Terör örgütü PKK'nın güvenlik güçlerine yönelik kalleş saldırıları kamuoyunda infial yaratırken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tepkilerin önüne geçmek için "dokunulmazlık" çıkışı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Partilerin kapatılmasına karşıyım, bunun bedelini dokunulmazlıkla parlamento ödetsin" sözlerine partisinin TBMM grup toplantısında yanıt verdi. Demirtaş 80 milletvekili olarak bugün dokunulmazlıklarının kaldırılması için dilekçe vereceklerini söyledi. Demirtaş "Partileri halk açar, halk kapatır. Bugün bize yüzde 13 oy vermiş olanlar yarın yüzde 1 de verebilir, saygı duyarız, partimizi kapatılmış sayarız. 'Dokunulmazlık' mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte yarın (bugün) dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz dilekçe veriyoruz. Siz var mısınız? Korkmuyorsanız sizin de dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım" diye konuştu.
İÇTÜZÜK'E GÖRE MÜMKÜN DEĞİL
Demirtaş'ın bu açıklaması TBMM kulislerinde şaşkınlıkla karşılandı. Çünkü mevcut sistem ve mevzuata göre bireysel başvuru ile dokunulmazlıkların kaldırılması mümkün görünmüyor. Meclis içtüzüğünde bununla ilgili açık bir hüküm bulunuyor. İçtüzük'ün 134'üncü maddesinin son fıkrasında "dokunulmazlığının kaldırılmasını üyenin bizzat istemesi yeterli değildir" diye açıkça yazıyor. Bu yüzden Demirtaş'ın bu açıklaması sadece şov niteliği taşıyor. Anayasa ve İçtüzük'e göre milletvekili dokunulmazlığı sadece şu yöntemle kaldırılabiliyor: "Bir milletvekilinin suç işlediği iddiası ile mahkeme fezleke düzenleyerek dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyor. TBMM Başkanlığı dosyayı Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'na havale ediyor. Komisyon, hazırlık komisyonu kurarak dosyayı inceliyor. Bu inceleme sonrasında 'dokunulmazlığın kaldırılması ya da dönem sonuna ertelenmesi' kararı veriyor. Komisyonun kararı Meclis Genel Kurulu'nda oylanıyor. Dokunulmazlık kaldırılırsa milletvekili sadece dosyada bulunan suçtan yargılanabiliyor. Her suç için dokunulmazlık ayrı ayrı kaldırılıyor."
HDP TERÖRÜ DIŞLAMADAN SİYASET YAPMAK İSTİYOR'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın PKK terör örgütünü kınamak yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, hükümeti ve terörle mücadelede atılan adımları eleştirmesine sert tepkiler geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop: AİHM, İspanya'da bir partinin şiddeti yöntem olarak dışlamadığı, şiddet çağrısı yaptığı için kapatılmasını uygun bulmuştu. Parti kapatılsın demiyorum. HDP'nin açmazı bu. Siyaset yapmak istiyor ama terörü, terörist örgütü dışlamadan yapmak istiyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın: HDP bu güne kadar terör örgütü ile arasına mesafe koyamadı. Koyamadığı gibi tam tersine gücü millet değil, terör örgütlerinden aldığını açık seçik beyan etti. Demirtaş ve HDP'nin bir tercih yapması, samimi duruş ortaya koyması gerekiyor. Ya silah ve terör ya da demokrasi ve siyaset diyecek.
AK Parti Milletvekili Bülent Turan: 80 vekille temsil edilmiş olmaları çözüm için umut olsa da HDP'lilerin kutuplaştırıcı açıklamaları, PKK övgüleri tam tersine çevirdi. Demirtaş ve partililer PKK ile aralarına mesafe koyamadılar. Kandil'in sözcülüğünü üstlendiler.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök: Bütün partiler teröre karşı durduklarını çok net bir şekilde ifade etmeli. Partilerin meşru düzlemde siyaset yapmasından yanayız. Parlamento dışına kimseyi itmemeliyiz. Siyasetin meşru düzlemden uzaklaşması Türkiye'yi başka sıkıntılara sokar.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Ben demokrasiden yanayım, partilerin millet iradesi doğrultusunda hareket etmesinden yanayım. Ben sırtımı millete dayıyorum. Birileri YPG'ye, PKK'ya dayayarak siyaset yapıyorsa sorgulanması gereken onlardır.
TERÖRİSTLE ARANA MESAFE KOY
HDP lideri Demirtaş'a sosyal medyada da tepki mesajları var.
Nedim Şener: Polisi evinde, askeri eşinin yanında vuran kalleş teröristlerle arasına mesafe koymayan siyasetçi ağzına demokrasi lafını almasın.
Özgür Mumcu: Eşi ve kızıyla arabadayken bir insanı pusuya düşürerek hangi davaya kazanç sağlanmış.
Taha Akyol: Evet "barış" ama PKK iki polisi kalleşçe katledince devlet missilleme yapmayıp ne yapacak? PKK'nın Türkiye'ye karşı silah bırakması şart.
Ahmet Tezcan: Bayık'ın "Silahlanın" çağrısı, Diyarbakır'da yangın, Suruç'ta katliam, Demirtaş'ın açıklaması, Adıyaman'da çatışma. Barışa mı oy verilmişti?
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Kahpece şehit edilen Arslan binbaşıya rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Alişan: Ülkemi karıştırmak isteyen Mehmetçiğe, polisime sıkılan her kurşun misliyle karşılığını bulsun inşallah.
Murat Boz: Teröre lanet, şehitlerimize rahmet.