Gel gör ki, Gülen'in okullarına hiç dokunmadılar. Dahası, "al sana devredelim" teklifine bile kulak asmadılar. Sormayalım mı şimdi?
"Ey Çevik Paşa, bu okullara dokunulmaması konusunda kimden talimat geldi?" diye.
Soralım tabi ki! Çevik Paşa da bize bir anlatsın. ABD mi, İsrail mi; kim?
Dersanelerin kapatılması tartışılırken, Fetullah Gülen hükümete beddualar yağdırırken, paralel yapı algı operasyonları düzenlerken birileri sordu!
Dedi ki:
"Arkadaş, bu işi büyütecek ne var? Siz vaktiyle bu okulları Çevik Bir'e devretmeye kalkmamış mıydınız? Erdoğan'a niçin 'lo lo' yapıyorsunuz."
Gülen, Çevik Bir bahsinin açılması üzerine köşeye sıkıştı. GYV Başkanı Mustafa Yeşil üzerinden kamuoyuna hemen bir mesaj gönderdi.
"Eğer hükümet bu okulları millete daha faydalı hale getirecekse, kendilerine devrederiz" dedi.
Mustafa Yeşil'in bu açıklamayı yaptığı tarih 20 Kasım 2013'tü. Yani henüz 17 Aralık darbesi gelmemişti. Sanırım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
"Hükümete devrederiz" açıklaması zaman kazanmaktan başka bir şey değildi. Çünkü 17 Aralık'tan sonra ortada hükümet diye bir şey kalmayacaktı!
"Muhterem" bunu çok iyi biliyordu.
Ve bugün. 17 Aralık başarısız oldu.
Erdoğan yerel seçimden de cumhurbaşkanlığı seçiminden de başarıyla çıktı. Sıra şimdi Gülen'in o teklifini değerlendirmeye geldi.
Neydi o?
"Okullarımızı hükümete devredelim" sözü.
İyi ama Gülen şimdi yan çiziyor. Cemaat de.
Erkek adamın ağzından söz bir kere çıkar!
Koskoca "hocaefendi" sözünü mü yiyecek?
Ama yiyor! Sözünün arkasında da durmuyor!
"Okullar elden gidiyor" diye kıyameti koparıyorlar. Sakin olmalılar, okulların bir yere gittiği yok. Hükümet bu okulları vatana, millete daha faydalı hale getirmek için çabalıyor. Niçin rahatsızlar anlamış değilim doğrusu?
Gelelim madalyonun öbür yüzüne.
Şimdi devlet bu okullara el koyacak ya aklınıza hayalinize gelmeyecek yerlerden cemaate destek yağıyor. Hiç ummadığınız adamlar çıkıp cemaat okullarını savunuyor. Sanırım Çevik Bir'e gelen talimat onlara da gelmiş.
Başka ne olabilir ki?
Ve son bir not.
Dünya üzerindeki bu okulları bazı güç merkezleri himaye ediyor.
Terörün kol gezdiği birçok ülkede bu okulların camına kuş bile pislemiyor.
Buradan da şunu anlıyoruz; El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütleri bu güç merkezleri tarafından kontrol ediliyor. Tabi ki paralel yapı da. Erdoğan bu yapının MOSSAD bağlantısını boşuna gündeme getirmedi. Bekleyip göreceğiz.
Turgay Güler / Akşam