Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki şehri Soçi'de tarihi bir zirveye imza attı. Putin ve Erdoğan'ın baş başa ve heyetler arası görüşmesi yaklaşık 3 saat sürdü. Çalışma yemeğinin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Ağustostan bu yana Putin ile beşinci kez bir araya geldiğini belirten Putin, "Sık sık telefonda görüşmelerimiz devam ediyor. Bu görüşmeler sayesinde siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. Münasebetlerimizin çok daha ileri taşınması noktasında her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor. Bunda şüphesiz iki ülke liderliğinin sınamalar karşısında gösterdiği sağduyulu yaklaşımın büyük önemi var" dedi. Görüşmede, Suriye'deki kriz başka olmak üzere bölgesel sorunların ele alındığını belirten Erdoğan şu mesajları verdi:
HEBA EDİLMEMELİ
Ülkelerimiz için Suriye 6 yıldır kanayan bir yara. Dünyanın diğer bölgelerinde çocuklar sokaklarda neşe içinde oynarken, baharın, yeşilin, güneşin güzelliğini doyasıya yaşarken, Suriyeli çocukların her gün ölümle burun buruna gelmesi bizlerin ortak acısıdır. Suriye ile 911 kilometre sınırı olan, aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz. Hemen yanı başımızda yükselen çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz? Çocukların, kadınların, yaşlıların kimyasal ve konvansiyonel silahlarla katledilmesine nasıl gözlerimizi kapatabiliriz? Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi şekilde arzu ediyor. Türkiye, Rusya, İran garantörlüğünde uygulanan ateşkes veya yeni adıyla çatışmasızlık, siyasi çözüm çalışmalarının başarıya ulaşması için önemli bir fırsat penceresi oluşturulmuştur. Bu altın fırsatın heba edilmemesi gerekir. Garantörler olarak yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda son derece hassas hareket etmeliyiz.
ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ İDLİB OLACAK
Ta başından itibaren her yerde güvenli bölge ifadesini kullandım, bugün de kullanıyorum, kullanacağız. O da ağırlık olarak Rai-Cerablus arası güneye doğru olan 4-5 bin kilometrekarelik bir alan. Şimdi bir de çatışmasızlık bölgesi çıktı ki bu bölge de İdlib bölgesi. İdlib bölgesinde şu anda malum ağırlık Halep'ten kaçan insanların oradaki yaşam mücadelesi var. İdlib'de zaman zaman ciddi sıkıntılar oluyor. Şimdi ise oradaki bir yeşil hat ile bir çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu çatışmasızlık bölgesi korunmaya devam eder.
ASTANA'DA GÖRÜŞÜLÜYOR
Bugün Sayın Başkan ile onu da yine harita üzerinde müzakere ettik, görüştük. Astana'daki önemli konulardan biri de bu. Bugün oradan da olumlu kararlar çıkmak suretiyle bu çatışmasızlığın bir karara bağlanması Suriye'de önemli bir adımın atılmasına da vesile olur.
TRUMP DA DESTEKLİYOR
Putin
çatışmasızlık bölgesinin uçuşa kapalı olacağını söyledi. Konuyla ilgili bir soruya Putin, "Adı ne olursa olsun güvenli bölge, çatışmasızlık bölgesi... Önemli olan çatışmaların durdurulması ve varılan anlaşmanın denetlenmesinin garanti edilmesi gerekiyor. Çatışmasızlık bölgesi olacağına göre uçuşlara kapalı olacak aynı zamanda. Fakat orada herhangi bir askeri hareketlilik olmayacak. Bütün bunlar ince detay. Bizim istihbarat güçlerimiz zaten bunun için temas halinde" yanıtını verdi. Rusya, Türkiye ve İran'ın bu formülün oluşturulmasına en büyük katkıda bulunan ülkeler olduğunu belirten Putin şunları söyledi: ABD Başkanı Trump'ın ifadesinde 'çatışmasızlık bölgesi' ifadesi kullanıldı. Sayın Trump ile telefonda bu konuyu görüştük. Anladığım kadarıyla ABD yönetimi bu fikirleri destekliyor. Önce Rus tarafı ön görüşme yaptı Şam ve Tahran ile. Hepimizin ortak düşüncesi belirli mekanizmaların oluşturulması doğrultusundadır. Kanlı çatışmaların durdurulması gerekiyor ve siyasi diyalogun başlatılmasına zemin sağlamamız lazım. Bu konuda Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşlerimiz ortak, tamamen aynı.
ADIMLARIMIZ BÖLGENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK
Başbaşa görüşmeler öncesi iki lider selamlama konuşması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine "Özellikle değerli dostumuzun bu davetine Karadeniz'in bir yanından bir yanına gelmek suretiyle bu buluşmayı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum" diyerek başladı. Erdoğan, "Üzerimizde önemli sorumlulukların olduğu bir dönemi yaşıyoruz. İnanıyorum ki Rusya ve Türkiye'nin burada atacağı adım, bölgenin kaderini değiştirecektir" dedi.
İLİŞKİLERİMİZ ÖZEL KARAKTERE SAHİP
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise selamlama konuşmasında "Sizinle görüşme trafiğimiz, Türk-Rus ilişkilerinin tam normalleşme sürecini tamamladıktan sonra çok özel bir karaktere sahip olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. Rusya'ya hoş geldiniz. Türkiye'deki iç siyasi durumun daha ileri gitmesi, Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesini olumlu etkileyecektir. Çünkü sizinle beraber alacağımız kararların büyük bölümü stratejik öneme sahip olduğundan parlamentolarımızın onayını gerektiriyor" ifadelerini kullandı.
BAŞKANLIK REZİDANSINDA HEYETLERARASI GÖRÜŞMELER
İki
lider, Rusya Devlet Başkanlığı Rezidansı'nda bir araya geldi. Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan hazır bulunurken, Rus heyetinde de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov yer aldı
SINIRDA DÜŞMAN BİR YAPIYA İZİN VERMEYİZ
Suriye krizinin çözümünün siyasi süreç neticesinde hal yoluna gireceğini belirten Erdoğan, tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlılık mesajı verdi:
Suriye'deki tüm terör örgütleriyle mücadeleyi Suriye'nin geleceği, Suriye halkının bekası ve dünyanın huzuru bakımından gerekli görüyoruz.
Bizler bugüne kadar terör örgütleri arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz. YPG, DEAŞ, El Kaide bizim nazarımızda aynıdır, aralarında hiçbir fark yoktur. Bunların tamamı kandan, kaostan ve gözyaşından beslenen vampirlerdir. Terör örgütlerinin kökünün kazınması hepimizin ortak sorumluluğudur.
Güney sınırımız boyunca milli birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden düşman bir yapını oluşmasına izin veremeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz.