Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda başlatılan Türk devletlerini temsil eden tarihi kıyafetli tören kıtası uygulamasına, kraliçenin atlı arabasını hayranlıkla haber yapan gazeteciler başta olmak üzere pek çok kişi itiraz etti. Yeni uygulamayı konuştuğumuz tarihçi Erhan Afyoncu, "karşı çıkanlar hangi bilgiyle, hangi bakış açısıyla karşı çıkıyorlar" diye soruyor. Afyoncu'ya göre bu sembolik kıtanın yanı sıra tamamı Yeniçerilerden oluşan bir tören kıtası ihdas edilmeli. Afyoncu dahasını da söylüyor, gelen misafirleri askeri Mehter Takımı karşılamalı.
16 Türk devletinin temsiliyeti, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanlığı forsunun dışında resmi tören kıtasında da uygulamaya konuldu. Türkiye'nin hala tartıştığı bu yeni uygulamayı bir tarihçi olarak siz nasıl buldunuz?
Biliyorsunuz daha önce askerlerin tarihi kıyafetlerle konukları karşılaması gibi bir şey söz konusu değildi bizde. Ama benim senelerden beri hem üniversitede hem televizyonda devamlı söylediğim bir şeydir bu. Özellikle yabancı konukların karşılanması sırasında tarihi kıyafetler giymiş bir tören kıtasının olması gerektiğini ben de Murat Bardakçı da defalarca söylemiştik. Benim üzerimde durduğum şuydu; ne zaman yurt dışında resmi bir ziyarete katılsanız orada sizi o ülkenin tarihi kıyafetlerini giymiş tören kıtaları karşılar. Bulgaristan'a gidersiniz böyledir, Moğolistan'a gidersiniz böyledir, İngiltere'yi söylemiyorum bile. Tarihi askeri üniformalarını giymiş birlikler devlet başkanımızı, başbakanımızı karşılıyorlar, tören öyle yapılıyor. Sen zaten tarihin önemli milletlerinden birisisin. Bunun bu güne kadar yapılmaması çok büyük bir hataydı.
Ama yapılması hataymış gibi bir dünya eleştiriler yapıldı.
Bizim ülkemizde insanlar her şeye ideolojik yaklaştıkları için sağlıklı bir analiz yapamıyorlar. Yapana bakıyorlar, ne yapıldığına bakmıyorlar. Bu çok yanlış bir bakış açısı. Önemli olan muhteviyattır. Bana göre doğru bir hadisedir, bunun geliştirilerek devam ettirilmesi lazım. En azından şu oldu, 16 Türk devleti kimdir denilmeye başlandı, gençler bunu merak edip öğrenmeye başladı. Benim eskiden beri söylediğim şuydu; kıyafetlerini en iyi bildiğimiz askerler Osmanlı askerleri. 16 Türk devletini temsil eden askerler durabilir ama bunun yanı sıra sözgelimi sadece Yeniçeri kıyafetleri giyinmiş bir tören birliğinin de olması gerekir. Bizim gösterişli yapacağımız tören birliğinin Yeniçeri olması lazım. Bunun üzerinde durulması gerekir.
NAPOLYON DÖNEMİ ASKERLE KARŞILIYOR
Başka devletler de yapıyorlar dediniz. Arka planını konuşmak için soruyorum, onlar niye böyle bir uygulama yapıyorlar?
Onların yapması normal. Çünkü kendi tarihlerinden kopmamışlar. Biz tarihimizden koptuk. Bizdeki en büyük problem bu, bizde tarihi devamlılık yok. Yani dünyanın hiçbir yerinde 'ben Napolyon dönemi Fransa'sının devamı değilim' veyahut 'İngiltere'deki Stuart hanedanın devamı değiliz' diye bir şey söylemezler. Bizde zamanında bir kopuş yaşandı. Böyle olunca hâlâ günümüzde bile 'Osmanlı benim ecdadım değildir' diyen yazarçizer takımı var. Sen geçmişini ister beğen ister beğenme ama reddedemezsin. İnsan nasıl babasını reddedemezse tarihini de reddedemez. Türkiye'nin en büyük problemi bu… O çatışma da buradan çıkıyor. Hala o kopuş tamir edilemedi ne yazık ki. Son zamanlardaki siyasi gelişmelerden dolayı tarihe karşı bir düşmanlık yapılıyor, bu çok saçma bir şey. İktidarı beğenmeyebilirsin, fakat siz iktidarla tarihin belli bir dönemini özdeşleştirip tarihe düşmanlık edemezsiniz. İktidar bugün var yarın yok ama tarih hep orada olacak.
