İşte Ekrem Kızıltaş'ın Takvim Gazetesi'nde yayınlanan yazısı;
Yarısı su ile dolu olan bardak kimilerine göre boştur. Ağzına kadar dolu olması gerektiğini düşünürler çünkü. Ancak başka bazıları da, yarısına kadar su olan bardağı dolu olarak kabul edebilirler. Hele de bardakta bir süre önce daha az su olduğunu biliyorlarsa... Yavaş yavaş da olsa su miktarı artan bardak, dolmaya adaydır çünkü.
Yüzde 99'u Müslüman olarak bilinen Türkiye'de inanç ve ibadetle alakalı durumun tam olarak ne olduğu, merak edilen hususlardan birisidir. Bu sebeple olacak inanç veibadetle ilgili araştırmalar ilgi ile takip edilir ve geniş bir çerçevede tartışılır.
İNANÇ VE İBADET ANKETİ
MAK Danışmanlık tarafından Ramazan Ayı içerisinde yapılan inanç ve ibadet temelli bir araştırma, ülkemizin inanç ve ibadet açısından ne durumda olduğu ile alakalı olarak önemli veriler ihtiva ediyor.
Araştırma ile alakalı yorum yapan birçok isim, konuya yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizin inanç ve ibadetler açısından durumunun pek de iyi olmadığı penceresinden yani kötümser bakmayı tercih etmişler. Çok daha iyi neticeler bekleyenlerin, mevcut verilere kötümser bakmaları, normal.
Ancak, aynı konuda bundan öncesine nazaran ne durumda olunduğu yani mevcut halin iyiye doğru mu yoksa kötüye doğru mu gidişi gösterdiği tespit edilebilseydi, herhalde daha sağlıklı yorumlar yapılabilirdi.
Mesela mevcut araştırmadaki veriler, bundan 5, 10, 20 sene önce yapılmış benzer sorular ihtiva eden araştırmalarla mukayese edilebilseydi, yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde inanç ve ibadetler açısından ne durumda olunduğu daha sağlıklı bir şekilde tespit edilmiş olurdu.
12-18 Haziran 2017 tarihleri arasında, 30 büyükşehir, 23 il ve 154 ilçede 5.400 kişi ile yüz yüze görüşme ile gerçekleştirilen 'Türkiye'de Toplumun Dine ve Dini Değerlere Bakışı' başlıklı araştırmayı bulup okumanız ve üzerinde düşünmenizde fayda var.
Ne yapıyoruz şimdi?..
'Allah'ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz' şeklindeki soruya deneklerin yüzde 86'sı evet cevabı vermiş. Aynı soruya 'Allah'ın varlığına ve bizi yarattığına inanıyorum ama her şeye karıştığını / karışacağını düşünmüyorum' cevabı verenlerin oranı yüzde 6, 'inanmıyorum' cevabı verenlerin oranı yüzde 4, farklı sebeplerle cevap vermeyenlerin oranı da yüzde 4.
Katılanların yüzde 25'i evlerinde Kur'an-ı Kerim olduğunu ve muntazaman okuduklarını, yüzde 32'si Kur'an-ı Kerim olduğunu ama pek okumadıklarını, yüzde 33 olmadığını söylerken yüzde 10'u bu soruya cevap vermemiş.
Ahirete inandıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 73 iken, ahirete inansalar da hesaba çekileceğine inanmayanların oranı yüzde 10. Bu soruya 'inanmıyorum' diyenlerin oranı yüzde 9, kararsızlarınki ise yüzde 8.
Araştırmada başka dikkat çekici detaylar da var şüphesiz. Kur'an-ı Kerim'i aslından okuyabilenlerin oranı yüzde 32 iken, Peygamber Efendimiz'in (sav) hayatını okuyanların oranı yüzde 23 mesela.
Ramazan boyunca oruç tutanların oranı yüzde 45, Ramazan'ın bir bölümünde oruçtutanlarınki ise yüzde 25 araştırmaya göre. 5 vakit namaz kıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 22.
Arada kılarım, Cuma, teravih ve bayram namazlarını kaçırmam diyenlerin ise yüzde 26.
Tablo pek iç açıcı değil, tamam.
Ancak sonuçlara iyimserlikle bakılacak olursa, durum pek de fena değil aslında.
Çok daha iyi olması gerektiği konusunda kimsenin itirazı yok tabii. Ama Allah (cc) korusun, daha kötüsü de olabilirdi...
Tablo şu veya bu şekilde ortada...
Şimdi mesele bizim ne yapacağımızla ilgili...
Evet, ne yapıyoruz şimdi?..