Fethullah Gülen'in karanlık ilişkileri İzmir Kestanepazarı'nda görev yaptığı 1960'lı yıllarda bile çok sayıda kişinin dikkatini çekti. Gezici vaiz Salih Cemal Esirger, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bir mektup yazarak Fethullah Gülen'in faaliyetlerine yönelik tedbir almalarını istedi.
ANADOLU ÇOCUKLARINI ALET EDİYOR
Gezici vaiz Salih Cemal Esirger, "Bu şahıs kendini mehdi ilan ederek çevresinden maddi anlamda yararlanmakta, saf ve Anadolu çocuklarını manevi duygularını kullanarak kendi emellerine alet etmektedir" dedi.
YAHUDİ CEMAATİYLE BULUŞUYOR
Esirger, mektubunda Gülen'in Yahudi cemaatiyle ilişkilerine de dikkat çekti: "Kendisi özel olarak esnaf, zanaatkar ve Yahudi cemaatiyle çok özel ilişkiler içerisinde olduğunu ve Yahudi cemaatiyle haftada iki kez toplantı yaptığını ifade etmiştir. Benim birkaç kez şahit olduğum Yahudi cemaatinden olduğu söylenen Ekrem isimli şahıstan çanta içinde para aldığını bunu da öğrencilerin barınma, yiyecek, kıyafet ihtiyaçlarını karşılamak için Yahudi cemaatinin her ay derneğe bağışta bulunduğunu ifade etmiştir. Kendini mehdi ilan eden bu şahsın ajan gibi çalıştığını belirtmeden geçemeyeceğim."
MEMLEKET İÇİN FELAKET
"Diyanet İşleri Riyaseti Yüksek Makamına" hitabıyla gezici vaiz Salih Cemal Esirger'in yazdığı mektup şu şekilde:
"Malumdur ki İslam dini ilim dinidir. Derece derece en yüksek mertebelere kadar ince ve derin mebahisi muhtevidir. Bir taraftan öğrenilecek bir taraftan öğretilecektir. Memleket ancak imanlı ve faziletli fedakar ve hamiyetli münevver, şuurlu vatan evladıyla yaşar ve yükselir ki bu da ancak din ile manevi feyz ile olur. Yoksa dinsiz, imansız, faziletsiz ve hamiyetsiz kimseler memleket için ancak felakettir."
AÇIKLAMALARINI HAYRETLE OKUDUM
"Siyonizm ne şekilde olursa olsun, Müslüman nezdinde iyi gözle görülmez. Bazı ecnebi Musevilerin memaliki Osmaniye'ye gelerek bu maksadın tervici yolunda propagandada bulunmalarını doğru bulmam. Museviler kendilerinin dahi itirafında olduğu üzere memleketimizde nail oldukları muhabbet ve samimiyete dünyanın hiçbir tarafında mazhar olmamışlardır. Daima şüpheye davet eden Siyonizm mesleğini iltizam ve takip etmek hem Müslümanlık hem insanlık aleyhine hareket etmek demektir. Ekte Fetullah Gülen hocanın Museviler ve mehdilik konularındaki açıklamalarını hayretle okudum. Sizi bilgilendirmek sureti ile derhal önlem almanız gerektiği konusunda uyarma ihtiyacı hissetim."
Yahudilerden çanta içinde para aldı
Esirger, mektubuna şöyle devam ediyor: "Hocaefendi Kestanepazarı Derneği kurucularından ve aynı zamanda Said Nursi'nin hizmetinde bulunan nur talebelerindendir. Kendisi özel olarak esnaf, zanaatkar ve Yahudi cemaatiyle çok özel ilişkiler içerisinde olduğu ve Yahudi cemaatiyle haftada iki kez toplantı yaptığını ifade etmiştir. Benim birkaç kez şahit olduğum Yahudi cemaatinden olduğu söylenen Ekrem isimli şahıstan çanta içinde para aldığını bunu da öğrencilerin barınma, yiyecek, kıyafet ihtiyaçlarını karşılamak için Yahudi cemaatinin her ay derneğe bağışta bulunduğunu ifade etmiştir. Kendini mehdi ilan eden bu şahsın ajan gibi çalıştığını belirtmeden geçemeyeceğim."
DİYANET GÖREVE
"Bunun gibi dinden sapmalara karşı dinimizin emrettiği birçok hüküm bulunmaktadır. Bu şahıs kendini mehdi ilan ederek çevresinden maddi anlamda yararlanmakta, saf ve Anadolu çocuklarını manevi duygularını kullanarak kendi emellerine alet etmektedir. İslamiyet ve hocalık şeref ve nezaketini korumamak resmi makamın vesikasını tanımamak saygısızlığını göstermekle binlerce cemaate huzursuzluk veren adı geçen imam hakkında gereğinin yapılmasına emirlerinizi bekler, derin saygılarımı sunarım."
