KÖKSAL AKPINAR
Gerek Milli takımlar, gerek kulüpler düzeyinde İngiliz takımlarıyla sayısız maç yaptık. Beşiktaş'ta Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek için yine bir İngiliz takımı olan Arsenal ile mücadele ediyor. İngiliz kulüpleriyle oynanan karşılaşmalar arasında bir maç var ki bugüne kadar hiç unutulmadı. Belki de hiçbir zaman unutulmayacak. 2000 yılında Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray UEFA Kupası'nda finale doğru koşarken, yarı finalde sarı-kırmızı ekibin rakibi Leeds United olmuştu. 6 Nisan 2000 tarihinde İstanbul Ali Sami Yen Stadı'nda ilk karşılaşma oynanacaktı. Karşılaşmadan 1 gün önce Türkiye'ye gelen Leeds taraftarları Taksim Meydanı'nı neredeyse savaş alanına çevirmişti. Alkolün de etkisiyle bir kadını taciz eden taraftarlar, aynı zamanda bir lokantaya da alkol şişelerini atarak zarar veriyorlardı. Yapılan bu taşkınlık sonucunda Türk vatandaşları ile İngiliz taraftarlar arasında kavga çıkmıştı. O kavgada 2 İngiliz taraftarı bıçaklanmış ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Bir anda olayın içinde kendisini bulan 20 yaşındaki Ali Ümit Demir yapılan yargılama sonucunda İngiliz taraftarları ölümüne sebebiyet vermekten dolayı 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bugüne kadar gerek İngiliz, başta olmak üzere dünya medyasının görüşmek istediği Ali Ümit Demir 15 yıl sonra ilk kez AKTÜEL'e konuştu. Demir o gün tüm yaşananları en ince ayrıntısına kadar anlattı.
Maçlarda yaşanan olaylara karışıyor muydun?
Tek tük belki olmuştur. Gençsin kanın kaynıyor. Genelde efendi efendi maçımızı seyreder, takımımızı tribünde centilmence destekler, tezahüratımızı yapar sesimizi bırakır, evimize dönerdik. İnanın Leeds maçına kadar inanın sabıkam yoktu!..
Medyanın olaya yaklaşımını nasıl değerlendirdin?
Beni en çok rahatsız eden medyanın hakkımda saçma sapan yazdıklarıydı. Ailem bu yüzden çok sarsıldı. Zor günler geçirdik. Oysaki olay benim anlattığım gibi oldu. Annemle babam ayrı olduğu için bunalıma girdiğim yazılmıştı. Kesinlikle bunalımda falan değildim. Hakkımda çok fazla kara propaganda yapılmıştı. O dönem ortaya atılan iddiaların hiçbiri doğru değil. Aklım başımda bir insandım ve hala daha Allahım'a şükürler olsun öyleyim. Medya olaydan hemen sonra benimle ilgili tuhaf yazılar yazmaya başladı ama yargılama safhasında gerçekleri gördüler. Bunu görmeleri de iyi bir şey diye düşünüyorum.
Yargılama sürecinde neler yaşadın?
Bu olay yüzünden boşu boşuna cezaevinde yatanlar oldu. Bu olaya karışmayan isimleri de bu olaya dahil ettiler. Onların ailelerine de çok üzüldüm. Bu olay yüzünden 15 yıl hapis cezası aldım ve cezamı da çektim. Şartlı tahliye edildim.
Dünya medyası da dava sürecini çok yakından takip etti. Seninle ilgili ortaya attıkları iddialar için neler söyleyeceksin?
Özellikle İngiliz basını benimle ilgili 'cani' falan dediler. Bunları pek önemsemedim. Bana 'cani' diyenler aynı zamanda benimle röportaj yapmak istiyorlardı. Bu bir çelişki değil mi? Dünya medyasının önde gelen kuruluşları benimle görüşmek istedi. Fakat bana bu kadar yakıştırmalar yapan medya kuruluşları ile neyi konuşabilirdim ki? Lakabım 'Türk Holigan' olarak kaldı. Bu durumdan da memnun değilim. Ben bir Galatasaray taraftarıyım. Hepsi bu!..
Bugün aynı durumla karşılaşsaydın tekrar yapar mıydın?
Hayır!.. Asla yapmazdım!.. 20 yaşındaydım!.. Kanımız kaynıyordu. Kesinlikle aynı durumla karşı karşıya kalsam, evet o İngiliz taraftarlarına müdahale ederdim ama müdahale şeklim bu şekilde olmazdı. Şunu belirtmek istiyorum; bir Türk genci kendi bayrağına saygısı olduğu kadar, başka ülkelerin bayrağına da saygısı olmuştur. Acaba şöyle bir haber okudunuz mu hiç? "Türk genci İngiliz bayrağını cinsel organını sürdü" Asla okuyamazsınız. Çünkü böyle bir örnek tarihimizde yok. Oysa ki, İngiliz taraftarlar bunu yaptılar. Ayrıca hayatını kaybeden taraftarlar da İngiltere'de sabıkası olan taraftarlardı. Bayrağımız için binlerce şehit verdiğimizi unutmayalım!..
Hayatın cezaevinden çıktıktan sonra nasıl devam ediyor?
Bu olay hayatımda unutabileceğim bir olay değil. Unutmaya çalışıyorum!.. Zor günler geçirdim. Evet hayatımda böylesine kötü bir olay yaşandı ama ben bunun cezasını çektim. Tribüne yine gidiyorum. Galatasaray hayatımda çok önemli bir yerde duruyor. Bugün genç arkadaşlara şiddete karışmamaları için onları uyarıyorum. Maçı kazanırsınız, kaybedersiniz. Ama hayat devam ediyor. 'Kaybettiğiniz zaman üzülün ama öfkenize yenilmeyin' diyorum genç arkadaşlara. Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın. Dilerim benim yaşadıklarım genç, kanı kaynayan arkadaşlara ders olur. Evet!.. Geçmişte kötü olaylar yaşadım. Öfkeme yenildiğim için o dönem hapse girdim. Fakat bugün hayatımı birleştireceğim Derya'yı tribünde tanıdım. O da benim gibi koyu bir Galatasaray taraftarı. Yakında hayatımızı birleştireceğiz. Gerçekten futbol sadece futbol değilmiş.