Türkiye'yi yurtdışında temsil eden ünlü perküsyon ustası Burhan Öçal, evleneceğini ilk kez GÜNAYDIN'a açıkladı. İşte Öçal'ın hem özel, hem de iş hayatıyla ilgili anlattıkları...
11 Eylül'den önceydi. Amerika'daki bir konser sonrası Ahmet Ertegün beni ziyarete geldi, tanıştık. Bir Türk'ün Amerika'ya geldiğini ve kendisinin bundan haberdar olmamasından dolayı üzüldüğünü söyledi. Çok mutlu oldum. Yıllar sonra Ahmet Ertegün, Amerika'ya iki ismi getirememiş olmaktan büyük üzüntü duyduğunu ortak bir dostumuza söylemiş. Biri geç tanıdığını söylediği ben, diğeri ise Tanju Okan. Bu benim için büyük gurur.
ÖLÜM KORKUSU SARDI
Öldükten sonra geride bırakmak istediğim üç şey var. Biz Müslüman bir ülkedeyiz. Derler ya; Allah'ın hakkı üçtür diye… Arkamda üç tane çocuk, üç tane çok güzel sinema filmi ve üç tane de çok güzel orkestra eseri bırakmak istiyorum. Ama henüz ne üç çocuğum, ne üç şahane orkestra eserim, ne de üç sinema filmim var.
Ben Türkiye'den beslenen biriyim. Türk kadınları, Türk kahvesi… Bence dünyanın en güzel kadınları, Türk kadınları. Çok güzel kadınlar var dünyada. Ben Venezüella'da da, Rusya'da da cirit attım. Ama bana göre varsa yoksa Türk kadını…
Üçüncü kez evleneceğim. Az kaldı, ama tarihini duyurmam. Kalkıp da orada, burada bunu ilan edecek biri değilim. Evleneceğim kişi de Türk. Kalemi kuvvetli, ünlü bir gazeteci.
Kadınları anlayabiliyorum. Çünkü varlığım üzerindeki yüzde 50 hak anneme ait. Benim içgüdülerim, kadını koruma tarafında. Bir kadının yanında kibar olacak, ayağa kalkacaksın.
Evlenmek için oturduğum evin restorasyonunu bekliyorum. Ekip gelecek ve bakacak. Onlara diyeceğim ki; "Benim evlenmemi istiyorsanız, bir an önce izin verin. İstemiyorsanız böyle kalır, gider.
Kız arkadaşım bekleme durumumuza bir şey demiyor, ne desin! Türk kadını işte. Onu iyi tanırsanız sorun olmaz.
Türkiye'den şarkıcıların yurt dışına açılması artık söz konusu değil. Çünkü dünya altın devrini ekonomik, sosyal ve müzikal, yani her bakımdan kapattı. Her şey için artık geç. Hiç o zahmete girmesinler; otursunlar burada, hayatlarını yaşasınlar.
Türkiye'nin genelinde bir abartı var. Ben öyle insanlar tanıyorum ki; aristokrat, çok zengin ama hâlâ 10 senelik telefon kullanıyor çünkü ihtiyaçları o kadar.
Sting'le bizi ortak bir arkadaşımız 10 yıl önce Zürih'te tanıştırdı. Aynı arkadaşım beni Madonna'ya, Santana'ya ve Lenny Krevtz'e de anlatmış. Sting 10 numara, süper bir müzisyen. Herkes onunla çalmak istiyor; ben çaldım işte. Sonra beni Uzakdoğu turnesi için iki kez aradı; 'Gelemem' dedim. Küstü, telefonu suratıma kapadı.
Üst üste müzisyen arkadaşlarım ölünce beni ölüm korkusu sardı. 55 yaşındayım. O yüzden check-up'a gidiyorum.