Charlie Hebdo saldırısından sonra odamdan PARİS'e doğru uzanınca gülümsedim! Aslında operasyon çok açıktı! Benim için gerçeği görmek ve operasyonu kurgulayan AKLIN hedefini anlamak zor olmadı! "CIA yaptı!" diyen galiba ilk ve tek kişiydim! Aynı kulvarda bir iki yazı kaleme aldım!
Çünkü aktaracak çok şey mevcuttu!
Hala yazılmayan çok şey vardı! Bu ortada!
Ancak ben bunları yazdıktan sonra İNGİLİZ gazeteleri, bazı yabancı kanallar isim vermeden beni eleştirdi!
Ya da ben üzerime alındım!
Bilemiyorum!
Bu kadar da değildi! İçeride bazı AKADEMİSYENLER yine isim zikretmeden dışarıya beni şikayet ediyordu!
Bildik yolla saldırıyordu! "KOMPLOCULAR VAR MAALESEF!" diyerek sonuç alacaklarını düşünüyorlardı! Bir gazeteci olarak ANALİZ yapıyordunuz ve gençleri eğitmekle görevli insanlar önünüze dikiliyordu! Gerçeğin peşinde koşması gerekenler karanlığı tercih ediyordu! Burası Türkiye idi!
Ne yazık ki biliyorduk!
Bugünkü yazı biraz da bu!
Şimdi BEYAZ SARAY'ın içinden birkaç gün yazacağım!
Bakalım bizim akademisyen olarak ortada dolaşanlar ile dışarıdan saldıranlar ne yapacak!
İnsanlarımızın düşünmesini engelleyen bu BLOK, zayıf düşmedikçe bu ülkeye huzur gelmez! Çünkü bunlar fikirleri zehirleyen ve aklı imha etmekle görevli arkadaşlar! Neyse... Onlar da okusun!
Dostumun söyledikleri çok ama çok önemli!
Çok özel sorulara çok özel cevaplar var! Bakalım keyif alacak mısınız?
Charlie Hebdo olayı nedir? Ben 'CIA'nın işi' dedim! Birileri rahatsız oldu! Ne dersiniz?
11 Eylül, Amerikan istihbarat tarihinin en büyük operasyonuydu. O andan itibaren dünya yeni bir döneme girdi. ABD, Afganistan ve Irak'ı işgal etti. Yıllar sonra, 11 Eylül operasyonunun ABD'yi daha da zor durumda bıraktığı ortaya çıktı ama kazanımlarının da çok önemli olduğunu gördük.
Nasıl yani? Kazanımdan kastınız nedir?
100 yıl sürecek bir proje hayata geçirildi. Dünyanın her noktasında, İslam terörün kaynağı olarak algılandı. Bu tarihin en büyük istihbarat operasyonuydu! Kabul et büyük kazanımdı! Az iş değildi!
Müslümanlar'ı terörist olarak göstermekteki hedefiniz neydi?
Kendini terör dışında tutmak isteyen her Müslüman ülke, ABD'nin yanında yer aldı.
Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Afganistan, Bahreyn, BAE, Endonezya, Fas, Cezayir, Çad, Kamerun, Katar, Kuveyt, Lübnan, Malezya, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Senegal, Togo, Mali, Nijer, Pakistan bunlardan bazıları... Yeter mi!
Başka!
Bu ülkelerin liderleri, Bush'u aradı veya temsilci gönderdi.
Koşulsuz işbirliği önerdi. Zengin maden yatakları da Amerikan şirketlerinin oldu. İngiltere, ABD ve Fransa, bu bölgede gizli bir rekabete girdi. Kazanan sürekli değişti. Ama mücadele gazetelerde görülemeyecek kadar keskindi!
Yani büyük rekabet vardı? Biz görmüyorduk!
CIA, ikinci operasyon için start verdi. Bu Charlie Hebdo saldırısıyla olmadı elbette. CIA ile Direction Generale de la Securite Exterieure (DGSE) yani Fransa Dış İstihbarat Servisi'nin savaşı başladı. Bu savaş birçok ülkede yapıldı.
Biz atladık demek ki! Göremedik!
CIA, 2013 ve 2014'te Kamerun, Yemen, Mali, Nijer ve Togo'da Fransız papazları kaçırdı. Ailelerine işkence yaptı.
Yemen'de Fransız diplomatlar öldürüldü. Orta Afrika'da Fransız askerlerine saldırılar düzenledi. Fransız turistler kaçırıldı. Suriye'de 4 ay arayla Fransız gazeteciler kaçırıldı. CIA, bu isimler üzerinden Fransa'yı tehdit etti.
