Tahşiye operasyonunda gözaltına alınan ve emniyette El Kaideci olduklarını itiraf etmeleri yönünde baskı gören mağdur isimler çektikleri sıkıntılı günleri anlattı.
Yaklaşık 5 yıl önce 2010 yılının Ocak ayı sonlarında El Kaide üyesi oldukları gerekçesiyle evlerinden ve iş yerlerinden gözaltına alınarak emniyette saatlerce hatta günlerce sorgulanan isimler o günlerde neler yaşadı?
Gözaltında tutuldukları Fatih'teki emniyet müdürlüğü binasında polislerle aralarında ne geçti, onlara neler soruldu, hangi cevaplar alınmak istendi?
FETHULLAH GÜLEN'İ SEVİYOR MUSUN?
Gözaltına alınan isimlerden biri o yıl Tahşiye Yayınevi'nde çalışan Abdulhak Akkuş. Akşam saatlerinde evinden alındı. Emniyete götürüldü. 4 saat boyunca sorgulandı. Sorguda akıl almaz sorular yöneltildi ve o sorulara istedikleri yanıtlar alınmaya çalışıldı..
Akkuş o akşamı şöyle anlattı;
Akşam saat 9 gibi evimden aldılar. El Kaide'ye bomba, para ve adam temin ettiğim için gözaltına aldıklarını söylediler. Ben kabul etmedim. 'Bunları kabul et seni göndereceğiz' dediler. 'Ben yapmadığım bir şeyi yaptım demem' dedim.
Onlar da kabul etmemem durumumda ailene ve çevrene 'Kadın satıyor' diye seni rezil ederiz dediler. Artık dayanamadım bu psikolojik işkence karşısında ağlamaya başladım. 'Eğer susma hakkını kullanırsan seni içeri atarlar' dediler.
Akkuş o gün orada yaşadıklarının bununla sınırlı olmadığını da söyleyip ilginç notlar paylaştı;
Bana –Amerika'yı seviyor musun dediler 'Hayır' dedim, 'İsrail'i seviyor musun' diye sordular. Ben de 'Başbakanımızın sevmediği bir ülkeyi ben neden seveyim' dedim.
Daha sonra 'Peki Fethullah Gülen'i seviyor musun?' dediler. Ben de 'Müslüman olan herkesi severim, kafirleri sevmem' dedim. Israrla 'Gülen'i seviyor musun' diye defalarca sordular. Ben de her seferinde 'Müslüman ise onu da severim, kafirleri sevmem, İsrail ile işbirliği yapanları sevmem' deyince sinirlendiler ve bana fiziksel şiddet uyguladılar.
ŞİKAYETÇİ OLDU
Abdulhak Akkuş, hayatı boyunca karakol görmediğini ve ilk kez o gece gittiği emniyette dün bu soruşturmayı yapan polislerden şikayetçi oldu. Akkuş şikayetiyle ilgili 5 sayfa ifade verdiğini de söyledi.
O DEMOKRASİ DİYE BAĞIRANLAR O ZAMAN NEREDEYDİ?
Yaşadıklarının tekrar gündeme gelmesinin bile kendisini rahatsız ettiğini söyleyen Cezmi Çatalkaya ise 'O gün bize bunları yaşatanları Allah'a havale ediyorum, davamı da açtım bu dünyada da hesaplaşacağım' diyor.
Çatalkaya, 'Sabahın 5'inde gelip evimi aradılar. Hiçbir suçumuz olmadığı halde bizi içeri aldılar. Önceki gün Vatan Caddesi'nde 'Demokrasi, özgür basın' diye bağıranlar o gün bizim için sokağa çıkmadılar. Bunların maksadı belli' dedi.
Ömrü boyunca karakol yüzü görmediğini ve o gün yaşadıklarından sonra psikolojik sıkıntılar yaşadığını, 2 yıldır da şeker hastası olduğunu söyleyen Cezmi Çatalkaya 'Beni zorla El Kaide üyesi yapmaya çalıştılar. Benim ne ilgim olabilir dedim. Nerede eylemde bulunmuşum, kimi vurmuşum dedim. Bunları kabul etmiyorum deyince bana beni iğrenç iftiralar atarak ifademi istedikleri yönde verdirmek istediler' dedi.
'ZAMAN'A ABONE OL' VE 'PARA VER'
Zaman gazetesine abone olmayınca bu kişilerin hedefi haline geldiğini şöyle anlattı. Çatalkaya 'Dükkanıma gazete getirdiler istemedim. Apartmana yolladılar yırtıp attım. Bunu apartmanda bir arkadaş gördü. Beni apartman toplantısı diye abiler toplantısına götürdüler. Himmet parası istediler. Ben veremem dedim. Bunları söyledikten sonra beni listeye almışlar. Sonra da gözaltına aldılar' dedi.
'BİZE MUSTAFA KAPLAN'I ANLAT' DEDİLER
2010'da gözaltına alındığında El Kaide Sarıyer sorumlusu olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Engin Tavukçu da 'Saat 5'te işteyken evimi bastılar, eşimin o günden beri ruh ve beden sağlığı bozuldu ciddi sağlık sorunları yaşadı ve saat 7 gibi de beni işyerimden aldılar' dedi.
Tavukçu 3 günden fazla gözaltında olduğu sürede yaşadıklarını tüm açıklığıyla anlattı;
İşyerimden gözaltına alıp götürdüler. Mesai arkadaşlarımın gözünde terörist durumuna düştüm. İtibarsızlaştırıldım. Çok sıkıntılı günler yaşadım 3 yıl içinde. Anlatılacak gibi değil. Ne olduğunu anlamadan Vatan'daki emniyete götürdüler. Sonra emniyetin otoparkına götürdüler. Bir araca bindik. Bana Mustafa Kaplan'ı sordular. 'Canlı bomba olmayı düşündün mü?' diye sordular. Ben bir kediyi bile incitmekten kaçınırken neden canlı bomba olayım dedi. Sonra benim bu tür işlerle ilgim olmadığını anlayınca 'Bu bir şey bilmiyor. Şimdi sen savcıya çıktığında şunları söyle 'Mustafa Kaplan son zamanlarda cihattan çok bahsetti. Bu konuşmalar beni cihada yönlendirdi diye söyle' dediler. Bana bunları söylediği takdirde 'işinden çıkarılsan da sana iş bulacağız' da dediler.
Bu olaylardan sonra İstanbul içinde beni 3 yere sürdüler. Son olarak uğraşlarım sonucu geçtiğim aylarda tekrar eski işyerime döndüm…
Kaynak: Haber7 / Ferhat Esnek