Esirger, emekli öğretmen ve Diyanet'in izniyle gezici olarak camilerde vaaz veren bir alim. Cevat Rifat Atilhan'ın muhterem diye mektuplar yazdığı biri olan Esirger'in Kestanepazarı Camii'nde vaaz verdiği 1960'ta, Menderes'e yazdığı mektupları da bulunuyor. Belgeler arasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Reisi E. Sabri Hayırlıoğlu imzasıyla Esirger'e hitaben resmi yazılar da var. Esirger'in internette ilmihal içerikli fasikülleri de satılıyor.
Öğrencileri dolandırdı
Yeni Şafak'ın ulaştığı belgelerde Fethullah Gülen'e yönelik "dolandırıcılık" suçlamaları var. 1977-78 yıllarında Orman Bakanlığı yapan Sabahattin Savcı, kendisine ulaşan şikayet mektubuna cevabında, "Bu konu ile ilgili birçok sözlü şikayet aldık. Kimse resmiyete müracaat etmiyor, korkuyorlar herhalde" ifadelerini kullanıyor.
ülen örgütü lideri Fethullah Gülen'in 1970li yıllarda öğrencilerin parasına el koyduğu için şikayet edildiği ortaya çıktı. 1977-78 arasında Orman Bakanı olarak görev yapan Sabahattin Savcı, kendisine iletilen bir şikayet mektubuna cevabi yazı yazıyor. 19 Temmuz 1975 tarihli şikayet mektubunda, Gülen'in bir öğrencinin parasına el koyduğu belirtilirken Savcı'nın ifadeleri dikkat çekici. "Fethullah hocayı şikayet etmişsin.Parasına el konulan öğrencinin ifadesini yazılı bir kağıda alırsan Fethullah hoca hakkında tahkikat yaptırabilirim" diyen Savcı, konuyla ilgili pek çok sözlü şikayet aldığını ancak kimsenin resmiyette müracaat etmediğini belirtiyor. İnsanların korkmuş olabileceğine ihtimal veren Savcı, Gülen'in nur talebeliğiyle ilgisinin bulunmadığını da vurguluyor.
NUR TALEBELİĞİYLE ZERRE KADAR İLGİSİ YOK
Kendisine Gülen hakkında şikayet mektubu gelen Savcı, bu konuda birçok şikayetin geldiğini ama kimsenin resmi şikayette bulunmadığını belirtiyor.
Savcı şu ifadelere yer veriyor: "Dostum merak etme, Nur talebeliği ile ilgisi olmayan Fetullah Gülen'e ben de zerre kadar güvenmiyorum. Ruhani değil, dünyevi işlerle alakadar olduğu herkes tarafından bilinmekte, hiçbir güven telakki etmemekte. İman nuruyla yoğrulmuş, içi Peygamber sevgisi, Kur'an sevgisi ile dolu imandaşım"
'PARA VE ZİYNET TOPLADI'
Yeni Şafak'ın ulaştığı belgelerde Fethullah Gülen'e yönelik "dolandırıcılık" suçlamaları var.
Gülen hakkında dönemin başbakanına yazılan başka bir mektupta ise Gülen'in vatandaşlardan para ve ziynet eşyası aldığı ancak geri vermediği ortaya çıktı. Mehmet Fişek, Ahmet Eren, M. Ali Kemen, Ali Turabi, Ayşe Külünk, Veysel Er, Osman Fındık, Yeter Elikısa, Münevver Aslan imzalı belgede, Gülen'in mahalle camisine giderek kendisini Nur talebesi olarak tanıttığı ve 9 kişiden para aldığı belirtiliyor. Para miktarının ne kadar olduğunu belirtmeyen mektupta alın teri olan paralarını geri almak isteyen vatandaşların mektubu ifadeleri şöyle; "Çok kıymetli Başbakanım, İki defa mektup yazdığım halde sizden cevap alamadım. Fethullah Gülen isimli kendini 'Nur talebesiyim' diye tanıtıp, mahallemizin camisine 9 kişiden paralarımızı, ziynet eşyalarımızı alarak iade etmemiştir. Bu zattan alın teri olan paralarımızın alınmasını talep etmekteyiz. Hepimiz çok mağdur durumdayız. Ellerinizden öpüyoruz. Kumkapı idari heyet başkanımız konuyu biliyor. Hürmetlerimizle Sayın Başbakanımız."
Yeni Şafak