Türkiye'de devlet en garantili istihdam kapısı olarak görülüyor.
Özel sektör, tecrübeli elemana öncelik verince binlerce yeni mezun ilk olarak kamuda çalışmak için çaba gösteriyor. Bu durum devlet kapısında yığılmaları da beraberinde getiriyor. İki yılda bir yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) katılanların sayısı milyonla ifade edilmeye başlandı.
Şu anda 3.5 milyona yakın kamu çalışanı var. Bu sayı 2 katına çıksa bile talebi karşılaması zor. Belli mesleklerdeki bu yığılma üniversite ve fakülteler açılırken plansız hareket edilmesinin bir sonucu olarak görülüyor.
Her gün bize ulaşan yüzlerce mesajdan anlıyoruz ki, bu arz fazlası veren bölümlerden biri Eğitim Fakülteleri. Her yıl 40-50 bin atamaya rağmen bekleyen öğretmen sayısı katlanıyor. Asıl yığılma ise İktisadi İdari Bilimler Fakülteleri'nde (İİBF) yaşanıyor.
Hemen her üniversitede bu bölümlerin açılıyor olması, Açık Öğretim Fakültesi'nin uzaktan eğitimle sürekli mezun vermesi, kamuya hak ettikleri kadar atama olmaması iş arayan İİBF mezunu sayısını 400 binlere kadar ulaştırdı.
İİBF'liler atamalarda genel idari hizmetlere her fakülte mezununun giriyor olmasına karşı çıkıyor. Herkesin eğitimini aldığı kadrolara atanmasını istiyorlar.
Bu konuda adaletsizliğe uğradıklarını söyleyen İİBF'liler eğitimlerine uygun görevlere ilgisiz bölüm mezunlarının da alınıyor olmasının durdurulmasını ve kendileri için 40 bin atama imkanı verilmesini istiyor. Örneğin vergi müfettiş yardımcılığı sınavına biyoloji, ya da kimya mezunu da başvurabiliyor. Bu adayların daha sonra kendi işleriyle ilgili kurumlara geçmesi de kadrolarda boşluğa yol açıyor. Bu gruplara eğitim ve sertifika almasına rağmen atanamayan 7 bin İş ve Meslek Danışmanı'nı da eklemek mümkün. Bu kişiler ise kişi başı bin liraya yakın para harcayıp sertifika almalarına rağmen atanamamaktan mustarip. Yine gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri ve Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarının da atanmayı talep ediyor. Sistemin tekrar elden geçirilip, taleplerin değerlendirilmesi şart görünüyor.
Emeklilik beklentisi artıyor
Torba yasa görüşmelerine gözünü dikmiş iki kesim var. Birincisi yıl ve gününü tamamlamış ama yaşı bekleyenler. Bu kesim sözlerin tutulmasını istiyor. Yaş şartının iptalini talep ediyor. İkinci kesim ise primi eksik vatandaşlar. Bunlar da yıl ve yaşı tamamlamış ama primi yetersiz olanlar. Bu vatandaşlar ise eksik primlerini toplu borçlanıp emekli olmak istiyor. İki konu da Meclis gündeminde. Tasarı son görüşmelerde yasalaşır mı bekleyip göreceğiz.