Yaz günlerinde daha fazla tercih edilen dondurma, çocuklar başta olmak üzere birçok kişinin zevkle yediği bir süt ürünü. Beslenme uzmanı gözüyle baktığımda; dondurmanın, şerbetli ve hamur içeren tatlılara oranla, kalori değeri bakımından çok daha masum olduğunu açıkça söylemeliyim. Karbonhidrat, protein, A, E, D ve B vitaminler grubunu içeren, aynı zamanda potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir gibi mineraller bakımından zengin olan dondurmanın sağlık üzerinde birçok faydası olduğu da gözlemlenmiş.
DAHA AZ KALORİLİ
Herhangi bir çeşit küçük bir kase dondurmanın besin değerini ve enerji içeriğini başka tatlılar ile karşılaştıracak olursak; dondurma bir dilim kekten yüzde 10, dört tane küçük şerbetli hamur tatlısından yüzde 20 daha az kalori içerir. İsveç'te yapılan bir araştırmada; zayıflama döneminde günde en az bir porsiyon süt ürünü yiyen kadınlar, yemeyen kadınlarla karşılaştırılmış. Düzenli olarak dondurma yiyenler; dondurma yedikten sonra doymuş, daha büyük zevkle diyetlerini yapmış ve gün boyunca daha fazla kalori alımından kaçınmaya yönelik içsel bir defans geliştirmiş.
ŞEKERİ HIZLA YÜKSELTMEZ
Dondurmada yüksek oranda kalsiyum bulunur. Kalsiyum tüketiminin, çocuklarda kemik gelişimine faydalı olduğu, yetişkinlerde ise kemiklerin sağlam kalarak ileri yaşlardaki kemik erimesi riskini azalttığı belirtiliyor. Yapılan araştırmalar; kalsiyum ile zenginleştirilmiş dondurma yemenin, besin değeri olarak yağsız süt içmekten farksız olduğunu gösteriyor. Düşük glisemik indeksi ve glisemik yükü sayesinde dondurma, kan şekerini şerbetli tatlılar gibi kısa sürede hızla yükseltmez. Dondurma üzerinde yapılan bazı araştırmalar; dondurmanın sağlıklı obezlerdeki insülin direncini olumsuz yönde etkilemediğini belirtiyor. Bu bahsettiğim faydalı özelliklerin yanı sıra, şu anda gündemde olan sağlık ve beslenme ile ilgili araştırmaların en popülerlerinden birinde; dondurma ve mutluluk arasındaki ilişkinin oldukça yakın olduğundan bahsediliyor. Peki, dondurma yemek bizi nasıl mutlu eder? İşte yanıtı:
Dondurmanın beyin üstündeki etkisi: Araştırmalar; bir kase dondurma yemenin ve en sevilen müziği dinlemenin beyindeki aynı bölgeleri uyardığını söylüyor. Londra'da yapılan çalışmada, dondurma yiyenlerin beyinlerindeki aktivite izlenmiş; dondurma yenildiği süre içinde beyindeki keyif alanları üzerinde hareketlenme görülmüş.
Dondurmanın psikolojik etkisi: Amerika'daki reklamlarda depresyona girmiş kişilerin hep dondurma yiyerek kendilerini daha iyi hissettikleri vurgulanıyor. Bunun bir pazarlama tekniği olmadığını ve arkasında bilimsel bir açıklamanın olduğunu belirtmeliyim. Çalışmaların sonuçları; dondurmanın içindeki şekerlerin, mutluluk hormonu serotoninin hızlı salgılanmasında etkili olduğunu gösteriyor. Dondurmayı içindeki şeker oranının diğer tatlılara oranla daha az olduğunu bilerek tüketmek, kişiyi psikolojik olarak rahatlatıyor.
ANTİDEPRESAN YERİNE
Dondurmanın fizyolojik etkisi: Belçika'da yapılan bir araştırmada; belirli zamanlarda kişilerin beyinsel aktiviteleri izlenmiş. Ancak, bu kişilerin dondurma tüketirken tat ile ilgili beyinsel bir uyarının olmaması için midelerine tüp bağlanmış ve mideye o şekilde dondurma verilmiş. Mideye dondurma verildikten sonra, beyinsel aktiviteler tekrar izlenmiş. Tat almadan mideye gönderilen dondurmanın da, beyindeki mutluluk bölgelerini canlandırdığı gözlemlenmiş. Bu kişilerin antidepresan almaktansa dondurma yiyerek mutluluk seviyelerini iki katına çıkarabildikleri belirtilmiş. Sonuçta; tatlı ihtiyacınızı bir küçük kase, hijyenik paketlerde sunulan, son kullanma tarihi geçmemiş dondurma ile karşılamanızı öneririm.
GÜNÜN BİLİMSEL NOTU
Besin değeri yüksek ve kalorisi düşük olan mercimek; yılın her zamanı kolaylıkla bulunabilen ve herkesin tabağında sıkça yer alması gereken en önemli kurubaklagillerden biri. Mercimeğin, kalbi koruyan yiyecekler arasında en değerlisi olduğunu hatırlatmalıyım. Birçok araştırma; mercimekte bulunan diyet lifinin kandaki kötü huylu kolesterolü düşürerek kalp hastalıklarından koruduğunu gösteriyor. Mercimeğin içinde bulunan yüksek orandaki magnezyum ve folik asit, kalp sağlığını koruyan besin öğeleridir. Magnezyum, kan akışını güçlendirir ve vücut içerisinde oksijen ile besin dağıtımını geliştirir. Folik asit ise kalp hastalığına risk faktörü olabilecek olan homosistein adlı maddenin kandaki seviyelerini düşürmekle görevlidir. Kalori miktarının yüzde 26'sı proteinden gelen bu kurubaklagilin vejetaryenler için de önemli bir protein kaynağı olduğunu söylemek istiyorum. İçinde bulunan kompleks karbonhidrat içeriği ile de vücuda bolca enerji verir. Mercimeğin, protein ve karbonhidrat oranının yüksek ve yağsız olması, kısa sürede doymanızı sağlayarak yemek tüketiminizi azaltır. Diyabetlilerde kan şekerini düzenlemesi, kalp hastalarında kolesterolü düşürmesi, şişmanlık problemi yaşayanlarda doygunluğu sağlayarak kolay zayıflama sağlaması ve içerdiği kaliteli diyet lifi sayesinde kabızlığa karşı çözüm yaratması nedeniyle haftada en az iki-üç kere mercimek yemenizi tavsiye ederim.
GÜNÜN SAĞLIĞI İYİLEŞTİREN FORMÜLÜ
Cak havalarda bazı meyvelerin maden suyu ile bileşiminden oluşan serinletici içecekler; hem haz veriyor, hem de ferahlatıcı etkisiyle mutlu olmamızı sağlıyor. Bu nedenle bu hafta çilekli maden suyu tarifimi sizlerle paylaşacağım. Buna ev yapımı asitli sağlıklı içecek diyebiliriz.
Malzemeler
1 su bardağı sodyumu düşük doğal maden suyu
8 tane taze çilek
Yarım limonun suyu
Buz küpleri
Yapılışı
Çilekleri yıkayın. Yapraklarından ayırıp dörde bölüp kaseye koyun. Üzerine limon suyunu döküp çatalla ezdikten sonra 10 dakika bekletin. Çok ince bir süzgeç yardımı ile çileğin suyunu çıkarın. Büyük bir bardakta çilek suyunu maden suyu ile karıştırın ve içine buz küplerini atın. Bardağınızın ağız kısmını ise bir tane çileği ikiye bölerek süslemeyi unutmayın.