının maliyet, çevre boyutuyla dahil en iyi ve verimli kullanımı sağlayacak, dünyadaki bütün toplumların refahına katkıda bulunmak olacaktır.
KOMŞU ÜLKELERİN ENERJİ GÜVENLİĞİNE KATKISINI BEKLİYORUZ
Bizim için enerji lokomotif unsurlardan bir tanesi. Nihai amaç enerji güvenliliğini, çeşitliliğini arttırarak milletimizin güvenliğini ve refahını sağlamaktır. Bütün komşu bölge ülkelerinin enerji güvenliğine de katkı sunmayı önemsiyoruz. Hidrokarbonların üretim, tüketimlerinde önemli değişiklikler yaşandığını görmekteyiz. Enerji alanındaki aktörlerin çoğaldığını, yeni üretici ülkelerin piyasaya girdiğini, tüketimin OCED üyelerinden Asya kıtasına, kalkınmakta olan ülkelere kaydığını müşahade etmekteyiz. Bu değişim karşısında en doğru seçimi yapmaya, en doğru kararları vermeye mecburuz. Enerji güvenliği kavramının önemli bir boyutu da siyasi sorunların çözülmesi, gerek kaynak ülkelerde gerek güzergâh ülkelerde huzurun ve barışın tesis edilmesidir.
SORUNLARI ÇÖZERKEN SORUN ÇIKARMAMAYA ÖZEN GÖSTERİLMELİ
Terör başta olmak üzere asimetrik tehlikelerle etkinlikle mücadele şarttır. Bu mücadelenin bir terör örgütüyle terörle mücadele yapılmayacağı aşikârdır. Sorunları çözerken sorun çıkarmamalıyız. Bizim bakımımızdan enerji bir ihtilaf değil bir işbirliği alanıdır. Bu tutumumuzu sözle değil icraatlarla da ortaya koymaktayız. Bunun en önemli kanıtı ve göstergesi enerji alanında geçmişte hayata geçirdiğimiz projelerin yanısıra gelecekte tamamlamayı ön gördüğümüz projelerdir.
AZERBAYCAN'DAN İLAVE 6 MİLYAR METREKÜP DOĞALGAZ ALACAĞIZ
TANAP'ın devreye girmesiyle Türkiye Azerbaycan her yıl ilavee 6 milyon metreküp doğalgaz alacaktır. Bu gazın Transatlantik boru hattıyla Avrupa'daki tüketici ülkelere ulaşması mümkün hale gelecektir. Rusya ile gerçekleştireceğimiz Türk Akım Projesi de ayrıca katkı sağlayacaktır. Türkiye bu kongrenin konusuyla uyumlu olarak enerji geleceğimize bir köprü oluşturmaktadır. Ülkemiz Doğu Akdeniz kaynaklarının Avrupa'ya ulaştırılmasına her zaman yapıcı bir rol oynamaya hazırdır ve kararlıdır.
MİLLİ ENERJİ VE MADENLERDE KAPSAYICI BİR ROLE SAHİBİZ
Önümüzdeki günlerde Doğu Akdeniz'deki tasarruflardan kaçınılmasını uzun zamandan beri telkin etmekteyiz. Türkiye Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar koruyacaktır. Kıbrıs Rum Liderliği barışın önünü tıkamak, tek yanlı aramalar yerine yapıcı bir tutuma girmesinde fayda vardır. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından ilk yakıt olarak tabir edilen enerji verimliliği arttırılması ve yerini yenilebilir kaynaklardan azami ölçülerde istifade edilmesi nükleer enerjinin de kullandığımız kaynaklar arasına eklenmesi, enerjiyi depolama kapasitesinin arttırılması için gereken altyapının gerçekleştirilmesi kararlılıkla attığımız adımlardan sadece birkaçıdır. Milli enerji ve madenler politikasıyla yaklaşımımızın çok yönlü ve kapsayıcı rolünü ortaya koyduk.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLERİYLE MÜCADELEYE KATKI SUNUYORUZ
2023 hedeflerimizden enerji sepetimiz içindeki yenilenebilir enerji payını yüzde 30 seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede yenilenebilir kaynaklardan enerji üretirken aynı zamanda teknoloji bağlamında kendimizi daha da geliştirmeyi ve küresel iklim değişiklikleri mücadele çabalarına daha fazla katkı sağlamayı öngörüyoruz. Sinop ve Akkuyu'daki nükleer santralinin 2023'de hayata geçirmeyi öngörüyoruz.
AYRINTILAR GELİYOR...