Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde CumhurbaşkanıErdoğan, Reina saldırganının yakalanmasına ilişkin, "Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır" ifadesini klullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortaköy'de yaşanan terör saldırısının failinin dün gece güvenlik güçlerimiz başarılı bir operasyonla yakaladı. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli bir tezahürüdür. Tüm güvenlik ve istihbarat birimlerini tebrik ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırgızistan'da düşen kargo uçağıyla ilgili olarak "Kırgızistan'da düşen kargo uçağı sebebiyle hayatını kaybeden 37 kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Kırgız halkına yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları ise şöyle oldu:
Daha önce aylar süren işlemler bugün günlere, saatlere sığdırılmış durumda. En düşük emekli sandığı maaşı bugün 1757 liraya yükseldi. Dünkü Türkiye'de emekli olmak demek sefalete mahkum olmak demekti.
Türkiye gerçekten takdir edilecek bir ülke diyen Batı, tamam da bize verdiğiniz sözleri yerine getirin. Aylan bebeği, Ümran bebği dergilerine kapak yapıyorlar. Tamam da icraat nerede. İcraat yok! Biz tarihi sorumluluğumuz itibariyle her zaman mazlumun yanında olduk olmaya da devam edeceğiz.
Ülkemizde yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta kalmamızı tüm mazlumlara sahip çıkarak aldığmız dualara bağlıyorum. Allah'ın izni ve yardımıyla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir badire yoktur.
DÜNYANIN HER YERİNDEN GÖRMEYE GELİYORLAR
Bizler 14 yıldır yes'e kapılmadan çalıştık ve ülkemize çağ atlattık. İnşallah 2023 hedeflerimize de ulaşacağız. Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası dünyada uygulanan tek örnektir. ABD uygulamaya kalktı, başaramadı. Biz GSS'yi ilk getirdiğimizde birileri batarsınız dedi. ama görüyorsunuz yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı ve sistem işliyor. Biz neye inandık.; İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşte bu anlayışımızın en somut tezahürü bu uygulamayı görmek için dünyanın her yerinden görmeye geliyorlar.
ABD'Lİ TURİST GRUBUN ERDOĞAN'DAN İSTEĞİ
Sultanahmet'te namaz kıldık, Amerikalı bir grup turistle orada konuştuk. Siz bu GSS'yi nasıl hallettiniz. Obama sizin arkadaşınız, ona da söyleyin o da bu işi ABD'de halletsin. Ama öyle olmadı. Çünkü bu toplumu hazırlama noktasında da maharet istiyor. Biz bu işi halkımızla STK'larımızla ele vererek başardık.
"KENDİM YAŞADIM, BİR TRAFİK KAZASI GEÇİRDİM"
14 yıl önce bu ülkede her sosyal güvenlik kurumunun ayrı hastanesi vardı. Evinizin yanında SSK hastanesi var ve siz memursanız oraya gidemiyordunuz. Kendim yaşadım; bir trafik kazası geçirdim. Beni Bolu'ya getirdi arkadaşlarım, devlet hastanesine getirdiler. Ben de sigortalıyım o zaman. Konuşuyorlar, hayal meyal hatırlıyorum; sigortalı mı memur mu? Sigortalı olduğumu duyunca kabul edemeyiz dediler. Böyle garip bir durumdan bugünlere geldik. Halbuki bunların hepsi bütçesini devletten alan kurumlardı. Biz bunların hepsini birleştirdik. Artık vatandaşlarımızın hepsi buralardan hizmet alabiliyor. Şimdi herkes dilediği eczaneden ilacını alabiliyor. İbret alamazsanız ibretlik olursunuz. Bu tesislerin hepsi bu eksikliklerin giderilmesine yöneliktir.
