Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti Genel Merkezine gelişinde gazetecilere gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazze'den yaralı sevkıyatının devam ettiğini ifade eden Atalay, ilk planda 200 yaralının Türkiye'ye getirilmesi için plan yaptıklarını söyledi. Sağlık Bakanlığının ambulans uçağı ile birlikte ilk olarak 4 yaralının Türkiye'ye getirildiğini, dün de 18 yaralı ve 15 refakatçinin daha Ankara'ya sevkinin yapıldığını dile getiren Atalay, 18 yaralıdan birinin durumunun ağır olduğunu, ancak hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtti.
Yaralıların 5'nin çocuk ve 1'inin de hamile kadın olduğunu anlatan Atalay, şunları kaydetti:
"Bunlar Sağlık Bakanlığımızın denetimi altında tedavileri yapılıyor. Tabii pek çok kurumumuz AFAD'ın koordinatörlüğünde bu çalışmaları yürütüyor. Genelkurmay Başkanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, TİKA ve sivil toplum kuruluşları vesaire. Oradaki hastaların sevkinde büyük zorluklar çekiliyor. Hastaların oradan alınması için İsrail'in havaalanları kullanılıyor. Kontrol mekanizmaları fevkalade zor yürüyor. Dün 40 yaralıyı getirmek istemiştik ama 18'ini getirebildik. Çünkü 40'ının izni alınıp tamamlanamadı."
Atalay, ayrıca Irak'ın Sincar bölgesinin IŞİD tarafından ele geçirilmesinin ardından dağlara kaçan Yezidilere yardımları havadan ulaştıran bir helikopterin düşmesi sonucu yaralanan iki gazetecinin de Türkiye'ye getirildiğini belirterek, "Yaralı olan gazeteciler de Türkiye'ye getirilerek tedavi altına alındı. Yine AFAD koordinasyonunda ve onların tedavileri de sürüyor" diye konuştu.
Gazze'ye yapılan yardımlar
Gazze'de, 8 Temmuz'da başlayan insani yardım faaliyetlerinin yoğunlaşarak devam ettirildiğini dile getiren Atalay, şu ana kadar AFAD tarafından 1.5 milyon dolar tutarında tıbbi malzeme gönderildiğini, 2 bin 500 gıda kolisinin de Gazze'ye ulaştırıldığını anlattı.
Atalay, "Bir yardan Birleşmiş Milletler Filistin Gazze Yardım Komisyonu kanallarını kullanıyoruz bir yandan da İsrail'in havaalanlarını kullanıyoruz. TİKA tarafından çok miktarda yardım gönderilmiştir. Ayrıca Türk Kızılayı tarafından bunlar ilaç, gıda paketi, hijyen malzemeleri vesaire. Şu anda yatak, battaniye, jeneratör gibi akla gelebilecek pek çok yardımımız Gazze'ye akmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.
"IŞİD'in yol açtığı çok ciddi insani dramlar var"
Irak'ta şu anda çok olağanüstü bir karmaşa ve belirsizlikler olduğuna da dikkati çeken Atalay, "Bir yandan yeni hükümet kurulması ve vesaire birbiriyle siyasi çatışmalar devam ederken bir yandan da IŞİD'in yol açtığı, Musul, Telafer, Sincar bölgesi bizim sınırlarımıza kadar uzanan çok ciddi insani dramlar var. Önce tabii Musul'dan Araplar, epeycesi Arap olan, içinde Türkmenler olan büyük nüfus Musul'u terk etti. Sonra Telafer, tamamen Türkmen şehridir, buradaki daha çok Şii Türkmenler orayı terk etti. Sonra bölgede yaşayan Yezidi diye nitelenen, inançları gereği Yezidi diye niteleniyor, soy sop olarak aslen Kürt nüfustur, kendilerine has inançları var, bunların yaklaşık nüfusları yarım milyondur."
Yezidilerin 50 bininin hareket halinde olduğunu, bunların bir kısmının Duhok civarında bulunduğunu, bir kısmının da Türkiye'ye geldiğini anlatan Atalay, "Bunlara dönük yardımlarımızı çok ciddi şekilde yürütüyoruz. Şu anda Türkiye'de bin 700 civarında. Bunlar Irak vatandaşı. Sizler biliyorsunuz, nüfusu az olmakla beraber Mardin, Batman gibi Güneydoğu illerimizde küçük köylerde yaşayan Yezidi nüfusumuz var. Bunlar da sahipleniyor. Daha çok şu anda Cizre'de, Şırnak'ta ve o merkezlerde kimi okul merkezi yaz tatili olduğu için, kimi kamu binaları tahsil edilmiştir. Bir kısmına Yezidi vatandaşlar, bizim vatandaşlarımız sahip çıkmış, köylerine, evlerine götürmüşlerdir ama biz Şırnak Valiliğimize çok ciddi şekilde yardım malzemesi gönderdik. Gıda, öncelikle su gibi, gıda istendi, sonra diğer malzemeler. Orada iyi bir çalışma sürdürülüyor."
