Yıldıray Oğur 'Aydın Doğan bugün Twitter'a girsin ve Doğan Holding 'in çalışanlarının kaçının bu eyleme sempati ile baktığını görsün ve korksun bence yaptığından' dedi. Yıldıray Oğur olayla ilgili tweet atan Mirgün Cabas'a da tepki göstererek 'Utanmadan çıkıp akşam bir de yayın yapıyor.' dedi
İşte Yıldıray Oğur'un açıklamalarından öne çıkan satırbaşları…
AYDIN DOĞAN KURDUĞU EKİBİ BAKSIN VE KORKSUN
Bu eylemin bu böyle bitmesinden öfkeliyim. Öfkemi arttıran bu eylemin meşru görülmesi. Bu eylemin Türkiye'de çok büyük bir kırılmaya neden olacağını düşünüyorum. Muhalif olabilirsiniz, gezici olabilirsiniz, hükümeti sevmeyebilirsiniz ama işini yapan bir savcının odasına girip, maskeyle duvarlara pankart asıp savcının kafasına önce silah dayayıp sonra da vuran teröristlerle empati kuran insanlarla nasıl ortak bir noktada zeminde buluşuruz. Ne konuşabiliriz?
"BÖYLE İNSANLAR ÇALIŞTIRILMAZ..."
Her ülkede böyle eylemlere destek veren marjinal kesimler olabilir. Teröre destek verenler olur. Bu tepkileri verenler marjinal insanlar değil. Aydın Doğan bugün Twitter'a girsin ve Doğan Holding 'in çalışanlarının kaçının bu eyleme sempati ile baktığını görsün ve korksun bence yaptığından. Gerçekten çok yazık kurduğu ekibe baksın. Bir ülkenin merkez medyasında bu eyleme sempati ile bakan bir insan çalıştırılmaz. Bunun son çatışmaya gider. Bir ülkenin merkez medyası toplumun merkezini temsil eder. Şiddet eylemlerine karşı mesafeli durması gerekir.
"UTANIYORUM..."
Ben gazeteci olarak bundan utanıyorum. Bunlarla daha önce tanışıp, çalıştığım için. Utanıyorum. Hangi gerekçeyle bu eylem meşru görülebilir. Gezi eylemlerine bir saniye bile destek vermemiş olmama rağmen, karşı olmamama rağmen o insanlarla bunu yan yana koyamıyorum. Gezi eylemlerine katılan insanlarla yan yana tutulamaz. Bütün sınırlarını, etik duyarlılıklarını ahlaki sınırlarını aşmış bir grup var Türkiye'de. Maalesef bunun bir kısmı siyasette, bir kısmı akademide, bir kısmı da merkez medyada. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu tavırları alan insanların merkez medyada, akademide bu eylemleri destekleyenlerin kurumlarıyla yüzleştirilmeleri gerekir.
"BU MU DEMOKRASİ ANLAYIŞI"
Bu mu demokrasi arayışı? Böyle bir muhalefetten gerçekten diktatörlük çıkabilir. Böyle bir muhalefet anlayışından insanlar gerçekten diktatörlüğe onay gösterebilir. Bu yaptıklarıyla Berkin Elvan'ı da tekrar öldürmüş oldular. Onunla ilgili adalet yerine gelsin diyen insanların meşru taleplerini de öldürmüş oldular. Gezi dedikleri şeyin içinde birkaç tane haklılık payı varsa onu da gayri meşru ilan ettiler.
"UTANMADAN AKŞAM ÇIKIP YAYIN YAPIYOR"
Yıldıray Oğur CNNTürk programcısı Mirgün Cabas'ın 'bu eylem nasıl biterse bitsin çıkarılacak tek ders var: çocukları vurmayın, annelerini yuhalatmayın' şeklinde attığı tweete tepki göstererek sözlerimi şöyle sürdürdü; Bu tweeti atan kişi utanmadan çıkıp akşam yayın yaptı. Utanç verici. Pek çok yayın ilkesi açıkladılar. Bu açıklama o ilkelerin yarısının ihlaledir. Çok daha ilerisin söyleyenler var. Buna yapan gazeteciler. Dünyaya da bunu çok zor anlatırlar. Bunun zeminini hazırladılar. Aylarca bu örgütün elinde olan bir hukukçular derneğini insan hakları derneği basılmış gibi sundular. Oraya girenlerden birinin avukat olduğu söyleniyor. Muhtemelen silah oraya bu avukat aracılığıyla girdi. Bu örgütün bütün eylemlerini yapan militanlar için müzik yapan gruba merkez medya Mashar Fuat Özkan muamelesi çekti.
"IŞİD'DEN NE FARKINIZ VAR"
Türk solunun devrimci şiddet konusuyla bir hesaplaşmaya girmesi lazım. Devrimci şiddeti meşru görüyorsunuz. Ne farkınız var sizin IŞİD'den. IŞİD'in sivillere yaptığı eylemle bu eylem arasında ne fark var. Bu savcı sivil değil mi?
Kurtuluş Tayiz ise konuya ilişkin yaptığu değerlendirmede 'Aydın Doğan medyası ile beraber terörü merkeze taşıyıp meşrulaştırdılar. Bugün bu eylemi yapanlar 'iyi çocuklar' muamelesi gördü.' dedi.