Türkiye, IMF'ye olan borcunu bitiren ender ülkelerden biri oldu. Ardından Marmaray'ı açtı... Dünyanın en büyük havalimanı, nükleer santraller, araç tüp geçitleri, hızlı trenler ve otoyol projeleriyle rahatsızlık yarattı. 'Tam bağımsız Türkiye' karşıtları da harekete geçti. Gezi olayları, ardından 17-25 Aralık darbe girişimleri ve dolar manipülasyonları yapıldı. Yahudi Rothschild'in sahibi olduğu The Economist, Financial Times gibi medya, HSBC gibi banka Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı iftiralara başladı.
4 SAYFALIK İFTİRA EKİ
Çünkü "yurt dışında pişer, merkez medyaya düşer" mantığıyla algı operasyonları iyice sertleşti. The Economist, geçen haftaki (10 Nisan) sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira attı. Dergi, "Yasaklar Erdoğan yönetiminde rutin hale geldi. Erdoğan, otoriter" gibi iftiralar attı. Economist'in yavrusu Financial Times da, aldığı pası önceki gün (16 Nisan) 4 sayfalık bir Türkiye ekiyle değerlendirmek istedi. Cumhurbaşkanı olduktan sonra Erdoğan'ın 20'nin üzerindeki yurt dışı ziyareti, 30'un üzerinde yabancı liderleri Ankara'da ağırladığını görmezden geldi ve "Erdoğan, yalnızlaşıyor. Dünyadaki liderler için Erdoğan güvenilmez, AB'den uzaklaşan Türkiye" yorumunda bulundu. Sonra da ekledi, "Eğer İngiltere ile ortaklık yaparsanız, ülkeniz kurtulur"... TMSF, Fethullahçı Terör Örgütü'nün para kaynağı Bank Asya'nın idaresine devraldı. Hemen HSBC eski CEO'su Piraye Antika, buna tepki gösterdi dostlarını hükümete karşı birlik olması için uyardı. HSBC incelendiğinde de karşımıza çıkan isin bir hayli tanıdıktı: Baronların baronu Rothschild... O banka, 7 Haziran raporunu dün yayınladı.
BAŞKANLIK KORKUSU
Raporda, "7 Haziran'da yapılacak genel seçimler çok önemli. Seçimlerden sonra da siyasi belirsizlik devam edecek. Seçimleri AK Parti kazanacak ama seçimlerden sonra başkanlık sisteminin uygulanmasına yönelik tartışmalar büyüyecek" iddiasında bulundu. AK Parti'nin yüzde 46 oy alacağını yazana HSBC raporu, "Türkiye'deki gücümüzü kaybediyoruz" korkusunun bir dışavurumuydu.
100 DOLAR DAN 35 DOLARA
Baronların ülkemizdeki medyası da The Economist, Financial Times ve HSBC'nin Türk görünümlü yüzü oldu. Güney'de çok sevdikleri ülkeyle aynı günlerde kurulan gazete, "Türkiye'de kriz var" havası yaratmak için yayın organının her sütun santimini kullandı. Bundan sonra da bunu kullanacağını ilan etti. 2002'de her 100 dolardan 85'inin sahibi olan Yahudi baronlar ve Türkiye'deki adamları, şimdi kazanılan her 100 dolardan sadece 35 doları ellerinde kalmasını asla kabul etmeyeceklerini yayınlarıyla açıkladı!..
HSBC'NİN 1. SENARYOSU
AK Parti'nin diğer milletvekilleriyle yeni anayasanın kabul edilmesi için pazarlık etmek durumunda kalacağı belirtildi. AK Parti'nin 330 koltuk alamamasının HDP'nin yüzde 10 barajını geçmesi anlamına geleceği de ifade edildi.
İKİNCİ SENARYO
AK Parti'nin 367'den fazla milletvekili çıkarması ve bu durumda Anayasa değişikliği için herhangi bir parti ile işbirliği yapmasına gerek kalmaması seçeneği dile getirildi. Bu durum, baronlar için risk oluşturacağı ima edildi.
ÜÇÜNCÜ SENARYO
AK Parti'nin Anayasayı değiştirmek için diğer partilerden yardım istemek zorunda kalabileceği bir senaryo var. AK Parti'nin 330- 366 arasında milletvekili çıkarması, baronlar için bir derece kabul edilebilir görüldü.