Malatya Cumhuriyet Başsavcı Ergül Yılmaz ve Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianame Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 2.Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı iddianamede toplam 76 şüpheli yer alıyor.
İddianamenin giriş bölümünde FETÖ/PDY'nin tarihsel kuruluş ve amacının yanı sıra örgütün sosyo-kültürel ve zihinsel yapısı da detaylı bir şekilde beliriliyor.
Bir numaralı şüpheli olarak belirtilen eski ordu komutanı Adem Huduti'nin 15 Temmuz günü yaşanan kalkışma da Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan 'Harekat yıldırım' mesaj formunda '2. Ordu Komutanlığı görevine devam' şeklinde tekrar görevlendirildiği iddianamede yer alıyor. Sıkıyönetim Mesaj Formunun gelmesinden sonra darbe teşebbüsünde bulunan diğer şüpheliler Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Bahadır Erdemli ve Binbaşı Eyüp Kök'ün Adem Huduti'nin konutuna gittikleri ve burada mesaj formu ile ilgili Huduti ile görüştükleri belirtilirken sonrasında saat 23.20 sıralarında 2. Ordu Karargahına geçildiği ifade ediliyor.
Darbe gecesi saat 03.06'da karşı açıklama yapılmış
Darbe gecesi 1. ve 3. Ordu Komutanlarının bu kalkışmanın içinde olmadıklarını basın yoluyla açıkladıklarını ancak buna rağmen 2. Ordu Komutanı olan Huduti'nin bu yönde bir açıklama yapmadığının belirtildiği iddianamede, 16 Temmuz günü saat 02.00 sıralarında Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın 2. Ordu Komutanı Huduti ile irtibata geçtiği belirtiliyor. Telefon görüşmesi üzerine saat 03.06 sıralarında Orgeneral Huditi'nin '2. Ordu Bölgesindeki bütün birliklerin kışlalarında ve emir komuta zinciri dışında bir faaliyet içerisinde olmadığı Milletimizin bilgisine sunarım" şeklinde başlayan bir mesaj yazarak Malatya Valisine WhatsApp üzerinden mesajı fotoğraflayarak gönderdiği belirtiliyor.
Hiçbir zorlama görülmedi
İddianamede savcılık tarafından alınan ifadeler ve kamera kayıtlarının incelenmesinde, Orgeneral Adem Huduti'nin makam odasına girişi ve çıkışı esnasında kendisine karşı herhangi bir zor kullanma olmadığı ve diğer şüphelilerin makam odasına defalarca girip çıktıkları bu esnada askeri nizama uyduklarının görüldüğü ifade edildi.
Huduti'nin odasına hiçbir zaman uzun namlulu silahlarla girilmediğinin vurgulandığı iddianamede Albay Bahadır Erdemli'nin sadece bir kere uzun namlulu silah ile içeriye girmeye çalıştığı ancak Emir Subayı Sedat Kaya tarafından uzun namlulu silahın alınarak içeriye silahsız girmesinin sağlandığı da kaydedildi.
Darbe girişiminde Adem Huduti'ye herhangi bir zor kullanma olmadığı ve darbe teşebbüsünde bulunduğu iddia edilen kişilerce kendisine karşı hiçbir zor eyleminde bulunulmadığının belirtildiği iddianamede, Huduti'nin 16 Temmuz günü saat 16.40 sıralarında Tümgeneral Avni Angun ile birlikte makam odasından çıkarak güvenlik kuvvetlerine teslim oldukları belirtildi.
"NE YAPTINIZ ÇOCUKLAR BENİ DE YAKTINIZ!"
İddianameye ayrıca tutuklanan şüphelilerin Düzce Cezaevine nakilleri sırasında birbirleri ile yaptıkları konuşmaların tutanakları da yansıdı. Şüpheli Adem Huduti'nin tutuklandıktan sonra, diğer şüpheliler Avni Angun ve Emin Ayık ile birlikte Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan 23 Temmuz 2016 günü Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildiği bu esnada Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu girişinde Angun ve Ayık ile ilk kez karşılaşan Adem Huduti'nin 'Ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız' dediği, bunu üzerine ise 7. Ana Jet Üs eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın ise 'Olmadı işte komutanım başaramadık' diyerek cevap verdiği belirtiliyor.
BAŞARISIZ OLANA KADAR AÇIKLAMA YAPMADI!
İddianamede ayrıca Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın 2. Ordu'da herhangi bir hareketlilik olmadığına ve sıkıntı yaşanmadığına dair Huduti'den bir açıklama yapmasını istediği ancak buna rağmen Huduti'nin bu açıklamayı ancak darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılmasından sonra yaptığı belirtiliyor. Huduti'nin Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen mesaj formunun üzerine 'Tüm komutanlıklar emir komuta zinciri içerisinde faaliyetlerini yürüteceklerdir' ve 'Bu görevlendirmeye yetkili kişi Sayın Genelkurmay Başkanındır' şeklindeki şerhi teslim olma sürecinde yazdığının belirtildiği iddianamede bu nedenle şüpheli Adem Huduti'nin 'FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte Örgüt adına suç işlemek', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarını işlediği belirtildi.