17 ve 25 Aralık operasyonuyla hükümeti düşürmeyi hedefleyen paralel yapı, Yargıtay 9. Daire kanalıyla elindeki dosyaları raftan indirdi.
Bunlardan en bilineni Hanefi Avcı ve 28 Şubat mağdurlarından Yakup Köse oldu. 28 şubat sürecinde 14 yaşında idamla yargılandı, tekbir getirmekten, sesli ezan okumaktan, cezaevinde isyan çıkarmaktan hakkında dava açıldı.
17 ve 25 Aralık operasyonunu gerçekleştiremeyen cemaat özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arka çıktığı Köse'nin cezası onayıp Silivri Cezaevine gönderdi. DGM'lerden kalan mirası cemaatin kullandığını vurgulayan Köse, "Şayet Erdoğan 17-25 Aralık'ta dik durmasaydı bugün cezaevleri benim gibi binlerce insanla dolacaktı. Fethullah Gülen Türkiye'nin führeri olacaktı. Astığı astık kestiği kestik" dedi.
Ancak Adalet Bakanlığı, Köse'nin yaşadığı mahkumiyeti gidermek için kanun yararına bozma talebinde bulundu. Şimdi gözler Yargıtay'ın vereceği kararda.
Paralel yapı hazmedemedi
Cemaatin Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı gibi isimlerin sorguya çekilmesine misilleme olarak kendisini tutukladığını kaydeden Köse,, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Şubat mağdurlarına duyarlı hali ve benim meselemi dillendirmesi bazı kesimleri şaşırttı. Bu paralel yargı için kolay hazmedilir bir şey değildi. Bu yüzden paralel yargı ve polisin beni hedef alması benim için bir şereftir" dedi.
Yargıtay'ın kararı planlıydı
Köse, "14 yaşımdan beri yargılanıyorum. İlk defa bir Yargıtay dairesinin kararını açıklamak için verdiği tarihi erteledi. 25 Aralık'tan önce kararı açıklayacaklardı. Demek ki önceden bir hazırlık vardı. Başbakan'dan başlayacak ve hepimizi duruma göre toplayacaklardı." Dedi. Yargıtay 9. Dairesi'nin paralel yargının eline geçtiğini ve yaklaşık 10 yıldır bu dairenin cemaatin elinde olduğunu kaydeden Köse, "Bana bütün cezaları Yargıtay 9. Daire vermiştir" diye ekledi.
Polisler tezgahı itiraf etti
Tutuklanmadan önce paralel yapının kendisini sosyal medya hesapları üzerinden karalamaya başladığını anlatan Köse, "Beni tutuklayan polislerin bir çoğu tezgaha geldiklerini söyledi. Beni Fatih'ten Arnavutköy'e kadar takip eden polis ve onu benim üstüme salanlar elbette ortaya çıkacak. Ancak o polis güya beni rast gele görmüş gibi "ihbar" ediyor. Ama cebimdeki anahtarların iş yerim olan Kökler Derneği'nin anahtarları olduğunu bilecek kadar iyi tanıyor. Hatta bana twitter'dan bir kaç kez yazdığını ama cevap vermediğimi söylüyor" dedi.
Darbe gerçekleşseydi...
Köse, Cumhurbaşkanı Erdoğan 17-25 Aralık'ta dik durmasaydı bugün cezaevlerinde kendisi gibi on binlerce insanın yatacağını söyledi. Cemaatin dışarıda kimseye hayat hakkı tanımayacağını söyleyen Köse, "Fethullah Gülen Türkiye'nin führeri olacaktı. Astığı astık kestiği kestik. Dış politikada ölümüne Amerka ve İsrail sevdalısı bir Türkiye. Yaklaşık 80 sene yaşattıkları gibi. Böyle bir Türkiye'de en son düşüneceğim benim cezalarım olurdu herhalde." dedi.
Çocuklarım beni askerde biliyor
Babasının da 12 Eylül mağduru olduğunu belirten Köse, "Babam her zaman sırtımda dayanağım oldu. Çocuklarım beni askere gitti biliyorlar. Buralardan sağ salim çıkabilirsem yokluğumu telafi etmeye çalışacağım. Önümüzde Allah izin verirse uzun bir ömür var" diye konuştu