Hükümet sözcülüğü görevini dün Beşir Atalay'a devreden AK Parti Genel Başkanı Baş Danışmanı Hüseyin Çelik, yeni kabineyi değerlendirdi. Çelik, Beşir Atalay'a devrettiği görevi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili dün öğrendiği çirkin olayı ilk defa açıkladı.
Verilen görev ve değişim sizin için bir sürpriz miydi sorusuna;
- Benim için verilen görev bir sürpriz olmadı. Ben büyük kongremizden bir gün önce arenada yapılan basın toplantısında şunu söyledim. Genel Başkan değiştiğinde üyelikler düşer. Başbakanımız beni davet etti, kendisi görev değişikliği yapmak istediğini söyledi. Sizi kendi yanımda danışman olarak görmek istiyorum dedi. Görevi Beşir Atalay'a devretmemi istirham etti.
ATALAY'LA GÖREV DEĞİŞİMİ
Hüseyin Çelik görevi devrettiği Beşir Atalay hakkında şu değerlendirmeleri yaptı; Bunlar bizim için bir sancı değil. Neticede sayın Atalay, 58. hükümetten beri kabinede değişmeyen üyelerden biriydi. Partideki ağabeylerimden biridir. Bunca tecrübeden sonra Parti Genel Başkan Yardımcılığına geldi. Bu yüzden kaderin bizim için neler biçtiğini bilemiyoruz. Biz gercekten bağları çok saglam olan bir siyasi partiyiz. Sayın Başbakanımız Davutoğlu beni yanına çağırarak, görevi devretmemi söyledikten sonra, bundan sonra danışman olarak kendisine daha yakın olmamı istedi. Beşir hocam bu kadar yıl sürdürdüğü görevinden sonra tabiki yakışır bir konuma geldi.
Partinin geneline baktığımızda, 5 Hükümet boyunca Bakanlık görevinden ayrılan hiç bir arkadaşımız benim gibi bir cevhere bu muamele yapılır mı dememiştir. Hiç bir zaman da böyle bir şey söz konusu olmayacaktır. Ben Milli Eğitim Bakanı olduğumu televizyondan öğrendim. Kongre olduğu zaman MKYK'da yer aldım ve Genel Başkan Yardımcısı olmuştum. Görev şu veya bu olur... Önemli olan biz eğer ekipsek, küçük hesaplar yapmayız. Gerekirse nefsimizi ayaklar altına alırız. Hükümet Türkiye'nin hükümeti, çizilen istikamet Türkiye'nin istikametidir...
SAYIN GÜL BİNMESİN DİYE ALINAN UÇAĞI SAKLAMIŞLAR
Sayın Ali Babacan anlattı, ilk defa dün duydum. Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı zamanında Cumhurbaşkanlığının kullanımı için bir uçak sipariş edilmiş. Uçak gelmiş. Daha sonraki süreçte Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. 1 yıl boyunca bu uçak gizlenmiş. Zaman zaman hangarda bekletilmiş zaman zaman kendileri kullanmışlar.. Babacan bu uçağın hikayesini anlattı. Ve bütün bu yapılanlar Abdullah Gül'ün uçaktan haberdar olmaması için. Bir pilot gelip haber vermiş bu durumu. Böyle böyle bir uçağınız var sizin haberiniz yok demiş..
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN UYUM İÇİNDE OLMALI
Halkın % 52 oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı halkın %52 oyuyla seçilen Başbakanı uyum içinde olursa hem ekonomik hem de siyasi armoni olur. Bizim geçmiş yıllarda yaşadıgımız da budur..
Ahmet Necdet Sezer görev süresi sona erdi 4 ay o makamı işgal etti. Hiçbir medya kuruluşu çıkıp da bu konuyu gündeme getirmedi. Bunu sorgulamayan ahlaksız zihniyet, Sayın Erdoğan'ın 13 gününü sorgulamaya başladı. Dün mecliste yaşanan rezalet buydu. 15 Ağustos'ta resmi gazetede ilan edilmiş, kesin sonuçlar yayınlanmadan Cumhurbaşkanı siyasi faaliyet yapamaz diye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgına basvurdular. Başsavcılık'tan gelen açıklamada ise Recep Tayyip Erdoğan'ın fiili değil seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, siyasi faaliyette bulunmasında herhangi bir sakınca olmadığını belirtti. Başbakan hiçbir zaman anayasada bulunmayan siyasi yetkisini kullanmaz.