Kırmızı Kitap'ta, seçilmiş hükümetleri istikrarı bozacak şekilde devirmeye dönük teşebbüste bulunan "milli güvenliği tehdit eden legal görünümlü illegal yapı"ların iç ve dış tehdit olarak yer almasının ardından, devlette paralel yapıya karşı topyekun bir mücadele dönemi başlıyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 29 Haziran'daki son toplantısından hemen sonra Başbakanlığa gönderdiği tavsiye kararı, Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak "Bakanlar Kurulu kararı"na dönüştürüldü. Bu karar uyarınca alınacak tedbirler, tüm kurumlara genelge olarak duyurulacak. Böylece "Paralel Yapı Eylem Planı" hazırlanarak, tam blokaj uygulanacak. Kırmızı Kitap olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, paralel yapının 17-25 Aralık süreçleriyle devlet içinde güç oluşturarak Hükümeti yıkmaya dönük somut girişimlerinin ortaya çıkması üzerine güncellendi.
Milli iradeye tehdit
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 7 saat süren bir önceki MGK toplantısında paralel devlet yapılanmasının, Kırmızı Kitap'ta 'Hükümetleri tehdit eden yapı' olarak yer alması benimsenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 29 Haziran'da son MGK'dan sonra yapılan açıklamada, "paralel yapı" vurgusu yapılarak, Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin Bakanlar Kurulu'nda kabul edilmesinin toplumun huzur ve barışına önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekilmişti.
MGK'nın kararı iletildi
Başbakanlığa ulaşan MGK tavsiye kararı, Bakanlar Kurulu'nda hemen imzaya açılarak onaylandı ve "Bakanlar Kurulu kararı" haline dönüştürüldü. Uygulamadaki detaylar, Hükümetin bu konuda tüm kurumlarla yapacağı mücadele ile yürütülecek. 28 Şubat sürecinde yapılan MGK toplantılarında kırmızı kitapta irticai tehdit olarak cemaat faaliyetleri de konulmuştu. Ancak bu faaliyetler AK Parti döneminde sivil toplum örgütü gibi değerlendirildi. Dini alanla sınırlı kalan faaliyetlerin tehdit olarak algılanması önlendi. Ancak devleti içten ele geçirmek isteyen oluşumlar dini ve ideolojik duruşlarına bakılmaksızın iç tehdit kapsamına alındı.
MGK'nın tavsiye kararında, "seçilmiş hükümetler veya millet iradesine dayalı iktidarları, istikrarı bozacak şekilde devirmeye yönelik teşebbüsler"in hepsini kapsayacak şekilde bir hedef çizildi. Bu çerçevede devlet içinde "legal görünümlü illegal yapı"lara karşı mücadele edilmesi kararlılığıyla Paralel Devlet Yapılanması vurgusu yapıldı. Bu şekilde çizilen hedef ile bugün için mücadele edilen paralel örgütün yanı sıra, başka yapılanmaların da devlet için tehdit oluşturacak şekilde büyümesinin önüne geçecek tedbirlerin alınması sağlanacak.
GÜLEN'İN SARAYINA ABD'Lİ KORUMA
Fetullah Gülen'in ABD'nin Pensilvanya kenti Saylorsburg kasabasındaki malikanesini ziyaret edenlerin sayısı son dönemde bir hayli azalırken, güvenlik tedbirlerinin artırılması dikkati çekiyor. Malikanenin giriş kapısının kontrol noktasında, silahlı ve üniformalı Amerikalı güvenlik görevlileri gözlemleniyor. Görevliler, Gülen'in sağlık durumuyla ilgili tüm soruları cevapsız bırakırken, kapıdaki Amerikalı güvenlik görevlisi kendisinin bir "ibadethane"yi koruduğunu ifade etti.
İsrail'i sevdirme seansları yaptırıyor
ABD'DE Müslüman gençlere "Yahudileri anlama" ve 'İsrail'i sevdirme' seminerleri veren Müslüman Liderlik İnisiyatifi (MLI) akademisyen ve yazarların tepkisini çekti. Paralel Devlet Yapılanması'na yakınlığı ile bilinen Yahudi kuruluşu Shalom Hartman Enstitüsünün finanse ettiği MLI programının tanıtımında, Kuzey Amerika'daki genç Müslüman liderlere, "Yahudilerin, Yahudilik ve İsrail'e nasıl baktıklarının" anlatılmasının hedeflendiği savunuluyor. 13 aylık periyotlarla düzenlenen programın katılımcıları, ABD'deki seminerlerin yanı sıra İsrail'e de ziyaret gerçekleştiriyor. Programın direktörleri ise Duke Üniversitesi'nden Abdullah Antepli ve Yahudi Shalom Hartman Enstitüsü (SHI) uzmanlarından Yossi Klein Halevi. Paralel Devlet Yapılanmasına yakınlılığıyla bilinen ve bu örgütün toplantılarını sunan Antepli'ye ABD'li Müslümanlar tepki gösteriyor. Leyla El-Haddad, Kamal Ebu Shamsieh, Zareena Grewal, Hatem Bazian ve Omid Safi, programın sonlandırılması için imza kampanyası başlattı.
Starfet