Suruç'taki DAEŞ saldırılarını bahane ederek güvenlik kuvvetlerimize hain saldırılar düzenleyen PKK, 22 Temmuz'da TSK'nın başlattığı operasyonlarla bunun bedelini ağır ödedi. Erken seçim öncesi bölgeyi tamamen ele geçireceğini düşünen terör örgütü, TSK'nın operasyonları ile resmi rakamlara göre 800'e yakın kayıp verdi. Operasyonların durması için uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye çalışan PKK ve siyasi uzantısı HDP, arkasına Doğan ve Gülen medyasını da alarak ihanette hiçbir sınırı tanımıyor.
Peki bundan sonra ne olacak? Bu soruyu Prof. Mesut Hakkı Caşın'a sorduk. "Uluslararası Terörizm" ve "Güvenlik stratejileri" konularındaki çalışmaları ile tanınan Caşın ile Türkiye'nin PKK terörü ile mücadelesinin geleceğini konuştuk.
-Mesut Bey en çok merak edilen sorudan başlayalım. Barış sürecinde her şey yolunda giderken PKK neden 3 yıl süren çatışmazlığa son verdi?
PKK terör örgütü, diğer terör örgütleri gibi şiddet ve korkuyu, toplumsal düzeni yıkmak için kullanan, hukuk ve ahlak kuralları dışında kendi ideolojik ve politik hedeflerine ulaşmak için kullanan Türk ve Kürt halkının düşmanı bir eşkıya teşkilatıdır. Türk kamuoyunun dış devlet destekli terörün sona erdirilmesi yolundaki iyi niyetli barışsever yaklaşımını iğfal ederek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkarak, Marksist Leninist bir bağımsız devlet kurmak için sözde barış aldatmacasının maskesi altında hareket etmiştir.
DEVLETİN İYİ NİYETİNİ KÖTÜYE KULLANDILAR
-PKK, devletin barış sürecindeki iyi niyetini suistimal ettiğini mi düşünüyorsunuz?
Evet, Örgüt, bu süreç zarfında KCK ve gençlik alt yapısını legal hale getirerek, devlet ve hükümetin iyi niyetini kötüye kullanmıştır. Bu kritik süreç zarfında Irak ve Suriye iç savaşının yarattığı güç boşluğundan istifade ederek, ağır silahlara sahip olmuştur. En önemlisi, IŞİD terör örgütüne karşı demokratik ve laik çözüm üreten sadık müttefik olduğu propagandasını Batılı müttefiklere benimsetmiştir. Bu tarihi aldatmacada, BDP'nin TBMM'de yasal bir siyasal parti olarak Kürt sorununa çözüm olacağı propagandasını kentler ve kırsal alanda medya vasıtası ile kullanmıştır. PKK, barış değil toplumsal iç savaş için tüm hazırlıklarını tamamlayıp, şiddete ve saldırı eylemlerine daha geniş çaplı taktikler ile geri dönmüştür.
-%13 gibi bir oy oranı ile meclisteki gücünü arttıran HDP, bu fırsatı değerlendirmek yerine neden PKK terörüne destek veriyor?
PKK 2. seçenek olarak Lübnan modelinde olduğu gibi meclise giren HDP'nin siyasal kanadı ile Kandil ve Suriye'deki silahlı militanlar vasıtasıyla Türkiye'yi teslim almak istemiştir. %13 oy oranı aslında Kürt sorununun Meclis çatısı çözümünde altında bir fırsat sunmasına rağmen PKK bu fırsatı sabote ederek el bombasının pimini çekmiştir. Zira PKK terör örgütü barış ve istikrar değil şiddet, kardeş kavgası ve kaos üretmek suretiyle devlet ve milleti parçalamak, toplumsal kin ve nefreti derinleştirmek istemektedir. Yani PKK, barış ve demokrasinin, kardeşliğin başlıca düşmanı olduğu için şiddet eylemlerini yeniden başlatmıştır.
TSK ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİL
-Operasyonlardan gelen haberlerde PKK'nın kayıplarının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Bunda Türk ordusunun daha donanımlı hale gelmesinde etkisi var mı?
PKK yanlış bir hesaplama ile devletin ve güvenlik kuvvetlerinin teslim olacağı zannıyla THKPC ile eş zamanlı olarak kırsal ve kentsel alanda toplu saldırılar başlatmıştır. Ancak, TSK ve Polis devletin ve kamu düzeninin teminatı olarak görevinin başında terörle mücadelede fedakârca canını siper ederek teröre kapıyı kapatmıştır. TSK, Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Jandarma en modern silah sistemleri ile gece ve gündüz koşullarında terörü etkisiz kılacak ateş gücü ve azmine sahip olduğunu göstermiştir. Bu nedenle PKK'nın zayiatları 1990'e göre daha fazla artmıştır.
-Bir dönem çözüm sürecini eleştiren medyanın PKK sempatisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Medya, Uluslararası terörün en önemli propaganda aracıdır. Bazı basın kurumlarının PKK'ya destek vermesini maksatlı olduğunu düşünüyorum.
-Büyük bir iyi niyetle başlayan çözüm süreci bazı çevreler tarafından hep eleştirildi. Şimdi aynı çevreler PKK'ya yönelik operasyonları başlatan TSK'yı eleştiriyor. Bu çelişki için ne diyeceksiniz?
