Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması"nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "İslam terörün, şiddetin, zorbalığın, ırkçılığın tam karşısındadır. İnsan hayatını ve insan hayatının dokunulmazlığını esas alan, masum bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir diyen şerefli bir dinin mensuplarıyız" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım konuşmasında şunları kaydetti:
"ALEVİ VE SUNNİ VATANDAŞLARIN BİR ARADA YAŞADIĞI BİR KÖYDE DOĞDUM"
Demokrasi ve insan haklarının yerini bugün ırkçılık ve islamofobi almıştır. Bu durum insanlık adına Avrupa'nın geleceği adına üzüntü ve endişe vericidir. Umarız ki bu sapkınlığa karşı güçlü bir itiraz yükseltirken birileri de bizim yanımızda yer alır. Biz farklılıklarımızı insanlığın, medeniyetin zenginliği olarak görüyoruz. Bir örneğide benim. Alevi ve Sunni vatandaşların birarada yaşadığı bir köyde doğdum. Benim adımıda çok sevdiğimiz sevdikleri için adını verdiği komşumuzdan geldiğini sizlerle paylaşmak isterim. Biz birbirimizin çocuklarına ismini verecek kadar güçlü bir hukukla bağlıyız.
"HZ. ALİ İSLAMIN KILICI VE AHLAK ABİDESİYDİ"
Havamıza toprağımıza suyumuza düşen cemreleri artık gönlümüze de düşürme zamanı gelmiştir. Bugün Peygamber efendimizin can yoldaşı ve İslam'ın en önemli kahramanı Hz. Ali efendimizin de doğum günüdür. Bütün Türk dünyası yeni bir güne Hz. Ali'nin doğum gününü kutlarcasına büyük bir neşeyle kavuşuyor. Herkes bilir ki Hz Ali, İslam dünyasının en önemli şahsiyetlerinden biridir. Bu genç kahraman öldürülme tehlikesini bile bile o peygamber efendimizin bütün savaşlarında en ön safta yer aldı. Küfre ve zulme karşı İslamın aydınlık yüzü oldu. Bu yüzdendir ki Hz Muhammed, "Ben kimin mevlası ise Hz. Ali de onun mevlasıdır" demişti. Bu yüzden bizde duyduk ve uyduk diyoruz. Hz Muhammed bizim son peygamberimiz. Duyduk ve uyduk. Hz. Ali İslamın kılıcı ve ahlak abidesiydi. Onun şehadeti bütün İslam dünyasının yüreğini sızlattığı gibi Hz Hüseyin'in şehadeti de yüreklerimizi yaktı kavurdu.
"ENTRİKALARI BİRLİKTE DEĞERLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"
Aziz canlar, hünkarın öğretisiyle yetişmiş büyük millet mübarek nevruz, Ali efendimizle özdeşleşip Sultan Nevruz olmuştur. Bu cem Ali efendimizin yolundan giden Hz hünkarın bir olmak, diri olmak halinin tekrarlandığı cem haline dönüşmüştür. Allah'a ulaşmak için hangi yolu seçersek seçelim bu öğreti bize her zaman rehberlik eder. Bize düşen Hz. Ali'yi de, Hz. Hüseyin'i de temsil ettiği değerlerle yüceltmektir. Bu topraklarda bizi ayrıştırarak sevgimizi azaltmaya çalışıyorlar. Dün kardeşi kardeşe düşürüp Hazreti Peygamberin ashabı arasına nifak sokanları, Ehlibeyti Kerbela'da zalimce katledenleri, fitneyle başrol oynayanları asla akıldan çıkarmıyoruz. Çorum'da, Maraş'ta, Malatya'da, Madımak'ta aynı fitne, aynı zihniyet benzer amaçlarla işbaşındaydı. Olayları beraber, entrikaları birlikte değerlendirmek zorundayız. Cumhurbaşkanımızın telkin ve iradeleri doğrultusunda alevi açılımını başlattı. Arzu ettik ve istedik ki milletimiz birbirini daha yakından tanısın. Aleviler, Sunniler bu cennet vatanda kardeştir. Her ikimizde aynı değerleri paylaşıyor. Şükürler olsun bu çalışmalar sonucunda büyük bir mesafe katedildi. Her ikimizde aynı değerleri paylaşıyor. Şükürler olsun bu çalışmalar sonucunda büyük bir mesafe katedildi. Bize düşen bu kardeşlik köprülerini daha güçlü kılma zamanıdır. Bizler aynı ruhun unsurlarıyız.
"HACI BEKTAŞ VELİ SAZ VE SEMA İLE AYNI AŞKI DİLE GETİRMİŞTİR"
12 imam hepimizin değeridir. Horosan'dan gelip dergahını bu topraklarda kuran Hacı Bektaşı Veli'nin farklı sesleridir. Hacı Bektaş Veli de saz ve sema ile aynı aşkı dile getirmiştir. Veli'nin edebinden erkanından eline beline diline sahip olacaksın öğüdünden nasiplenmek zorundayız. Manevi önderlerimiz toplumumuzun ahlak mimarlarıdır. Bu saz, bu söz bu mana da bizimdir. Bu anlamda 14 yıl içinde bazı adımlar attık. Nevşehir Üniversitesi'nin adını Hünkar Hacı Bektaşı Veli olarak değiştirdir. Din Kültürü dersine farklı mezhepleri de ilave ederek güncelledik. Aleviliğinde öğretime dahil edilmesini sağladık. Dünyanın hiçbir ülkesi bizim kadar bir arada yaşama tecrübesine sahip değil. Bütün tarikatlar birbirini rakip görmeden birbirinin hakkına riayet ederek bugünlere geldiler. Semah ve Sema olmasaydı saz ve söz ruhumuzu inceltmeseydi medeniyet yolunda mesafe alamazdık.