Cem Küçük/Star
Sözde AK Parti kontenjanından olan Davut Dursun da kendi başkanlığı döneminde ve 17 Aralık süreci boyunca FETÖ kanallarını hep korudu ve kolladı. Bu açıkça suçtur. RTÜK'teki sözde AK Parti üyeleri -bazı istisnalar hariç- hep devlete karşı paralel çetenin yanında yer aldılar maalesef. AK Parti de kendini bu konuda sorgulamalı artık. Öte yandan benim geçen yazımdan sonra ortalığı ayağa kaldıran Hikmet İnce kurum içi en güçlü bürokratlardan biri. Hikmet İnce isterse mahkeme kararına dayanarak FETÖ TV'leri ve radyolarının lisansını hemen iptal edebilir. Mevzuata göre savcılık ve hakimliğin resmi kararını bürokratlar işleme sokar. O mevzular siyasi atanan üyelerin yetkisinde değildir. RTÜK'teki daire başkanlıkları o konularda yetkilidir. Siyasi üyeler sadece kanallara ceza vermek konusunda yetkili. Nitekim RTÜK'teki CHP-MHP-HDP koalisyonu Ahaber ve 24'e adaletsizce cezalar yağdırmaya devam ediyor. Dahası Atatürkçü bir kanal olan Ulusal TV'ye de Fethullahçı örgütü eleştirdiği için CHP-MHP-HDP koalisyonuyla cezalar yağdırılmış. Hemen yarından tezi yok RTÜK üyeleri yeni TBMM aritmetiğine göre yeniden dizayn edilmek zorundadır. Hemen bu konuda bir yasa bu haftaiçi çıkmalıdır...