Mehmetçik elinden silahı, gözünden dürbünü ayırmaksızın hudutlarımızı cansiperane şekilde beklemiştir. En büyük hata, PKK'nın söz verip tam aksine silahları teslim etmeyerek, masum insanların canına kıymasıdır. Terör örgütü silahlarını envantere geçecek şekilde tek tek teslim etmelidir. Teslim olan militanların suçsuz olanları, kısa sürede yargının denetiminden, bu kişilere genel af ve iş sağlanmalıdır. Bazı terör mensupları da yurtdışında rehabilite edilmelidir. Böylece toplumsal uzlaşı sağlanmalıdır. TSK, her demokratik toplumda olduğu üzere, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak ve terör örgütüne karşı anayasal kamu düzenini korumak için silah kullanmak hakkını da daima kullanacaktır.
KALEKOLLAR ÇOK DOĞRU BİR PROJEYDİ
-HDP ve Paralel medya "çözüm konuşulurken kalekollar neden durdurulmuyor" propagandası yapıyordu. Sizce kalekollar doğru bir proje miydi?
Evet doğru bir projeydi. Kalekol son derece başarılı olup, terör örgütünün İran, Irak, Suriye, Ermenistan sınırlarından sızarak masum sivilleri öldürmesini önleyen en önemli güvenlik tedbirlerinden biridir.
-Seçim süreci ile birlikte HDP-PKK üzerinden yeni bir imaj operasyonuna şahit olduk. Bu imaj operasyonu Batı'da da ilgi gördü. Beyaz Türkler'in aniden ortaya çıkan HDP-PKK sevgisinin kökeni sizce nedir?
Bu ittifaktaki yanlışlığın terör örgütünün demokrasi gömleğini giyip beyaz sayfa açacağı propagandasına geniş halk kitlelerinin inandırılmasıdır. Bu tespitimin ispatı, bir aylık sürede 50 vatan evladının şehit olması, PKK terör örgütünün hiçbir zaman değişmeyeceğinin acı bedelidir. PKK, batının iddia ettiği gibi, hürriyet savaşçısı ve Kürt halkının temsilcisi değildir. Tam tersine, PKK; Türklerin ve Kürtlerin düşmanıdır. Yumurtalık petrol boru hattını bombalayan PKK, Peşmerge Kürtlerinin ekmeğine kurşun sıkmıştır. Zira PKK, uluslararası şebekelerin maşası, beynelmilel bir paralı cinayet şebekesidir. İspatı da, 30 yıldır katlettiği insanların bilançosudur.
-DBP'li belediyelerin öz yönetimle ilgili çıkışlarını masum buluyor musunuz? Burada ne amaçlanıyor?
Hukuken geçersiz beyhude yabancı devletlerin sömürgeciliğini arzu eden boşuna ve sonuçsuz bir çabadır. Bu belediyelere oy veren masum halk, onlardan yol, su, elektrik hizmet istemektedir. Maalesef, onlar PKK ile bir olup, iş makinelerini, okulları, şantiyeleri, fabrikaları yakmakta, yollara hendekler kazanarak, patlattıkları bombalarla bölge insanını öldürmektedir. Zira, PKK Kürtlerin okula gitmesinden korkmaktadır ve onların ömür boyu cahil kalarak terörün tutsaklık zincirini kırmasını asla istememektedir.
-PKK şimdi halkı zorla canlı kalkan olmaya çağırıyor. Bu çok tehlikeli bir girişim değil mi?
PKK, her yerde kadın ve çocukları 30 yıldır kalkan olarak kullanmaktadır. TSK bundan böyle meskûn mahal çatışmalarında daha dikkatli ve hukuka uygun hareket ederek, PKK'nın propagandasını kıracaktır.
HDP'Lİ BELEDİYELER TERÖRÜ AÇIK DESTEK VERİYOR
-Bazı belediyelerin ve milletvekillerinin terör örgütüne lojistik destek verdiğini, resmi plakalı araçların bomba malzemeleri taşıdığını görüyoruz. Bununla ilgili nasıl önlemler alınabilir?
Mahalli idareler ve milletvekillerinin görevleri anayasa ve yasalarla belirlenmiştir. Hukuk devleti olarak, PKK terör örgütü ile ilişkilerini derhal kesmeleri için yasal soruşturma başlatılarak, bu tür eylemlere iştirak edenlerin hukuka aykırı eylemleri önlenmelidir.
-Barzani TSK'nın operasyonlarına destek veriyor. PKK da petrol boru hatlarına saldırarak Barzani'yi yıldırmaya çalışıyor. Barzani Türkiye'ye karşı bir tavır değişikliğine gidebilir mi?
Türkiye, 1991'den beri Barzani ve Talabani'ye yardım etmektedir. Türkiye, Kuzey Irak Kürt halkının düşmanı değildir. Unutmayalım ki, o topraklarda 3 milyon Türkmen yaşamaktadır. Türkiye, Kobani'deki 250 bin Kürtüne de yardım etmiştir. Neticeten Türkler ve Kürtler kardeş olup, PKK bu kardeşliği bozamayacaktır. Barzani'nin de PKK ile mücadelede Türkiye ile yakın ilişki içinde olacağını düşünmektedir. Zira, Türkiye, Irak'ın cansuyu, dünyaya açılan penceresidir. Bu pencere hep açık kalacaktır.
-Erken seçim ile birlikte sizce PKK ve HDP nasıl pozisyon alacak?
PKK ve HDP birlikte toplumsal bir iç savaş çıkarma projesinin provasını yapmaktadırlar. Seçimlerde elde edeceklerini sonuçların gelecekteki politikalarını şekillendireceğini söyleyebiliriz.