Kobani bahanesiyle ortalığı savaş alanına çeviren PKK yandaşlarının fakirlere kurban eti dağıtan biri lise öğrencisi 4 genci linç ederek öldürmesi olayıyla ilgili tanık ifadeleri terör örgütünün barbarlığını gözler önüne serdi. PKK'lılar tarafından, önce bıçaklanan, sonra boğazı kesilmeye çalışılan ve 3. kattan atıldıktan sonra üstünden araba ile geçilerek katledilen lise öğrencisi Yasin Börü'nün notlarında ise 'merhamet' vardı.
GÖRGÜ TANIKLARI ANLATIYOR
Kurban Bayramın 4. günü kurban eti dağıtan Yasin Börü (16), Hüseyin Dakak (19), Hasan Gökgöz (26) ve Riyad Güneş'in (28) öldürülmesinin yankıları sürerken maktullerin yakınları, yaralılar ile görgü tanıklarının ifadelerine STAR ulaştı. İfadelere göre PKK'lılar önce dernek, ev ve arabaları taşladılar, ateşe verdiler. Daha sonra silahlarla belirledikleri kişi ve hedeflere saldırıldı.
ÜZERİNDEN ARABAYLA O GEÇTİ
Görgü tanığı ifadelerine göre Yasin ile 3 arkadaşının linç edildiği akşam, Yasin'in üzerinden arabayla geçen kişi, yan apartmanda oturan evli ve iki çocuklu bir kadın. Görgü tanığı, Bağlar'da oturan bu kadının, linç sırasında arabasına iki kişi alarak Yasin'i ezdiğini söyledi. Gençlerin sığındığı apartman ile yan apartmanda oturan 8 kişinin linci gerçekleştirdiğini belirten görgü tanığı, linçten bir gün sonra bu kişilerin apar topar taşındıklarını söyledi.
'PARTİDEN SİLAHLARI GETİRİN'
Saldırı akşamını anlatan bir görgü tanığı ise HDP ve PKK'lı grubun başında talimat veren kişinin bina önünde bekleyenlerden birine "İlçe binasına git 30 keleş gelmiş onları dağıt" dediğini söyledi. Bir başka tanık saldırılarda yaralanan bir çok HDP ve PKK'lı belediyeye ait birimlerde saklanıyor. Belediye abulanslarıyla gelen doktorlarca tedavi ediliyorlar. Bu kişilerin çoğu, dağdan gelen PKK'lılar ile Kobani'den gelenler. Dernek yöneticisi bir tanık da, kendilerinin baktığı Kobanili 3 gencin zorla eyleme götürüldüğünü, eylemde öldüklerini ve belediye tarafından gizlice gömüldüklerini iddia etti.
16 PROVOKATÖR YAKALANDI
Bu arada İstanbul Terörle Mücadele ekipleri, Kobani'yi bahanesiyle, İstanbul sokaklarını ateşe veren Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyesi eylemcileri takibe aldı. İstanbul'da 5 ilçede düzenlenen operasyonda, biri kadın 16 eylemci gözaltına alındı. Eylemcilerin evlerindeki aramada 3 ruhsatsız silah ele geçirildi. Gözaltına alınan bir kadının eylemleri organize ettiği belirlendi.
GÖZLERİNDEN TANIYABİLDİM
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Pervin Buldan ile Zübeyde Zümrüt hakkında suç duyurusundan bulunan mağdurlar da yaşadıkları vahşeti polis ifadelerinde anlattı. İki kurşun ve 17 bıçak darbesiyle kurtulan Yusuf Er'in (18) babası Şahabettin Er, olay günü kurban eti dağıtmaya çıkan oğlunu merak edip saat 17:30 sularında aradığını ve mahsur kaldığını öğrendiklerini belirterek, "Bir süre sonra kardeşim aradı ve Yusuf'u hastaneye götürdüğünü söyledi. Hastanenin acil girişinde bekleyen ambulansın içinde iki yaralı vardı. Kanlar içindeki oğlumu ancak gözlerinden tanıyabildim" dedi.