"O ZAT O ZAMAN BEN HÜKÜMETE SÖYLEDİM DİYORDU"
Şimdi Yozgat'ta bir şehir hastanesi açıldı. Biz dedik ki öyle hastaneler açacağız ki vatandaşımız kapıdan içeri girince devletimizden Allah razı olsun desin. Bir keresinde şimdi anamuhalefetin başında olan zat o zaman SGK'nın başında idi. Rahmetli Savaş Ay'ın çektiği görüntülerde yanlış iğneden dolayı ölen bir evladımızın dramını anlatıyordu. O zat o zaman ben hükümete söyledim dinletemedim diyordu. Sen sorumluluk makamındasın sen çözeceksin bu işi. O makamın hakkını veremiyorsan bırak git, hakeden kişi bu işi alsın götürsün. Şimdi Yozgat... Kimin aklına gelirdi Yozgat'ta dört dörtlük bir hastane olacak. Şimdi Mersin'i açıyoruz. İnşallah ilk hedef 30 büyükşehirimizde bunları yapmak ve yayılmak.
ESERLER, HİZMETLER ORTADA
Türkiye muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacak. Bir sağlıklı nefes.. Eksiklerimizi süratle gidermemiz lazım. Nereden geldiğimizi bilmezsek nereye gideceğimizi kestiremeyiz. Değerli kardeşlerim, Sosyal Güvenlik Türkiye'nin yaşadığı en önemli işaretlerden sadece biridir. Her alanda bu değişimi yaşadık. Eserler, hizmetler ortada. Sizler bugün burada Türkiye'nin dört bir yanından gelen kardeşlerimizsiniz.
MUASSIR MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ, ENDİŞE ETMEYİN
Sadece fiziki değişim değil, demokrasi de çok önemli mesafe katettik. Türkiye tarihinde ilk defa bir darbe girişimini vatandaşlarının kararlı duruşu ile boşa çıkarmıştır. Benim milletim o gece haydin meydanlara dediğimiz zaman niye kalkıpta bu Külliye'nin hemen etrafına geldi. Benim vatandaşımın en büyük silahı bayrağımızdı. F16'lar hemen şurada kavşağa bomba yağdırırken kaçmadı. Çünkü onlar şehadete yürümeye karar vermişti. Yılmadılar! Hele bir tanesinini kuzenine telefon edişini hiç unutmuyorum. Ben şehadete gidiyorum, hakkını helal et diyordu. Ülkemizin her bir yanında benim vatandaşım bu hainlere karşı gövdesini siper etti. Onlar yılmadı, tankların üzerine öyle gitti. Bu millet çok aziz bir millet. Biz muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız hiç endişe etmeyin.
"HEDEFLERİ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK"
2013 yılından bu yana ardı ardına yaşadığımız hadiseler göstermektedir ki Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu defa muhatabımız, kendi isimleri ve askeriyle karşımıza çıkan düşmanlar değil, onlar veya onların kullandıkları maşalar olan terör örgütleridir. İsimlerinin, söylemlerinin farklı olduğuna bakmayın, PKK, DEAŞ, FETÖ, YPG, DHKP-C ve diğerlerinin hepsi de aynı senaryonun oyuncularıdır. Terör örgütlerinin tek bir vazifesi vardır: Türkiye'nin önünü kesmek, 2023 hedeflerini sabote etmektir. Biz göremeyeceğiz ama torunlarımız görecek. Bu ülkenin evlatları 2053'ü de, 2071'i de gerçekleştirecek.
"BİRER MAŞASINIZ, EĞER SİYASET YAPACAKSANIZ..."
Dün o kanı bozuklar Diyarbakır'da kan döktüler. Mardin'de, Elazığ'da, Şırnak'ta insanlarımızı katlettiler. Utanmadan sıkılmadan TBMM'de şunu söylüyorlar; benim askerime, polisime, köy korucuma saldırabiliyorlar. Kimi savunuyorlar, Gaziantep'te 56 kardeşimizi şehit edenleri, Kayseri'de askerimizi şehit edenleri savunuyorlar. Birer maşasınız, eğer siyaset yapacaksanız seçtiğiniz kelimeleri, cümleleri dikkatli seçeceksiniz. Gereği neyse bunu hukuk içinde yapacaktır, yapmaktadır.
