Haberi okuduğumda ne düşüneceğime karar veremedim. Bu satırları yazarken de verebilmiş değilim. Önce haberi birlikte okuyalım: "Özgecan cinayetinin zanlılarını kadın hâkimler yargılayacak..."
Aslında başlık, haberi tam yansıtmıyor. Çünkü mahkeme başkanı erkekmiş. Üye hâkimler ise kadın olacakmış.
Ancak bu haberin verdiği ilhamla, temel meseleyi şöyle kurabiliriz: Tecavüz davalarına kadın hâkimler mi bakmalı?
1) Önce şöyle düşündüm: Hukukun cinsiyeti olmaz. Hâkimler yasalara ve vicdanlarına göre karar vermeli. Erkek de olsa, kadın da olsa hâkim böyle davranmalı. O halde "tecavüz davalarına kadın hâkimler bakmalı" anlayışı yanlış olacaktır.
2) Sonra aklıma gerçek davalar geldi:
Zanlı erkeğin iyi halden ciddi miktarda indirim aldığı davaların hâkimleri genellikle erkek oluyor. Birçok kadının aklında, "erkek, erkeği kolluyor" kuşkusunun olduğunu biliyorum.
Kadın hâkimlerin çoğu, tecavüz davalarında iyi hal indirimi vermezmiş gibi geliyor. Çünkü tecavüzün basit bir cinsel suç olmadığını, ciddi bedensel ve ruhsal sonuçları olduğunu en iyi kadınlar bilir.
Birçok tecavüz sanığı, kendisinin suçlu olmadığını, kadının davet ettiğini iddia ederek alacağı cezayı azaltmaya çalışıyor. Erkek hâkim de "Ha öyle mi" deyip indirim verebiliyor.
Halbuki kadın hâkim, sanığa soracağı iki-üç soruyla zanlı erkeğin doğruyu söylemediğini anlayacaktır.
Bu iki yaklaşım da bana makul geliyor. Sizce hangisi daha doğru: Erkekten kadına yönelik tecavüz davalarında hâkimin cinsiyeti önemli mi, değil mi?
Emre Aköz / Sabah