Ankara'nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında merkeze çağırdığı, Almanya'daki NATO üslerinde görevli çok sayıda askeri personelin, Türkiye'ye dönmediği öğrenildi. DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre, bugüne kadar diplomatik pasaport sahibi yaklaşık 60 Türk vatandaşı, görevlerinin sona ermesi, geri çağrılmaları ve pasaportlarının iptal edilmesine rağmen Almanya'dan ayrılmadı.
TAM 60 KİŞİ
Bunların çoğunun Dışişleri Bakanlığı mensubu değil, NATO üslerinde görevli askeri personel olduğu, bir kısmının Almanya'ya iltica talebinde bulunduğu öğrenildi. 60 kişi arasında, yalnızca resmi görevliler değil, diplomatik pasaport sahibi aile mensuplarının da bulunduğu belirtiliyor. Almanya'da iltica talebinde bulunanlar arasında, görev süresinin sona ermesine rağmen Ankara'ya dönmeyen, ailesi ile birlikte Almanya'da sığınma talebinde bulunan, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Savunma ve Kara Ataşesi A.D. de bulunuyor.
3 DİPLOMAT İHRAÇ EDİLDİ
Diplomatik kaynaklar, Türk Dışişleri Bakanlığı'nın FETÖ'cü hainlerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında merkeze çağırdığı Almanya'da görevli üç diplomatın Ankara'ya geri döndüğünü, bunların soruşturmalar sonucunda geçen ay kamudan ihraç edildiğini kaydediyorlar. 2013 yılından bu yana Berlin'de görev yapan K.A. Başkâtip, 2014 yılından bu yana Berlin'de görev yapan F. Ö.G. ve S.G. ise İkinci Kâtip unvanına sahip bulunuyordu.
ANKARA'NIN ÇAĞIRMASINA RAĞMEN GERİ DÖNMEDİLER
Almanya'daki Türk diplomatik temsilciliklerinde çalışan Dışişleri Bakanlığı mensubu iki idari memurun ise, Ankara tarafından geri çağrılmalarına rağmen dönmedikleri öğrenildi. Bunlardan birinin üniversitede akademik çalışmasına devam etmek amacıyla, diğerinin ise eşinin Alman vatandaşı olması nedeniyle Almanya'da kalmayı tercih ettiği belirtildi.
ANKARA BASKISINI SÜRDÜRÜYOR
Türkiye'ye dönmeyip sığınma başvurusunda bulunanlar Ankara-Berlin hattında gerginliğe yol açıyor. Geri çağırılan, pasaportları iptal edilen kamu görevlilerinin listesini müttefik ülke başkentlerine ileten Türkiye, ilgili kişilere sığınma hakkı tanınmaması yönünde girişimlerini sürdürüyor.
Yürütülen soruşturmaların "milli güvenliğe tehdit" ile ilgili olduğu, müttefik ülkelerden "darbe girişiminde bulunduğu şüphesi olanlara arka çıkmamaları" beklentisinin aktarıldığı belirtiliyor.