ÖNCE BİLMEK GEREKİYOR
Sembolik tören kıtasındaki askerlerin kıyafetleri ile ilgili ne söylersiniz peki?
Şimdi orada şunu söylememiz lazım, bizim kalkıp Akhunlar'ın kıyafetlerini incelememiz gibi bir şey söz konusu değil. Bununla ilgili bir bilgimiz yok. Tarihleri hakkında zaten çok az bilgimiz var. Sadece bazı minyatürlerden görebildiğimiz devletler var, Timurlular, Seçuklular, Osmanlılar gibi… Onlar hakkında yorum yapabiliriz. Daha önce yazılmış kitaplar vesaire var. Onlardan faydalandılar. Bunu biliyorum çünkü bana da sordular. 16 Türk devletinin temsil edilmesi çok güzel bir hadise. Benim tezimdeki gerekçe de oydu, 16 Türk devletinin sembolik temsilinin yanı sıra tören birliği tamamen Osmanlı askeri kıyafetlerinden yapılması gerekir. Çünkü tamamen, en ince ayrıntısına kadar bildiğimiz kıyafetler bunlar. Millet yorum yapıyor, ne biliyorlar da yorum yapıyorlar? Önce bilmek gerekir. Hunlar ne giyiyordu, kim biliyor bunu? Tamamen tahmin ve daha önce hayat şartlarından yola çıkarak çizilmiş kıyafetler var. Ama Osmanlı elbiselerini biliyorsunuz çünkü somut olarak elimizde olan elbiseler var.
Selçukluyu bilebiliyor muyuz?
Selçukluyu bir nebze bilebiliyoruz, resimli minyatürlerden hareketle… Osmanlı kadar değil. Tabi Osmanlı döneminden çok fazla örneğimiz var. Topkapı sarayı müzesinde ve Askeri müzede çok örnek var.
Yeni ugulamaya yapılan eleştirileri nasıl buluyorsunuz?
Türkiye'de dediğim gibi işlerin muhteviyatına bakılmadan ideolojik eleştiri üretiliyor. Kalkıp saçma sapan yorumlar yapılıyor, sirk diyen oldu düşünebiliyor musunuz. Adamlar durup sormuyorlar. Bu eleştirileri yapanlar da Avrupa'yı falan görmüş adamlar.
Kraliçe'nin atlı arabasını hayranlıkla haber yapıyorlar…
Evet. İngiltere'ye gittiklerinde 'devlet neymiş gördük' diyor insanlar. Tabi İngiltere, anayasal monarşi. Orada tarihlerinden kopuş olmamış, hâlâ hanedan devam ediyor. Fransa, Cumhuriyetle yönetiliyor hanedan falan kalmamış ama hala Napolyon dönemi askerleriyle karşılıyor sizi. Veyahut Cengiz Han öleli sekiz yüz yıl olmuş hala Cengiz Han'ın süvari askerleri karşılıyor gelen heyetleri Moğolistan'da. Yapana değil, yapılana bakmak gerekir. Tenkitlerin çoğu, Cumhurbaşkanlığı sarayında oldu diye aslında. Önemli olan muhteva… Yarına kalacak bu. Bunu nasıl daha iyi geliştirebiliriz dememiz lazım bizim. O 16 Türk askeri sembolik olarak durmalı ama Yeniçerilerden oluşan bir tören birliğinin oluşturulması gerekiyor.
İlk kez Filistin devlet başkanının ziyareti sırasında bu uygulamaya geçildiği için bunun da altı eşeleniyor…
Özel bir ayarlama yok, dediğim gibi geçmişini biliyorum. Bu çalışmalar çok önceden başlamıştı, hatta bu saraya geçilmeden önce bunun hazırlıkları yapılıyordu. Muhafız Alayı'ndan komutanlar mail atıp, resimler hakkında fikirlerimizi sordular. Benimle, Murat Bardakçı'yla başka tarihçilerle konuşuldu.
