Kapalı topluluklarla ve sahte Mehdilerle ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Sefa Saygılı'ya göre cezaevindeki FETÖ'cüler yalnız kalıp düşünme imkanı bulabilirlerse gerçeği kavrayabilirler. İşte o açıklamadan bazı başlıklar:
ADETA BİRER ZOMBİ DURUMUNDALAR
"Bu kişiler anlaşılan o ki Fetullah'a iman etmişler, adeta birer zombi durumundadırlar. Ondan gelen direktifleri ilahi saymakta ve ona karşı gelmenin sanki Allah'a ters düşmek olduğuna inanmaktadırlar. Küçük yaşlardan beri beyinleri bu bakışla yıkanmıştır ve bunun dışına çıkamamaktadırlar. Kendileri Peygamber Efendimizin sahabeleri konumunda olduklarına inandırılmıştırlar. Bu dünya olmasa bile ahireti kazanacakları hezeyanı bunların bütün hücrelerine kadar işlemiştir. Tabi bunda taraftarlarının uydurduğu veya kendilerine yontarak yorumladıkları rüyalar, bir takım geleceğe ait kehanetleri de bu yanılgının devamında etkili olmaktadır.
CEZAEVİNDE GERÇEĞİ GÖREBİLİRLER!
Yılları cezaevinde geçirip, hele Fetullah vefat edip de bütün hayatlarının bir akıl hastasının hezeyanlarına kapılarak geçtiğinin farkına varacaklardır. O zaman "Biz ne yaptık? Nasıl katil olduk, insanların üzerine bombaları, kurşunları nasıl yağdırdık?" diye doğruyu düşünme imkânı bulacaklardır. Ancak buna rağmen yine yanlışta ısrar edenler olacaktır. Sabatay Sevi'yi göz önüne alırsak her türlü yalanına rağmen kimlik değiştirerek günümüzde bile takipçilerinin olması Fetullah konusunda da ibretlik bilgi verir.
HALA FETULLAH'A İNANAN VARSA!
Gerçeği değerlendirmeleri için salim akılla, olaya objektif bakarak yaklaşmalarında ve Fetullah denilen hainin kimlerin işine yaradığını, gerçekleşmeyen öngörülerini, yalan söylemesini, FETÖ'nün iftira, kumpas, hırsızlık, para hırsı gibi İslâm'a ve kanunlara aykırı her türlü rezaletin içinde olduğunu görmelidirler, görebilirler de...
Şirk Psikolojisi ve Lidere Tapınma Psikolojisi isimli iki kitaba imza atan Dr. Hamdi Kalyoncu'ya göre Fetullah Gülen gibi sahte bir Mehdi'ye kendini kaptıran bir insanın bu psikolojiden kurtulması oldukça zor. İşte Psikiyatr Dr. Hamdi Kalyoncu'nun açıklamalarından bazı başlıklar:
ASLA PİŞMAN OLMAZLAR
İnsan suç işerse, kötü bir şey yaparsa pişmanlık duygusu hisseder. Feto gibi inanç örgütlerinde verilen emirleri yasalar suç olarak nitelese bile onlar tarafından kutsal bilinir. İstek doğru, ister yanlış olsun, kendini bir davaya adamış kimseler için yaptıkları işler kutsala hizmettir. Pişmanlık oluşturmaz. Bir kurtarıcıya iman etmiş kişi, onun emirlerini ibadet anlayışı ile yerine getirir. Çile çekmesi ise derecesini yükseltir. Bu yolda pişmanlık olunmaz, daha büyük sevinç hissedilir. Sadece Fetullah'a inancı zayıf olanlar sarsılabilir, pişman olabilir. Buna da pek rastlanmaz.
BEYİNLERİ ERGENLİKTE YIKANANLARIN İŞİ ZOR
Bu Mehdi hareketidir. Bu hareketlere katılanlar daha beyinleri taze iken yani ergenlik döneminden itibaren işlenmiş ve tam bir iman adamı olarak yetiştirilmişlerdir. Kolay kolay geri dönmezler. Bu harekete ruhunu, bedenini, bütün varlığını adamış insanların ilk koruyacakları kişi kendileri değil iman ettikleri liderleridir. Çünkü, onların imanları korkunç derecede güçlendirilmiştir. Fetullah bu imanı üç temel üzerine kurmuştur: "Hizmet Davası"nın mutlak doğruluğu.. Lidere mutlak bağlılık.. Emirlere mutlak itaat.!
CEZAEVLERİNDEKİLER DE BİR ŞOK YAŞAMAZSA AYRILMALARI ZOR
Hayır yoktur.! Bu hareketler Sahte Mehdi hareketleridir taraftarlarınca kritik edilemezler. Kalbi sözde Mehdiye bağlayınca ne zorluk olursa olsun fark etmez. Hatta hapishane gibi zor şartlar manevi tatmin oluşturur. Hayatlarının en mutlu anlarını hapiste yaşarlar. Bu hezeyanlı bir etkileşimdir., bir nevi psikiyatrik problemdir, hastalıktır, Tedavisi zordur. 15 Temmuz'a rağmen uyanmayanlara söylenecek tek şey var: "Ebedi istirahatgahınızda uyumaya devam ediniz.!"
Kaynak: Sabah.com.tr