BANKALARA KREDİ ÇAĞRISI
Dün, Cumhurbaşkanlığı'ndaki ekonomi danışmanlarım ve hükümetteki ekonomiden sorumlu arkadaşlarımızla bir çalışma yaptık. Ekonomimizin 14 yılda geçirdiği yapısal dönüşüm ortadadır. 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için gereken yapısal reformlar gündemimizde. Özellikle 2013 yılından beri maruz kaldığımız bütün saldırılar bunun içindir. Ekonomiyi durdurma, sanayicilerimize yatırım yapmayın söylemleriyle emareleriyle açıktır. Paranızı bankada tutun demek, banka patronları vurgunu vursun demektir. Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar, eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa, kim ne derse desin karşısında bizi, hükümeti bulacaktır. Çünkü yatırımcı kredi alabilecek ki, yatırımını genişletsin, yeni yatırım yapsın. İstihdam olacak, üretim olacak. Bu krediler yüksek faizle olmayıp, düşük faizle olursa rekabet de artacaktır. Bu da olunca Türkiye'nin sıçrama yapması daha çabuk olacaktır.
ERDOĞAN ÇİFTÇİLERE SESLENDİ: TARLANI SATIN ALANLARA DİKKAT ET
Benim sözlerim birilerinin hoşuna gitmez, bundan memnun olmazlar. Hatta bazıları da 'Siz Cumhurbaşkanı olarak bunları söylemeyin, bunları başkaları söyler...' Olur mu canım, ben sorumluluk makamındayım. Ben söylemezsem olur mu? Bu millet bize oyunu verirken ne dedi, 'Benim haklarımı sonuna kadar koru' dedi. Biz de korumaya mecburuz. Acımasız parayı kullananları ben 'ekonomik terör estiriyorlar' diye vasıflandırıyorum. Bu budur. Bunun başka izahı yoktur. Terör örgütlerinin eylemlerine baktığımızda işin gerisinde ekonomik bir mesaj olduğunu görürsünüz. ORadan sizi çökertmek isterler. İstanbul'a bir gün PKK'nın diğer gün DEAŞ'ın saldırması normal değildir. Meselenin ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkar edebilir. Bakıyorsunuz tarlada domates 1 lira çarşıda 7-8 lira! İnsaf insaf... Bunları da konuştuk. Bu işe bir çözüm bulmamız lazım. Ben çiftçime sesleniyorum; bir yıl önceden senin tarlanı satın alanlar noktasında dikkatli ol. Şimdi Gıda ve Tarım bakanımız burada, tedbirler almamız lazım.
HAYAT TARZI TARTIŞMALARINA DİKKAT!
Hayat tarzı tartışmalarına dikkat ediyoruz. 14 yıl boyunca isteyen istediği gibi giyinmiştir, isteyen istediği gibi eğlencesini yapmıştır. Biz milletimize bu ülkede en ideal şekilde yaşam alanlarını hazırlamaktır. Bunu yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Daha belediye başkanı iken manşet attılar. Otobüslerde kadınlar ve erkekler için ayrı yerler olacak dediler. Bu ülkede bu kadar gaddarca saldıranlar var. Düşünceye fikre saygısı olmayanlar var. Ülkemiz için çıkartılan dedikoduları biliyoruz. 6-7 Ekim olayları, hendek olaylarını unutmadık. Ben Kürt kardeşimi Allah ne emrediyorsa ondan dolayı seviyorum. Bizim inancımızda ayrım yok. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Ama onlar bunu yapamazlar. Biz Hakkari'ye havalimanı yapıyoruz, Kars, Iğdır, Ağrı.. Biz bunların hepsini buralara yaptık.
"ELİNİZDEN GELENİ ARDINIZA KOYMAYIN"
Tüm terör örgütlerine sesleniyorum: Elinizden geleni ardınıza koymayın. Çünkü bize göre Sakın kadar deme kaderin üzerinde bir kader vardır! Evet Rabbimin izni ve yardımıyla bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık'ta, Mahalli idareler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 15 Temmuz'da nasıl bunları başarıya ulaştırmadıysak, çabalarını boşa çıkardıysak, bölgemizde oynanan oyunları aynı şekilde yerle yeksan edeceğiz. Yeter ki bir olalım, diri olalım, iri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.