GEÇ KALMIŞ NORMAL BİR UYGULAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği mesajı nasıl okuyorsunuz peki? İçeriye mi dışarıya mı yönelik…
İçerisi dışarısı değil, aslında bir mesaj falan da verilmiyor. Normal bir uygulamaya geçiliyor. Bütün dünyada olan ama Türkiye'de çok gecikmiş bir uygulama bu. Dünya devletlerinin çoğunda olan bir uygulama Türkiye'de de yapılmaya başlandı. Hepsi bu. Ve tarihe sahip çıkıldığını gösteriyor. Bütün Türk tarihine…
TARİH, SÜREKLİLİKTİR
Türk tarihi vurgusu, Türkiye'nin İslam'la olan rabıtasını koparmak için yapılan bir vurgu diye eleştiriler de yapılıyor bununla ilgili…
Şamanist Türkler ve saire diye internette tenkitler yapılmış, ben de duydum bunları. Tarihinizi belli bir döneme hapsedemezsiniz. Zamanında kara kuvvetlerimizin başlangıç tarihi üzerine 1970'li yıllarda büyük tartışmalar olmuştu. Kara kuvvetlerinin tarihi 1363'ten başlatılmış. O dönemde Nihal Atsız; "Ordumuzun 1363'ten önce bir tarihi yok muydu?" diyor. Şimdi Kara Kuvvetleri'nin başlangıcı MÖ 209'lara iniyor, Hun Devleti'ne kadar. Tarih bir sürekliliktir. Bakın Selçuklu Devleti Müslüman bir devlettir ama Göktürklerin devamıdır. Bütün Türk tarihi yekparedir. Peygamber Efendimizin, peygamberliğinden önceki dönemde Türkleri başka bir dine inanıyorlar diye mi suçlayacağız?
TÜRK'Ü İSLAM'DAN AYIRAMAZSINIZ
Türklük, Selçuklu siyasetine müntesip olmaktır, denilir ya. Cumhuriyet de ulus devlet iddiasına rağmen içeride tuttuğu unsurlara Selçuklu siyasetiaçısından yaklaştı…
Şimdi buradaki hadise şu; Türklükle İslam'ı birbirinden ayırmanız mümkün değildir. O kadar özdeşleşmiş bir hadisedir ki biz bunu birçok Avrupalı seyyahın yazdıklarında görüyoruz, Türk eşittir Müslüman diye bakılır. Günümüzde de bu böyledir. Bir Avrupalı İslam'ı seçtiği zaman Müslüman oldu demiyorlar, Türk oldu diyorlar. Burada şu da var tabi, Selçuklu da Osmanlı da birer imparatorluktular ve birer Türk devletleriydiler. Fakat bu iki devlet de Cumhuriyet dönemi kadar Türklüğünü ön plana çıkarmadılar çünkü bunlar imparatorluktu. Cumhuriyet milli bir devletti. Ama Osmanlılar her zaman Türk olduklarını biliyorlardı. Osmanlı padişahlarının şecerelerine baktığınız zaman Oğuzhan'a kadar gider. Ve hiçbir zaman için Türk demenin kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Olan bir gerçek vardır, bu devletin ana omurgası Türklerden oluşmuştur, devleti Türkler kurmuştur.
MEHTER TÖRENLERDE YER ALMALI
Daha da geliştirilmeli bu uygulama dediniz, ayrıca konuşalım isterseniz.
Yeni uygulama çok güzel ama bunun yanı sıra müstakil bir tören birliğinin kurulması lazım. Yeniçeri'lerden oluşan bir tören birliği… Yeniçerilerin kıyafetleri de, silahları da çok ihtişamlıdır. Ayrıca biliyorsunuz Yeniçerilerin Avrupa devletleri tarihinde heybetli ve ağır bir havası vardır. Viyana kapısına kadar giden bir gücü temsil etmektedir. Tabi dünya bunları gördüğü zaman, 'bunlar tarihleriyle barışmışlar diyecekler.' Ve ben olsam ayrıca protokolü Mehter'le karşılarım. Törenlerde, gelen heyetlerin askeri Mehterle karşılanması gerekir. Bizdeki problem şu, Avrupa'da saraylar devlet binası olarak kullanıldığı için kıyafetlerle saraylar arasında bir tezat olmuyor. Biz modern binalarda tarihi kıyafetlerle karşılıyoruz sıkıntı bu. Avrupa'da hala saraylar kullanılıyor, gelen misafirler ağırlanıyor. Bizde maalesef bu yok. Bizde bu yapılmaya kalksa kıyamet kopar, 'yok siz sarayda mı yaşayacaksınız, padişah mısınız' diye tenkitler yapılır. Avrupa'da saraylar ne diye kullanılıyor, bu bile sorgulanmaz. (Yeni Şafak)