'Kutsal Damacana' ve 'Kolpaçino' filmleriyle tanınan Ebubekir Öztürk, şimdilerde salı akşamları TRT 1'de yayınlanan 'Filinta' dizisiyle adından söz ettiriyor. Komedi projelerindeki oyunculuğuyla izleyicinin beğenisini kazanan Öztürk; dizide 'Bekri' adında bir eşkıyayı canlandırıyor. Öztürk, yeni dizisini anlattı...
HİÇ TEREDDÜT ETMEDİM!
'Filinta' ekibine geç dahil oldunuz. Daha önceden diziyi izlemiş miydiniz?
Evet, 'Filinta' beğenerek takip ettiğim bir diziydi. Dokuzuncu bölümden sonra projeye dahil oldum. Halen güzel bir şeyler yapma gayretindeyim.
Daha önce komedi projesinde yer alan biri olarak 'Bekri' rolü teklif edildiğinde tedirgin oldunuz mu?
Hayatla alakalı hiç tedirginlik yaşamam. "Bu benim nasibim, her şeyin güzelini Allah'ım bilir" derim ve hayat ne getiriyorsa yaşarım. Başarılı olursam Allah'tan, olamazsam kendimden bilirim. Her şeyi sahibimden isterim. Allah'a teslim olunca her şeyin güzelini veriyor. Bundan sonra 'Bekri' rolüne nasıl katkıda bulunabilirim derdeyim. Buralara gelmemde en büyük vesile Şafak Sezer'dir. Bana güvenen insanları mahcup etmemek için daha çok çalışmam lazım.
Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Karakteri çok beğendim ve öncesinde eşkıyaların hayatını okudum. Ne yaparlar, nasıl yaşarlar hepsini araştırdım. Dizide hissederek oynuyorum. Aksi halde yaptığım rol, karşı tarafa geçmez. İzleyiciden de karakterle ilgili olumlu tepkiler alıyorum. Bu ekip işi ama onun içinde daha hareketli bir şey olunca, bu seyirciye geçiyor. Rolüme bir şeyler katmayı seviyorum.
KOMİK BİR AİLEM VAR
Sizde doğuştan gelen bir yetenek mi var?
Çok kalabalık bir aileyiz. Abilerim, halalarım, dayılarım ve teyzelerim... Bizim ailede enteresan tipler var. Hepsinden bir şeyler öğreniyorum. Mesela çok komik bir dayım var; onu izleyip oynadığım rollerde gözlemlerimden bir şeyler katıyorum.
DİZİNİN TAKİPÇİSİ OLAN EŞİM ROLÜMÜ ÇOK BEĞENİYOR
Enerjik biri misiniz?
Evlenene kadar enerjiktim. Evlendikten sonra çoluk çocuk olunca bütün enerjimi onlara verdim.
Çocuğunuz, eşiniz diziyi takip ediyor mu?
Eşim izliyordu, takipçisiydi. Ben girdikten sonra dizinin daha çok hareketlendiğini söyledi.
HAYATIM HİÇ DEĞİŞMEDİ
Sosyal medya kullanıyor musunuz?
Hiç kullanmıyorum. Oraya ayıracağım zamanı aileme ayırıyorum. Şuradayım, buradayım demek hiç benim tarzım değil. O mecraların benim vaktimi çok alacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bana hitap etmiyor.
Tanınır olduktan sonra sosyal hayatınız değişti mi?
Hiç değişmedi. Yine aynıyım. Camiden eve, evden camiye.
EKSİĞİMİ SORARIM
Gelen rolleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Senaryoya bakıyorum. Bana uyar mı, uymaz mı diye bakıyorum. Sevdiğim dostlarımla istişare yaparım. Onlar da bakarlar. Bilmişliği sevmem. Her şeyi çok bilen adam hiçbir şey bilmiyordur. Bilenlere fikir danışır, "Benim eksiğim varsa beni yönlendirin" derim. Kırılmam. Bazı insanlar burnundan kıl aldırmıyor. Kibirle, egoyla olmaz.
İnsanlara da bu samimiyet mi geçiyor?
Yalandan değil; doğallıktan, gerçek samimiyetten yanayım. Samimi olmayan insanı anlıyorum.
ÇOCUKLARIM BENİ GÖREMEDİKLERİ İÇİN İSYANDALAR
'Filinta' dizisinin seti Kocaeli'nde. Bu yoğun tempoda ailenize nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Çocuklarımı çok özlüyorum. Üç-dört gün İzmit'te oluyorum. Bazen dönemiyor, orada kalıyorum. Çocuklarım hep isyandalar. Haziran'da dizi tatile girecek. Bu kez Şafak Sezer'in yazdığı 'Kolpaçino'nun üçüncüsünü çekeceğiz. Güzel ve komik bir senaryo... Sanırım Ocak ayında izleyiciyle buluşacak.
Şafak Sezer'in 'Kolpaçino' filmiyle ilk kez kamera karşısına geçtiniz. Bu kadar başarılı olacağınızı tahmin eder miydiniz?
Her şey nasip, kısmet. Ne olacağım, ne oynayacağım diye kafamı çok yormuyorum. Hepimizin alnında bir yazı var. Ne zaman öleceğiz, ne zaman doğacağız, neler olacak hepsi belli. Boşa attım vitesi gidiyorum.
YETENEĞİMİ ŞAFAK SEZER GÖRDÜ
Şafak Bey sizi ikna etmese ne olurdu?
O da benim kaderimmiş derdim. Benim kısmetimde bu yokmuş diye düşünürdüm.
Oyunculuk deneyimi olmayan biri olarak tereddüt etmediniz mi?
Şafak Abi'yle 1996 yılında tanıştım. Asker arkadaşımın arkadaşıydı. Arkadaşlığımız uzun yıllar devam etti. Askerde çatışmada vuruldum. O dönem beni ziyaret etti. Sonra askerden geldim. Beni yanına aldı, birlikte çalıştık, evlendim. Evlendiğimin ilk yılı arayıp bu teklifte bulundu. "Kolpaçino'yu yazıyorum ne dersin?" dedi. "Bu işleri sen daha iyi biliyorsun" dedim. "Sen karışma gel" deyince, ben de gittim. Bu arada hep çok analiz yapıyordum. Herkesi izledim. Yapımcı, yönetmen neler diyor; hepsine baktım. İzleyerek görerek oldum diye düşünüyorum.
Yanında çalışırken mi sizdeki yeteneği keşfetmiş?
Bana hep "Komik ve yetenekli çocuksun" diyordu. Ben de anlamıyordum. Doğal bir yeteneğim olduğundan söz ediyordu.
Size gelen teklifler hakkında Şafak Sezer'in fikrini alıyor musunuz?
'Kolpaçino'dan sonra hiç iletişimimiz kopmadı. Her zaman abi-kardeş ilişkimiz devam ediyor. Diziyi de paylaştım. "Rolüne kendinden bir şeyler katarak gidiyorsun" deyip çok beğendi. O da bizim hocamızdır. Beğenmesi beni mutlu eder.