Bankacıların küresel referans faiz oranı Libor'la başlayan, döviz piyasasında manipülasyonla devam eden skandalları yeni alanlara sıçrıyor. Üç büyük Wall Street bankası, Goldman Sachs, Morgan Stanley ve JP Morgan'ın küresel sanayiyi ve hatta benzin depolarını bile etkileyecek bir manipülasyona imza attığı belirlendi. Bankalar petrol, alüminyum, bakır gibi birçok emtianın fiyatlarını manipüle etmiş. Hatta bu kez işi abartarak nükleer enerjinin hammaddesi 'uranyum'da bile fiyatı usulsüzce belirlemişler. ABD Senatosu'nun 400 sayfalık bir raporla ortaya koyduğu büyük vurgunda illegal işlemler birer birer saptandı.
MİLYARLARCA DOLAR GELİR
Raporda, ticari bankacılık departmanları ile hammaddelerin ticaretinin yapıldığı, ürünlerin stoklanarak fiyatların belirlendiği tespit edildi. 90 bin sayfa belge ve 78 görüşme ile ile hazırlanan rapor, geçmiş 10 yılı kapsıyor. İki yılda hazırlanan rapor, üç bankanın bu yolla milyarlarca doları bulan haksız kazanç elde ettiğini ortaya çıkardı. Uranyum ticareti yapan Goldman Sachs'ın Nufcor isimli bir firmayı alarak fiziki anlamda nükleer santralların tedarikçisi haline geldiği tespit edildi. Goldman, uranyum alım-satımı konusunda kendi elemanlarını bile kullanmış. Finans firmalarının ellerinde tuttukları hammadde tutarının son 13 yıldaki seyrine bakınca da gerçek apaçık ortaya çıkıyor. 2000'de ABD'de 33 finans kuruluşunun elindeki hammaddenin değeri 9.5 milyar dolarken, bu rakam 2013'te 46.2 milyar dolara kadar çıktı.
BORU HATTI İŞLETİYORLAR
Petrol şirketi alan, doğalgaz boru hattı yöneten bankalar aynı zamanda future piyasasında da fiyat belirliyor. Bazı bankaların havayolu firmalarına jet yakıtı sattığı bile ortaya çıkarıldı. Senatör Carl Levin liderliğini yaptığı çalışmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Ekonomimiz ve üreticilerimiz risk altında. Artık bankacılık ve ticareti tamamen ayırarak Wall Street'in kamuya açık olmayan bilgilerle haksız kâr elde etmesinin önüne geçmeliyiz."