Mehter marşı eşliğinde, sunucu Steve Kroft'un İstanbul'daki izlenimleri ile başlayan programda, Türkiye'nin NATO için "Vazgeçilmez ancak kızgın" bir müttefik olduğu vurgulanarak, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin, 2 bin yıldır savaş ve çatışmaların tam merkezinde yer aldığı kaydedildi.
Kroft'un, ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik sorularını yanıtlayan eski ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, bu ilişkinin "Son derece önemli ve komplike" olduğunu, Donald Trump'ın gündeminin üst sırasında olacağını söyledi.
Bunun nedeninin sorulması üzerine de Jeffrey, "Öncelikle Türkiye'nin konumu. Konum her şeydir." dedi.
İncirlik askeri üssünün görüntüleri eşliğinde, "ABD'nin Türkiye'de kullandığı üslerin öneminin" sorulması üzerine de Jeffrey, "Bu üsler olmasa Kuzey Irak ve Suriye'de DAEŞ'e yönelik operasyonları yapamayız. ABD bu üsleri kaybetmeyi göze alamaz." diye konuştu.
Daha sonra programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kroft'a yaptığı açıklamalara yer verildi.
FETÖ'NÜN DARBE GİRİŞİMİ
Programda, Türk halkının da özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ABD'ye büyük kızgınlık duyduğu ve ülkede Amerikan karşıtlığının arttığı vurgulandı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin görüntüler eşliğinde anlatıldığı programda, daha önce hiçbir NATO ülkesinde görülmeyen bir şey olduğu ve parlamentonun TSK içindeki bir fraksiyon tarafından bombalandığı vurgulandı.
Darbe girişimi sırasında Erdoğan'ın ailesi ile tatilde olduğu belirtilen programda,"Kendiniz ve aileniz için korktunuz mu?" sorusuna Erdoğan, "Steve, bizim inancımızda bir şey var, biz teslimiyet içerisindeyiz, biz ölüme inanmış insanlarız fakat böyle bir olayda eğer siz liderseniz, her şeyden önce halkınıza ölümsüzlüğün mesajını vermeniz lazım çünkü şuna inanıyordum, lider bir taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır." yanıtını verdi.
Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, olayla ilgili ABD'de yaşayan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve takipçilerini suçladığı aktarılan programda, Erdoğan'ın, "Daha önce Türkiye'nin ABD'ye suçluları iade ettiği, Türkiye'nin de aynısını ABD'den beklediğine" ilişkin sözlerine yer verildi.
Programda, ABD'nin iade sürecini mahkeme kararına bağlaması ve konunun gecikmesinin, "ABD hükümetinin Gülen'i koruduğu, ABD istihbarat örgütlerinin olaya dahil olduğu" söylentilerine yol açtığı vurgulandı.
Sunucunun "ABD'nin darbe girişimi ile ilişkisi olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Biz şu yaptı, bu yaptı, böyle bir şey diyemeyiz ama millet bunun değerlendirmesini böyle yapıyor. Bu adam sizde niye duruyor? Sen bunu orada sakladığın sürece kusura bakma Türkiye'nin ve Türk milletinin bakışı daha başka olmayacaktır." dedi.
Kroft'un "Cevabınızdan bu algının değişmesi için hiçbir şey yapmadığınızı anlıyorum." demesi üzerine de Erdoğan, "Halkımı aldatamam ki, halkımı bu noktada kandıramam ki. Ben dertliyim, Amerika dertli değil, benim 241 şehidim var." diye konuştu.
Sunucunun, darbe girişiminin ardından "Aşırı tepki gösterildiğine" ilişkin eleştiriler olduğunu hatırlatması üzerine de Erdoğan, "Bizde devletim benim yıkılacak ve bütün bunların karşısında tabii ki bizim suskun kalmamız mümkün değil. Bu önlemler savcılar ve hakimler tarafından hukukun üstünlüğü ile tam uyum içinde alınıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA 'İYİ-KÖTÜ' DİYE AYRIM YAPAMAZSINIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda, ABD ile YPG'ye silah yardımı konusunda yaşanan anlaşmazlığa da değinerek, "DEAŞ ile savaşıyor diye başka bir terör örgütünü savunamazsınız. Terör örgütleri arasında 'iyi-kötü' diye ayrım yapamazsınız ancak bu konuda ABD ile anlaşamadık." ifadelerini kullandı.
Programda, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini geliştirmesi ve darbe girişiminin ardından bu ülkenin Türkiye ile dayanışma açıklaması yapmasına da işaret eden Kroft, "Acaba siz NATO ve Amerika Birleşik Devletleri ile olan ittifakınızı ve ilişkinizi yeniden gözden geçiriyor musunuz şu anda?" diye sordu.
Bunun söz konusu olmadığını bildiren Erdoğan, "Şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Tabii NATO'nun yaklaşım tarzı nedir, ne değildir, bu konuda da bize gelen olumsuz bir şey yok. Şu anda biz ilişkilerimizi NATO'nun kuruluş sözleşmesindeki maddeler neyse bu istikamette yürütüyoruz ve NATO da aynı istikamette bunları yürütüyor." dedi.
Programın sonunda yeni ABD yönetimi ile Türkiye'nin ilişkilerinin daha farklı olabileceği vurgulanarak, Trump'ın ekibinin "Türkiye'yi hayati bir müttefik" olarak nitelediği ve "Fetullah Gülen'in iade edilmesi gerektiğini" dile getirdiği anımsatıldı.
Programda gazeteciler Soli Özel ve Ece Temelkuran'ın görüşlerine de yer verildi.