BAHÇEDE KURBAN KESENİ VURDULAR
OLAY günü akrabalarıyla evinin bahçesinde kurban kestiklerini ve sohbet ettiklerini anlatan Veysi Ergin ise, "Evime taşlarla saldırılar oldu. Ne olduğunu anlamak için dışarı çıktım. Taş atanların arasında ellerinde uzun namlulu silahlar, pompalı tüfekler ve havai fişekler vardı. Attıkları taşları geri atarak uzaklaştırmaya çalıştım. Silahlı saldıranlardan biri bana ateş etti. Başım ve sırtımdan yaralandım. Saldırılar gece geç saatlere kadar devam etti. Yaralı bir şekilde ertesi güne kadar beklemek zorunda kaldım. Sabah Dicle Üniversitesi Hastanesine gittim. Sırtımdan 10 adet saçma çıkardılar halen vücudumun değişik yerlerinde çıkarılmayan saçmalar var" şeklinde ifade verdi.
HASTANEDE KURŞUNLANDI
Şanlıurfa Havalimanı'nda şoförlük yapan ve bayram izni için geldiği Diyarbakır'da özel Sultan Hastanesi'nin karşısındaki binadan ateş edilerek öldürülen Cumali Güneş'le ilgili savcılığın yürüttüğü soruşturmada da şok bilgiler ortaya çıktı. Emniyette bilgisine başvurulan Cumali Güneş'in ağabeyi Ali Yaşar Güneş, kardeşinin hiçbir siyasi parti veya derneğe üye olmadığını belirtti. Güneş, "Kardeşim olay günü akşam Şanlıurfa'ya görevine dönecekti. Öncesinde de alış veriş yapmak için dışarı çıkmıştı. Eve dönerken yolda patlama sesleri geldiği için hastana bahçesine sığındı. Orada bir kurşunla vuruldu. İlk müdahalesi bahçesinde vurulduğu hastanede yapıldı. Sonra Dicle Üniversitesi'ne kaldırıldı" dedi.
MERHAMETİ ANLATTI, MERHAMETSİZCE KATLEDİLDİ
PKK'LI gruplarca linç edilen lise öğrencisi Yasin Börü, katledilmeden bir hafta önce merhamet ve insanlara iyilik yapmanın önemini anlatan notlar almış ve bu notları annesi ve kardeşleriyle paylaşmıştı. Notlarında yazdığı gibi fakirlere Kurban eti dağıtırken katledilen Yasin'den geriye kalan defter ve kitaplarının arasındaki notları gören ailesi bir kez daha kahroldu. Baba Fikri Börü oğlu Yasin'in o gün kendisine, "Baba dışarıda çok fakir insan var bu insanlara kurban eti dağıtmamız lazım. Ben öğleden sonra kurban eti dağıtmaya gideceğim" dediğini belirtti. Acılı baba, "Annesine vefatından bir hafta önce insanlara iyilik etmenin, merhametli davranmanın, yetimlere düşkünlere sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmıştı. Kardeşlerine sürekli bu telkinlerde bulunurdu. Bu notlarını kitap ve deflerlerinin arasında bulduk. İyilik peşinde koşan merhametin ne olduğunu kavrayan ve buna göre yaşayan oğlumu merhametsizce katlettiler" dedi.
TANINMAZ HALE GETİRDİLER
Gözü yüşlo anne Hatice Börü ise "Oğlum saygılı ve iyilik sever bir çocuktu. Öğrendiiklerini paylaşırdı. Geçenlerde de bana merhametin dinimizdeki önemi ve peygamberimizin bu konudaki tutumunu anlatmıştı. Ancak vicdansızlar ona hiç acımadılar, merhamet 8etmediler. Oğlumun nazik bedenini tanınmaz hale getirdiler" dedi.
Yasin Börü öldürülmeden bir hafta önce araştırıp kaleme aldığı şu notları annesine okumuştu: "Merhamet, acımak, bağışlamak, şefkat göstermek iyilikte bulunmaktır. Hz. Muhammed canlılara karşı şefkatli ve merhametliydi. Akrabalarını ve komşularını ziyaret eder, onlara şefkat gösterir, yetimi, düşkünü ve mazlumu gözetirdi. Hz Muhammed hastaları ziyaret eder, köle ve fakirlerle oturur onlarla yemek yerdi."