ABD'nin Teksas eyaletinin Houston kentinde düzenlenen IHS CERAWeek 2017 Enerji Konferansı kapsamında bir konuşma yapan Albayrak, Pulitzer ödülü sahibi ve IHS Uluslararası Enerji Danışmanlığı Şirketi Başkan Yardımcısı Daniel Yergin'in sorularını yanıtladı.
Albayrak, Türkiye'nin 2002'de yaklaşık 200 milyar dolar olan gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) bugün 800 milyar doların üzerine çıktığına ve kamu borcunun GSYİH'ye oranının aynı dönemde yüzde 80'den yüzde 30'a indiğine dikkati çekti.
Söz konusu dönemde enerji alanına yapılan yatırımların 75 milyar doların üzerinde olduğunun altını çizen Albayrak, gelecekte ekonomik büyüme hedeflerine ulaşılması için enerji alanına yatırımların devam etmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin elektrik üretiminde kurulu gücünün 2002'de yaklaşık 30 bin megavattan bugün 80 bin megavata dayandığı bilgisini paylaşan Albayrak, Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 6'nın üzerinde olan elektrik kapasitesindeki artışın OECD ülkeleri içinde ilk sırada geldiğini kaydetti.
DOĞALGAZ
Dünyadaki toplam petrol ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 60'ının Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada yer aldığını bildiren Albayrak, Türkiye'nin, doğalgazda kaynak ve güzergahlarını çeşitlendirmeyi hedeflediğini söyledi.
Albayrak, Rusya, Azerbaycan, İran, Nijerya ve Cezayir'den alınan doğalgaza ek olarak, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve yüzer LNG gemisi projeleri için de yatırımlarını sürdürdüğünü aktardı.
Türkiye'de son 15 yılda kömürden doğalgaz kullanımına geçişin başarılı bir şekilde hayata geçirildiğine dikkati çeken Albayrak, "Bugün, Türkiye'nin 81 ilinin 78'inde doğalgaz altyapısı mevcut." dedi.
Albayrak, doğalgazda arz güvenliğinin hem Türkiye'nin enerji tüketimi hem de Avrupa enerji pazarları açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
İsrail gazının Türkiye'nin iç piyasasına gelmesi ve daha sonra Avrupa pazarlarına yönelmesi kapsamında da çalışmaların devam ettiğini bildiren Albayrak, bu projenin "kazan-kazan" durumu oluşturacağını ve Türkiye'nin bulunduğu bölgeye arz güvenliği ve istikrar sağlayacağına inandıklarını söyledi.
Albayrak, Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı ve Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı gibi projelerin Türkiye'nin bölgesine barış ve istikrar kazandırdığını dile getirdi.
NÜKLEER
Yakın döneme kadar Türkiye'nin elektrik üretiminin yarısının doğalgazdan, doğalgazın yarısının da tek bir ülkeden geldiğini belirten Albayrak, elektrik kaynakları portföyünün de çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi. Albayrak, "Hedefimiz, toplam elektrik üretimi kapasitesinde nükleer enerjinin en az yüzde 10 payının olması." dedi.
Albayrak, Rusya'nın Rosatom şirketiyle iş birliği halinde yapılan Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk reaktörün 2023'te, Japon-Fransız konsorsiyumuyla hayata geçirilecek olan Sinop Nükleer Santrali'nde ilk reaktörün de 2025'te faaliyete geçeceği bilgisini verdi.
YENİLENEBİLİR
Türkiye'nin, hidroelektrik, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları bakımından potansiyelinin büyük olduğuna işaret eden Albayrak, son yıllarda yenilenebilir enerji maliyetlerinin düştüğünün ve bu alanda da yatırımları arttığının altını çizdi.
Albayrak, Konya-Karapınar'da bin megavatlık güneş enerjisi santrali kurulması çalışmaları hakkında da bilgi vererek, dünyada tek sahada en büyük güneş enerjisi santrali olacak projenin, 15 yıllık elektrik alım garantisi sayesinde "yatırım-dostu" olacağını belirtti.
Yaz aylarının ortasında da bin megavatlık rüzgar enerjisi projesinin duyurulacağını ifade eden Albayrak, gelecek 10 yılda güneş ve rüzgar kaynaklı yenilenebilir enerji projelerinde en az 10 bin megavatlık kapasite hedeflendiğini bildirdi.
Albayrak, sadece geçen yıl rüzgarda bin 400 megavatlık kapasitenin sisteme dahil edildiğini kaydederek, Türkiye'nin enerji portföyünün en az üçte ikisinin yerli enerji kaynaklarından karşılanmasının hedeflendiğini vurguladı.
Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcıların son 15 yılda yatırımlarını kazanca dönüştürdüğünü ifade eden Albayrak, "Enerji şirketleri ve yatırımcıları Türkiye'nin enerji sektörüne davet ediyoruz. Türkiye'nin enerji alanındaki önceliği, doğalgaz, elektrik, nükleer ve yenilenebilir enerjide kaynaklarını çeşitlendirmek. Finansal olarak elverişli, vatandaşın, yatırımcının ve kamunun faydasına olan yani tüm taraflara kazandıran, yatırım dostu bir ortam oluşturduk." diye konuştu.