Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Karargâhı'ndaki olaylara ilişkin soruşturmayı tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, 7 general, 19 albay, 9 yarbay, 39 binbaşının aralarında bulunduğu toplam 150 şüpheli hakkında 436 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Şüphelilerden 132'sinin tutuklu, 12'sinin firari olduğu belirtilirken, 6'sının hakkında ise adli kontrol bulunduğu kaydedildi. İddianamede, 1 numaralı şüphelinin Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer alan eski KKK Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha olduğu belirtildi. Konsey tarafından Caha'ya Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı ele geçirme görevi verildiğine dikkat çekilirken, kalkışma sırasında da emir komutanın kendisinde olduğunu söyleyen şüphelinin darbe girişimini yönettiği vurgulandı. Ayrıca şüphelinin KKK Cari Harekât ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu ile birlikte Harekât Merkezi'ni ele geçirerek tüm birliklere sözde sıkıyönetim emirlerini gönderdiği ve uymayan birliklerin cezalandırılacağı yönünde mesajlar yayımladığı kaydedildi. Albay Hasan Yılmaz'ın da KKK Destek Kıtaları'nı kontrol altına alarak tüm silah ve personel teminiyle ilgili aktif görev aldığı vurgulandı. Her 3 şüphelinin de yönetici pozisyonunda olduğu ifade edildi.
TAKSİYLE KAÇTILAR!
Darbe girişimi sırasında eski Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tümgenaral Ali Doğan İnce'yi derdest etmek için Merkez Orduevi General/Amiral lojmanlarına gelen 4 cuntacı ile nizamiyede görevli Uzman Çavuş Erdal Anbarcı ve er Müslüm Uzun'un çatışma anına ilişkin görüntüler de iddianameye girdi. Görüntülere göre, "Ali Doğan İnce'yi bize vereceksin onun işini bitireceğiz" diyen cuntacılarla Uzman Çavuş Erdal Anbarcı arasında tartışma yaşandı. Bu sırada er Müslüm Uzun, Anbarcı'yı kurtarmak amacıyla önce havaya bir kez ateş etti. Araç içindeki cuntacılardan birinin ateş etmesi sonucu Anbarcı yaralanarak yere düştü. Daha sonra er Uzun ise tek başına çatışmaya girdiği darbecilerin üzerine kurşun yağdırdı. Silahı tutukluk yapınca komutanı Anbarcı'nın silahını alan Uzun çatışmaya devam etti. İçeriye giremeyen cuntacılar ise geldikleri aracı bırakıp ticari taksiyle olay yerinden kaçtı.
İddianameye giren görüntülerde er Müslüm Uzun (arkada) ve uzman çavuş Erdal Anbarcı böyle çatıştı.
'UZMAN ÇAVUŞUN SİLAHIYLA ÇATIŞTIM'
Kahraman asker o anları şöyle anlattı: "Anbarcı aracın şoförüne, 'Ne için geldiniz?' diye sordu. Araç içinden, 'Paşayı almaya geldik' dediler. Anbarcı, 'Kimliklerinize bakabilir miyim?' dediğinde, araç içindeki iki şahıs silah doğrulttu. Anbarcı'yı vurmasınlar diye havaya ateş ettim. Arka koltukta oturan kamuflaj kıyafetli şahıs araçtan inerek ve ellerini kaldırarak, 'sakin ol oğlum sakin ol' dedi. Ben de 'silahlarınızı bırakın yoksa ateş ederim' dedim. Ateş açmaya başladılar. Anbarcı vurularak yüzüstü düştü. Ben de tabancamla nişan alarak şahıslara 11 el ateş ettim. Sonra Anbarcı'yı duvar kenarına çekip onun MP-5 tabancasıyla karşı tarafa ateş ettim. Silah sesleri kesilince şahısların kaçtığını anladım."
Anbarcı yaralandıktan sonra kapıyı hızla kapatan er Müslüm Uzun tek başına çatışmaya devam etti.
'AJAN YAVERLER' KOMUTANLARI KUŞATMIŞ
İddianamede
FETÖ'nün Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanması şöyle anlatıldı: FETÖ, son 10 yılda en üst makamların emir subaylıkları, özel kalem müdürlükleri ve icra subaylıklarına örgüt üyelerinin tayin edilmesini sağladı. Bu sayede komutanların sahip olduğu en kritik bilgiler örgüte hatta örgüt elebaşısı Gülen'e servis edildi. Örgüt elde ettiği, devletin ve TSK'nın en gizli bilgileriyle hükümeti korkutmak istedi, bu bilgileri başta ABD olmak üzere yabancı ülke istihbarat teşkilatlarına servis etti.
İDDİANAMEDEN NOTLAR
KKK'daki görevli şüpheliler olay günü mesaileri bitmesine rağmen görev yerlerini terk etmedi. Mesaiden ayrılan ya da izinde olan örgüt üyeleri ise mesaiye çağrıldı.
Cuntacılar saat 22.00 sıralarında KKK'nın kalbi olan karargâh binasını ele geçirdi ve Yurtta Sulh Konseyi'nin tüm talimatlarını yerine getirdi.
Karargâh binasını ve kışlayı ele geçiren darbeciler nöbetçi erlere, "Kapılara gelen polisleri ve sivil halkı vurun, siz onları vurmazsanız biz sizi vururuz" diye tehdit etti.
Şüphelilerden Binbaşı Uğur Bahtiyar'ın olay gecesi kışlaya gelirken yanında kilitli kapıları kırmak amacıyla bir adet balyoz ile rehin alınan müştekileri bağlamak üzere bağlama ipi getirdiği tespit edildi.
İddianameye konulan erlerin beyanlarına göre ise bir üsteğmenin, "Haydi gençler darbe başlamıştır, bu darbe Cumhurbaşkanına yapılmaktadır, Cumhurbaşkanı Suriyelilere bakıyor ve ev veriyor, size ev veriyor mu diye" sözleriyle askerleri kışkırttığı ifade edildi.
Şüpheliler arasında 15 Temmuz sonrası YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a imzalatan Fehmi Atuk'un da yer aldığı belirlendi. Atuk'un ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, 3 ayrı fişleme dosyası bulundu.