Dilek Güngör / Sabah.com.tr
"Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finanse edeni de affetmeyeceğiz." Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.
Anlıyorum ki, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) iş dünyası ayağındaki operasyonlar hızlanacak.
Peki kim var bu listelerde?
Aslında PDY'nin mali yapısı iki bölümden oluşuyor.
Biri bağış/himmet gelirleri, diğeri kurumsal gelirler...
Bağış/himmet gelirleri içinde iş dünyası (TUSKON üyesi, PDY destekçisi, PDY adına aktif faaliyette bulunanlar) ve şahıslardan (alt gelir grupları, memur maaşları vs) toplanan paralar yer alıyor. Kurumsal gelirler içinde Kaynak Holding, Bank Asya, eğitim ve sağlık kurumları ile medya şirketlerinden kazanılan paralar var.
Şu ana kadar yapılan FETÖ operasyonları daha çok 'kurumsal' tarafta oldu. Dershaneler, özel okullar, üniversiteler, yurtlar, gazete-TV'ler kapatıldı. Kaynak Holding ve Bank Asya'ya el konuldu.
Himmet toplanan öğretmen, savcı, memur ve askerlerin açığa alındığı, TUSKON'a bağlı 7 federasyon, 211 üye işadamları derneğinin de kapatıldığı düşünüldüğünde bağış/himmet gelirleri ayağı da kurutulmaya başlandı diyebiliriz.
Gelelim madalyonun çok da bilinmeyen tarafına...
İstihbarat raporlarına yansıyanlara bakılırsa, PDY adına aktif faaliyet yürüten 15 büyük şirket bulunuyor. Bunlar, FETÖ ile ilgisi olsun olmasın büyük şirketlerden sponsorluk ve ayni yardım adı altında para topluyorlar.
Sayı ne kadar da az demeyin...
Çünkü, PDY destekçisi şirketlerin sayısı hiç de azımsanacak boyutta değil.
İstanbul'dan, Ankara'dan, Konya'dan, Kayseri'den, Bursa'dan kısacası Türkiye'nin hemen hemen her ilinden 290 şirket MİT raporuna girmiş vaziyette.
Bir ara PDY'ye bağlı kurum ve kuruluşlar ile iş dünyasından gelen paraları muhasebeleştiren 'Paralel muhasipleri' yazmıştım.
Şimdi mali yapıyı yöneten 14 kişilik ağı da deşifre etme zamanı geldi diye düşünüyorum...