Yüksek Seçim Kurulu, milletin 16 Nisan'da ortaya koyduğu iradenin ortadan kaldırılması için yapılan iptal başvurularının tamamını reddetti. YSK, milli iradeye karşı hazımsızlığı ile kamuoyunu tahrik eden CHP'ye de ders gibi cevap vermiş oldu. YSK bu kararını alırken, anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki seçme ve seçilme hakkına dayandı. YSK, dün toplanarak CHP, HDP ve Vatan Partisi ile bu partilerin yönlendirdiği bin 500 kişinin referandumun iptali yönündeki başvurularını ele aldı. Yaklaşık 7 saat süren toplantı sonunda Kurul, 1'e karşı 10 üyenin oyuyla başvuruların tamamının reddine karar verdi.
GEREKÇE SEÇME HAKKI
YSK kararı şu ifadelerle duyuruldu: "CHP, HDP ve Vatan Partisi tarafından
ayrı ayrı YSK'ya sunulan dilekçeler
le 16 Nisan'da yapılan anayasa değişikliği
halk oylamasının tam kanunsuzluk
nedeniyle iptaline ilişkin talepler saat
10.30'da başlayan YSK toplantısında
görüşülmüş, yapılan değerlendirmeler
neticesinde her 3 talebinde de ayrı ayrı
oylanması sonucunda 10 üyenin ret, 1
üyenin kabul yönündeki oyları ve oyçokluğu ile reddine karar verilmiştir."
YSK, dünkü kararını alırken, 16
Nisan halk oylamasının yapıldığı
gün mühürsüz oy pusularının
da geçerli sayılması yönündekikararında yer alan gerekçeleri
göz önünde bulundurdu. YSK,
yapılan başvuruların temel dayanağının
mühürsüz oy pusulaları olduğunu belirterek,
bu pusuların geçerli olduğuna ilişkin
daha önceki yıllarda kararlar verilmiş
olmasını kararına gerekçe yaptı.
'MİLLET İRADESİNİ KORUDUK'
Toplantıda "Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik görevlileri kontrolünde oy kullanılması" ve başka illere taşıma yoluyla oy kullanılması gibi iddialar da ele alındı. Ret yönünde oy kullanan çoğunluktaki üyeler, seçim güvenliğini korumaya yönelik yasada, birden çok tedbir bulunduğunu, bu tedbirlerin halk oylaması sırasında uygulandığını belirterek, "Seçim güvenliği yasadaki bu tedbirlerle sağlanıyor. Milletin iradesi yasada zaten diğer kurallarla korunan seçim güvenliği şekil şartlarından birine feda edilemez. Bizim görevimiz, millet iradesini korumaktır" dedikleri öğrenildi. Başvuruların kabulü ve referandumların yenilenmesi yönünde oy kullanan Yargıtay kökenli Cengiz Topaktaş, 16 Nisan'daki toplantıda mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesi yönünde oy kullanmıştı.
SEÇMENE YÜKLENECEK KUSUR YOK
YSK Başkanı Sadi Güven, mühürsüz pusula ve zarfların geçerli sayılmasına ilişkin kararı, "Seçmene yüklenebilecek bir kusur olmamasına rağmen anayasal hakkını kendisinden beklenen yükümlülüklere uygun olarak kullanan seçmenin oyunun geçerli sayılmamasının, yönetime katılma hakkının özünü ortadan kaldıracak bir sonuç yaratacağı açıktır" ifadeleriyle değerlendirmişti. YSK Başkanı Güven, pusulaların YSK filigranlı olduğunu anımsatarak, "Gerçek oy, gerçek seçmen, gerçek mühür bu şekilde basıldı" ifadelerini kullanmıştı.