Gazetecileri de CIA mı kaçırdı?
Elbette!
Sonra?
David Petraeus, bizzat Fransız gazetecilerin kaçırılmasını sağladı.
Operasyonu o yaptı! Emir ona verilmişti yine! Başlarına çuval geçirilen Fransız gazeteciler, ISIS (IŞİD yani) tarafından kaçırıldığını sanıyordu. Sonra sizin istihbaratınız, yaklaşık 1 yıl rehin tutulan bu 4 gazeteciyi CIA'in elinde aldı. CIA için bu affedilir bir durum değildi. Petraeus da, bu olaydan 30-40 gün sonra bu operasyona Irak'ta cevap verdi.
Ne yaptı peki?
Sizin MUSUL Konsolosluğunuzdaki 50 kişiyi kaçırdı!
Olayı biz böyle bilmiyorduk!
Ama gerçek buydu!
Çünkü Fransa ve Türkiye, Afrika'da bazı ortaklıklar için anlaşmalar yaptı. Hollande ile Erdoğan arasındaki hızlı yakınlaşma, ABD tarafından pek hoş karşılanmadı.
Peki Fransa gibi bir devlet ne yaptı? Karşılık vermedi mi?
Vermez olur mu?
Biz görmedik ama?
Gördünüz gördünüz!
Görmedik inan!
Fransa, CIA'ye en büyük cevabı Ferguson olaylarında verdi.
Ferguson mu? Ne ilgisi var ki?
Fransa, Amerika'daki büyük ayaklanmaları destekledi. Birçok siyahi Amerikalı, aslında Fransız vatandaşıydı. Hem de Afrika kökenli. Hepsi de çok iyi yetiştirilmiş DGSE ajanıydı.
Bu ajanlar, birçok Amerikan polisinin kafasına sıktı. Siz bunu öfkelenen siyahi Amerikalılar olarak düşündünüz. İşte Charlie Hebdo saldırısında, polisin kafasına ateş eden saldırgan, Amerikan polislerini öldüren DGSE ajanları olduğunun bilindiğinin işaretiydi! Ve CIA da kendi tarzında mesaj veriyordu!
Ne diyorsunuz!
Gerçeği söylüyorum!
Dostumsun sonuçta!
Niye Fransa? Rakip olduğu için mi?
Evet!
Nasıl peki?
Fransa, Benin, Fildişi Sahili, Mali, Gine, Nijer, Togo, Kamerun, Burkina Faso, Ekvator Ginesi, Çad, Gabon, Senegal, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo'dan gizli vergi alıyor.
Sömürge vergisini, farklı vergi adıyla alıyor.
Fransa'nın en büyük gelir kaynaklarından biri olan yaklaşık 300 milyar dolarlık bu vergi, Charlie Hebdo saldırısının 4-5 temel hedeflerinden biriydi...
O zaman kavga yeni başladı! Daha da alevlenecek!
Paris merkez olmak üzere Fransa'nın çeşitli yerlerinde ayaklanma olacak! Gettolar ateş topuna dönecek!
Sonra?
Sonra bu ayaklanmalar, Fransa'nın vergi aldığı 14 ülkeye yayılacak. Afrika Baharı, Fransa'nın en büyük endişesi. O yüzden Hollande, büyük panik içinde. Ancak CIA, planını yaptı. Afrika Baharı için temel operasyonlar tamamlandı.
Afrika Baharı yaşanırsa, Fransa batacak! Çok zor günler yaşayacak! Dediğim gibi CIA çok özel planlar hazırladı! Savaş yayılacak! Buna hazır ol!
Peki bu kavgada Türkiye'nin yeri nedir? Bize sıçrayacak mı?
İşte bu soruyla birlikte BARZANİ'yi bekleyen en büyük tehlike, Gülen için BEYAZ SARAY'daki özel toplantıda alınan kararlar, Afrika'daki savaş ve birçok bilinmeyen ayrıntılar, ŞOK detaylar yarın inşallah burada olacak! Ha bir de yıllarca PARALEL OLUP kendini saklayan çok önemli PAŞA'nın bilinmeyenleri! Başka sürprizler de olabilir!
Yarın görüşmek üzere!
NOT: Edouard Elias (22), Didier François (54), Pierre Torres (29) ve Nicolas Henin (38) isimli Fransız gazetecileri MİT CIA'nın elinden kurtardı! Bu gazetecilerden Didier François (54), Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın ilk eşi Segolan Royal'ın akrabasıydı...