Dilek Güngör/sabah.com.tr
FETÖ bugüne kadar gördüğümüz terör örgütlerinden çok farklı bir yapı... Gizli bir teşkilat kurup, faaliyetlerine 30 yıl devam etmek, farklı kimliklere bürünerek stratejik kurumlara gayri resmi bir hiyerarşiyle sızmak, din kisvesiyle gizli yol haritasını uygulamak...
Saymakla bitmez.
Yazının sonunda söyleyeceğimi baştan belirteyim.
Bu mücadeleyi kelle koltukta yürütenlere Allah, önce güç sonra da sabır versin.
Neden böyle bir giriş yaptım?
İki gündür Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ekleriyle 3 bin sayfayı geçen iddianamesini okuyorum.
İddianamenin üç kritik ismi var. Biri FETÖ'nün Milli İstihbarat Teşkilatı imamı Murat Karabulut. Karabulut'u hatırlarsınız. Hani Paralel Devlet Yapılanması'nın Fetullah Gülen'den sonraki en önemli yöneticilerinden biri olan Kozanlı Ömer kod adlı emniyet imamı Osman Hilmi Özdil'in ABD'de, FBI tarafından yakalandığında üzerinden Ergenekon belgeleri çıkmıştı ya... İşte o sırada yanında olan kişiydi. Sinan kod adlı Murat Karabulut da New York John F. Kennedy Havalimanı'nda sorgulanmıştı.
Diğeri örgütün İsrail imamı Harun Tokak...Kamuoyunun 17-25 Aralık kumpas operasyonu sonrasında sıkça televizyonlarda Paralel Devlet Yapılanması'nı savunurken görerek yakından tanıma imkânı bulduğu Tokak, FETÖ'nün en güvendiği isimlerin başındaydı.
Hatırlarsınız, bir dönem Gazeteciler Yazarlar Vakfı başkanlığı yapmıştı.
Üçüncü isim ise Karabulut'un yardımcısı bürokrasi imamı Hazim Sesli...
Sesli, Uşak'ta OSB başkanlığı yapmış bir işadamı aynı zamanda... Onun hakkında da birçok suç unsuru var. Uzun uzun anlatmayayım. Sadece şunu söyleyeyim.
İşadamlarından baskıyla himmet topladığı, paraları paravan şirketlerle başta ABD olmak üzere birçok ülkeye kaçırdığı belirlenince cezaevine konmuştu.
O tutuklu ama diğer iki isim firar etmiş durumda.
İddianamenin eklerinde Karabulut, Tokak ve Sesli'nin yurtdışındaki ülkelerde kullandıkları hat sayısını bulunca gözlerime inanamadım.
Harun Tokak'ın Kırgızistan'dan Azerbaycan'a Rusya'dan ABD'ye kadar birçok ülkede kullandığı üzerine kayıtlı 392 hat var. Keza Hazim Sesli'nin de öyle...Tam 491 hat bulmuşterörle mücadele ekipleri...
Murat Karabulut'un da 181 hattı var yurtdışında kullandığı...
Yine iddianamede yer alan başka bir ayrıntı daha var. Tanık ifadelerinden birinde geçiyor. Örgütün planlarının yapıldığı gizli toplantılar anlatılıyor.
Oraya giren örgüt elemanlarının telefonlarının toplandığı, bilgisayarlarından hard disklerin çıkarıldığı söyleniyor. Hatta telefonların gömüldüğü bile anlatılıyor.
Şimdi bu kadar yeraltına girmiş örgüt elemanlarını bulmak kolay mı dersiniz...
Bence göründüğü kadar kolay değil...