Osmanlıca'nın liselerde zorunlu olması ile ilgili tartışmalar hız kesmeden büyüyor. Yurt dışından gelen araştırmacılar el yazmalarının bulunduğu kütüphane yollarını arşınlarken, Osmanlıca ruhunu anlamak da bir başka konu başlığı olarak karşımıza çıktı. Bu dilin ruhunu anlayanlardan biri de akademisyen Dr. Irvin Cemil Schick. 1938'te Çekoslovakya'dan Türkiye'ye göç eden Yahudi bir ailede dünyaya gelen Schick, sonradan Müslüman olmuş biri.
19 YAŞIMDA ÖĞRENDİM
Hat sanatına duyduğu ilgiyle bilinen akademisyen Osmanlıca konusunda çok hassas. Schick'in Osmanlıca'ya duyduğu ilgi kendisini hat sanatına yönlendirmiş. Schick, daha Amerika'da üniversitede okurken ilgi duyduğu Osmanlı şiiri, tasavvuf ve İslami edebiyat konularından yola çıkarak Osmanlıca öğrenmeye karar vermiş. 19 yaşında başladığı Osmanlıca öğrenme sürecini tek başına yürütmüş. Akademisyen, "Hep merak etmişimdir. Osmanlıca'yı öğrenmeden önce İstanbul'da gezerken gördüğüm Osmanlıca yazılara nasıl bakıyordum acaba? Herhalde hepsini görmezden geliyordum. Ne büyük gaflet" diye de belirtiyor. Osmanlıca öğrenme sürecinin kendi açısından zor geçtiğinin de altını çiziyor Schick. Fakat gelinen noktada, artık bunun hiç de zor olmadığını da söylüyor.
İRTİCA DEĞİL GEREKLİLİK
Schick, "İstanbul'da Osmanlıca bilmemek bir azap" diye ekleyerek konuşmaya devam ediyor: "Mesele sadece kitabe ya da mezar taşı okumak da değil. Ben epey bir dil öğrendim ve gördüm ki dil öğrenmek aynı zamanda düşünce tarzına vakıf olmak demek. Bir kültürü tam manasıyla anlamak demek. Bu yüzden Osmanlıca dersi seçmeli değil zorunlu olmalı." Böyle olunca Osmanlı ruhunu ve kültürünü öğrenmeye yönelik büyük bir adım atılmış olacak. Akademisyen Schick, okunacak binlerce kitabe, binlerce el yazması kitap bu şehrin kütüphanelerinde dururken okuyacak kişilerin de yetiştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Osmanlıca'nın yazı zenginliğine de vurgu yapan akademisyen, bunun irtica değil bir kültürel gereklilik olduğunu da hatırlatıyor.
NEDİM'İN ŞİİRİNİ ÇİNCE SANMASINLAR
Schick, liselerde Osmanlıca dersi meselesinin siyasileştirilmesini ise eleştiriyor: "İtalya'da Latince, Yunanistan'da Eski Yunanca öğretiliyor ve bunu mesele eden yok. Devlet, 90 yıldır Osmanlıca'yı görmezden geldi. Ama gelmemeli. Bu atılan adım oldukça önemli. Hatta seçmeli değil zorunlu olmalı. Cunhuriyet'in kazanımları kayboluyor diye endişelenenler de var. Hem iktidar hem de muhalefet açısından şu nokta unutulmamalı, bu siyasi bir karar değil, asgari bir kültür gerekliliğidir." Üniversitede Latince ve Eski Yunanca bilen arkadaşlarına gıpta eden Schick, sözlerine şöyle devam ediyor: "Onlar kültürel miraslarından kopuk değillerdi. Kabul ediyorum Osmanlıca kolay bir dil değil. Ama bir liselinin de Nedim'in şiirini okuyunca, ona Çince gibi gelmesin istiyorum."
Kaynak: Yeni Şafak