Mehmet Barlas / Sabah.com.tr
Bütün dünyanın heyecanla izlediği ve sonunun nasıl biteceğini merak ettiği oyun bir tiyatroda sahnelense veya bir televizyon dizisi olsa, hiç problem yaratmazdı.
Ama bu oyun dünyanın en güçlü ülkesi ABD'nin başkentinde sahneleniyor.
Oyunun baş aktörü de yeni Başkan Donald Trump...
Amerika'ya kızabilirsiniz ve hatta anti-Amerikanizm hayatınızı adadığınız bir siyasi dava da olabilir. Ama ne derseniz deyin, ABD'nin gücünü ve dünya üzerindeki her ülkenin ABD'den şu ya da bu şekilde etkilendiğini görmezden gelemezsiniz.
Amerikanize olmak
Biz Türkiye olarak 2'nci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan yeni dünya düzeninde "Amerikan İttifakı"na girdiğimizden beri, sade dış değil iç siyasetimiz de bir nevi"Amerikanize" oldu. Rahmetli Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, Kudüs'ün İsrail tarafından işgaline tepki göstermemizin gerekçelerini sıralarken, kendini savunmak için"Arabize olmadık" derdi. Ama özellikle "Truman Doktrini"ninden, yani 1947'den bu yana hiçbir Dışişleri Bakanı "Amerikanize olmadık" diyemedi.
Gladyo ve ötesi
ABD ile haşır neşir olmanın yansımalarını bazen askeri darbelerle, bazen ambargolarla, bazen de siyasete verilen yeni direktiflerle gördük. Bizim burada "Derin Devlet" olarak nitelediğimiz olgu aslında Amerikan derin devletinin bir uzantısıydı. NATO olarak bildiğimiz İttifak'ın özünde de, üye ülkelerin içinde yuvalanan "Gladyo"lar vardı. Son olarak da ABD'nin PKK'nın bir uzantısı olan PYD'yi desteklediğini ve her şeye rağmenFETÖ'yü barındırmakta ısrarlı olduğunu gördük. Bu nedenle 15 Temmuz darbe girişiminde de Amerikan parmağının bulunduğu kuşkusu ağırlık kazandı.
Trump darbesi
İşte şimdi bu Amerika'da siyasetin de, Amerikan derin devletinin de kafaları çok karışık. Hiç umulmayan şekilde Donald Trump'ın Başkan seçilmesi ve seçim kampanyasında söylediklerini Başkan olduktan sonra da tekrarlaması, hem bu ülkenin hem de tüm dünyanın kafasını karıştırdı. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO, NAFTA gibi örgütler, yeni Amerikan siyasetinin ne olacağını kestirememenin krizlerini yaşıyorlar.
Özetle tüm dünyanın gidişine yön veren ABD şimdi dümeni kopuk bir gemi gibi, yönü olmayan bir yolculuktaymış gibi görünüyor.