CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, parti ilkeleri ve parti içi demokrasinin askıya alındığını savunarak, "Genel Başkan ve MYK üyeleri istifa etmelidir, partinin önünü açmalıdır. Parti en kısa zamanda kurultay yapmalıdır. Seçimlerden önce doğru yönetim şart" dedi. İstifaya çağırmasının iki temel nedeni bulunduğunu belirten Güler, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'un tedbirli kesin ihraç talebiyle disipline verilmesinin bunlardan biri olduğunu kaydetti.
Güler, bir anayasa profesörünün söz konusu olduğunu ifade ederek, tüzükte olmayan hükümle yanlış işlem yapıldığını savundu. MYK'nın karar alarak, Batum'u Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderdiğini anımsatan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysa tüzük, milletvekillerinin Parti Meclisi tarafından disipline verilebileceğini emrediyor. 68-e maddesine dayanıldı. Bu madde öyle yorumlandı ki eğer bu doğruysa partideki herkes, 'biz oligarşik partiyiz' demiş oldu. İvedi durumlarda MYK, bir üyeyi disipline sevk edebilir. Ama arada küçük bir cümleyi atlayarak, böyle bir yorum yapıldı. Böyle bir hüküm varsa eğer hiçbir bilinçli yurttaş, o hükmü taşıyan derneğe bile üye olmaz. Bu ivedi durum, keyfe keder. MYK, bir üyeyi disipline sevk edebilir... O zaman MYK üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanları demek ki doğrudan MYK tarafından disipline verilebilir. Oysa bizim tüzüğümüz, bu unsurların PM tarafından Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderilmesini söylüyor. Bu tüzüğün iyi niyetli olmayan bir yorumu. Eğer partimizin Genel Merkezinde iyi niyetli olmayan bir yorum yapılmışsa, bu durumda bu kararı alanların yönetme hakları düşer. "
"SEÇMENİMİZE HAKARET ETTİ"
İstifa çağrısının ikinci nedenini de açıklayan Güler, son kurultayda cinsiyet kotası, kadın kotası olarak kullanılıp, en son sırada oy alarak PM'ye taşınan, sonra Genel Başkan Yardımcısı yapılan kişinin açıklamaları olduğunu söyledi.
Güler, "CHP'de ulusalcıların istifası parti için iyi olur" şeklindeki bu açıklamanın, son derece şansız bir söz olduğunu ifade etti. CHP'nin 1 milyon üyesi, 10 milyon seçmeni bulunduğunu, bu kişilerin cumhuriyetçi, Atatürkçü ve ulusalcı olduğunu belirten Güler, "Tüzüğe karşı hile yoluyla bizim kaptan köşkümüze oturtulmuş kişi, tüm üyeler ve seçmenimize bu sözlerle hakaret etti. Bu kabul edilmesi mümkün olmayan açıklama" dedi.
"Susuyorsak, o zaman biz suç işlemiş oluruz"
Bu iki nedenin, partideki merkezin, partinin ilkelerini, parti içi demokrasiyi askıya aldığını gösterdiğini savunan Güler, "Bu nedenle Genel Başkan ve MYK üyeleri istifa etmelidir, partinin önünü açmalıdır. Parti en kısa zamanda kurultay yapmalıdır" diye konuştu.
CHP'nin parti programı, kurucu ilkelerinin açık olduğunu ifade eden Güler, şunları kaydetti:
"Mustafa Kemal Atatürk, sadece cumhuriyetin birinci cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda bizim partimizin birinci genel başkanı. Bu ilkelere sadık siyaset yapmak hepimizin görevi. Eğer bu ilkeler ihlal ediliyorsa, buna izin veremeyiz. Bunu görüp susuyorsak, o zaman biz suç işlemiş, disiplinsizlik yapmış oluruz. Mehmet Bekaroğlu, cinsiyet kotasına sığınarak, tüzüğe karşı hile yoluyla geldi. PM üyesi olarak kalmadı, CHP'nin kaptan köşküne, CHP'yi tanıtma göreviyle oturdu. Batum'un ihraç istemini geri çekmek zorunda oldukları çok açık. 'Hata yaptık, tüzükte böyle bir madde yok, MYK'nın da yetkisi yoktur. PM karar alırsa ancak böyle bir şey olabilir, o yüzden üyelerimizden, seçmenimizden, Sayın Batum'dan özür diliyoruz' denmesi gerekir."
"Başarımız da başarısızlığımız da yönetime bağlı"
Tarhan'ın istifasına ilişkin yorum yapmak istemeyen Güler, yönetim hataları üzerinden konuştuğunu, tek tek kişilerin eylemleri üzerinde konuşmayı doğru bulmadığını belirtti. Güler, "Çünkü 2015 seçimleri geliyor. 2015 seçimlerindeki başarımız da başarısızlığımız da yönetime bağlı. Bu yönetim hataları, bizi muhtemel bir başarısızlığa götürüyor. O nedenle bir uyarıda bulunuyorum. Seçimlerden önce doğru yönetim şart" diye konuştu.
Güler, doğru yönetimden kastının, partinin programına, parti için demokrasi ilkelerine bağlı, ideolojik netliğini ortaya koymuş bir yönetim olduğunu belirtti.
CHP'li Güler, "Yönetim bana aykırı gelmiyor, yönetim bizim ilkelerimize aykırı davranıyor. Ben gerçek CHP'nin, doğru yönetimini talep ediyorum. Seçmenin bize verdiği yetki çerçevesinde yapmak zorunda olduğum bir çağrı" görüşünü dile getirdi.
"İstifa talebimizi kuvvetlendirdi"
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bu sorunları konuşup konuşmadığına ilişkin soru üzerine Güler, çok konuştuklarını, bunun, yönetime ilk istifa çağrısı da olmadığını kaydetti.
Güler, 12 Ağustos'ta yaptıkları açıklamada, 30 Mart yerel seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarısızlık nedeniyle yönetimin istifa etmesi gerektiğini söylediklerini anımsattı. Güler, o tarihte istifa çağrılarının duymazdan gelinerek, baskın kurultay yapıldığını öne sürerek, "O çağrımız halen geçerlidir. Baskın kurultayda yapılan işler, istifa talebimizi daha da kuvvetlendirmemizi gerektirdi" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi halinde kimin genel başkan olması gerektiğinin sorulmasına Güler, "Partinin ilkelerine bağlı, yeni CHP felsefesine değil, gerçek CHP felsefesine bağlı kadroların yönetimde görev alması gerekir. Gerçek CHP felsefesine bağlı son derece yetenekli, nitelikli çok sayıda yöneticimiz var" karşılığını verdi.
Güler, sözlerini, "Yeni CHP zihniyetinin, ideolojimizle sorunu olduğu artık açıktır. Sorun, ideolojik parçalanma sorunudur. Burada kişiler çok önemli değil. Kişiler bu parçalanmanın göstergeleri. Ama asıl olan kurucu ilkeleri, parti programı ve hedeflerine ters düşen kimselerin yönetim makamlarına oturmuş olması. CHP, 2015 seçimlerinde iddialarıyla gündeme gelmeli, 'Türkiye'de her türlü gericiliğe, bölücülüğe karşı sigorta bizim' iddiasıyla gündeme gelmeli. Maalesef kendini bilmez açıklamalarla CHP'nin gücü erozyona uğratılıyor" diyerek tamamladı.