Zaho civarında kamp kuruluyor
Irak'tan halen yeni grupların gelme ihtimali bulunduğuna işaret eden Atalay, bu nedenle Zaho civarında kamp kurulmasına karar verdiklerini belirtti. Yezidiler için bir kamp ve çadırkent kurma çalışmasının sürdüğünü belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Onun hazırlıkları ve çadır sevkıyatı başladı. AFAD bunu yürütüyor. Yani bugünden itibaren o çadır kentlerde kalmalar başlanacak. Biraz da hızlı hareket ediyoruz. Dolayısıyla Yezidi nüfusunun, Irak nüfusunun Türkiye'ye gelme yerine, sınır ötesinde daha çok yerleşmesi ama bütün ihtiyaçlarını bizim karşılayacağımız kampların kurulmasını tercih ediyoruz. Bu konuda da yine hem bizim kendi kurumlarımız hem o bölgedeki vatandaşlarımız çok ciddi şekilde yardım ulaştırmaya çalışıyorlar. Bu Zaho Hezil çayı mevkisinde belirlenen geçici toplama merkezinde çadır kurulumu başlamıştır. Şimdilik 5 bin kişilik, 100 adet de genel maksat çadırı, büyük çadırlar biliyorsunuz yemek vesaire olarak planlanan bu merkezde, gece saatlerinde de devam ettirilen kurulum çalışmaları 14 Ağustos yani bu sabahtan itibaren açıkta bulunan Yezidi aileler çadırlara yerleştirilmeye başlanacaktır. Yatak dahil, çadır içi malzemeler de alana sevk edilmiş olup şu saatlerde orada onlar da bulunmuş olacaktır."
Irak'a 110 tır yardım malzemesi
Irak'ta Duhok, Kerkük, Sincar, Telafer, Erbil ve Zaho'ya ve Türkmenlere şu ana kadar 110 tır malzeme gönderdiklerini, yardımları ulaştırmada önemli bir sorun yaşamadıklarını belirten Atalay, daha önce Türkmen kampı kurulması planlanan Sincar bölgesinin IŞİD'in eline geçtiğini, şimdi de Duhok civarında yer tespit edilerek orada hızlı bir şekilde çadır kent kurulmaya başlandığını söyledi. Kurulacak çadır kentin 20 bin kişilik olacağını ve idaresinin tamamen Türkmenlere bırakılacağını söyleyen Atalay, oranın da tüm ihtiyaçlarının Türkiye tarafından karşılanacağını kaydetti.
Türkiye'nin bir yandan Gazze'ye insani yardım yaparken, oradaki yaralıları kendi imkanlarıyla Türkiye'ye getirdiğini bir yandan Irak'taki Yezidilere yardım yaptığını anlatan Atalay, Türkmenlere yönelik de çok önceden başlatılan ve mesafe alınan çalışmaların da Türkmen ileri gelenleri, bölge ve şehir temsilcileriyle görüşülerek sürdürüldüğünü söyledi.
Atalay, Türkiye'de cumhurbaşkanı seçimi, AK Parti'de de yeni genel başkan seçimi ve büyük kongre ile ilgili çalışmalar yürütürken, insani yardım konusunda da kendi sorumluluğunda çalışmaların aksamadan yürütüldüğüne vurgu yaparak, hükümetin insani yardımlar konusunda hiçbir mali sınırlama getirmediğini, bütün imkanlarını kullandığını ifade etti.
AFAD'ın şu anda bütün afet ve acil durumlar için çok iyi organize edilen bir kuruluş olduğunu, kendisinin oradaki sistemi oluşturmak için 2-3 yıl çalıştığını belirten Atalay, "Şu anda orada iyi bir ekibimiz oluştu, çok iyi koordinasyon yürütüyoruz. 'Şuraya şu kadar yardım' dediğimizde o birkaç saat içinde yerine ulaşır duruma geldi. Dün de baktım yaralılar getirilirken bir yandan Genelkurmay Başkanlığımız C130 tipi ambulans uçağı, bir yandan Dışişleri Bakanlığı, bir yandan Kızılay, bir yandan TİKA; hepsi AFAD'ın koordinasyonunda bir arada, bu tablo beni çok memnun ediyor" dedi.
Atalay, bir gazetecinin IŞİD komutanlarının kaçakçılar vasıtasıyla Türkiye'ye girip çıkabildikleri yönündeki bazı gazetelerde yer alan haberleri anımsatması üzerine de, "Benim bildiğim bir konu değil, o yönden hiçbir veri yok. Bizim kendi çabamızla oradan bu Yezidiler'de olduğu gibi getirelim de insani yardım, tedavi uygulayalım diye hiçbir politikamız yoktur. Dışişleri Bakanlığının bu konularda bilgi vermesinde fayda var. Benim yürüttüğüm çok farklı bir çalışma, işin siyasi boyutlarıyla ilgili Dışişleri Bakanlığmız zaten gerektiği zamanlarda açıklamaları yapıyor" diye konuştu.
Çözüm süreci
Beşir Atalay, bir soru üzerine de çözüm süreci kapsamında HDP'lilerle bir araya geldiklerini, sürekli görüşmelerde bulunduklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Çözüm süreci gayet hızlı yürüyor, önemli bir kurulumuz vardı dün, Türkiye'nin bütün güvenlik sorunlarını görüştüğümüz MGK vardı. Meclis'te haziran ayın içinde bu konuda en ileri adımı attık. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti bir çözüm süreci çerçeve yasası çıkardı. Şimdi daha rahat şekilde hem görüşmelerimiz hem çalışmalarımızı yapıyoruz. Şu anda yol haritasını olgunlaştırma yönünde gece gündüz mesai yapıyoruz. O görüşmelerimiz bir yandan sürüyor, bir yandan arkadaşlarımız örgüt kesiminde İmralı ile görüşmelerini sürdürüyor. Çözüm süreciyle ilgili yol haritasını biz kendimiz önce olgulaştıracağız, sonra da hem bütün kurumlarımızla bu olgunlaştırmayı paylaşacağız, devletin bütün kurumlarıyla hem de diğer tarafla da bunlar uygun şekilde paylaşılacak.
Yol haritası dediğimiz şöyle birşey; herkes mutabık kalacak, tarihi belli, eylem belli, eylem tanımlanmıştır somut olarak ve herkes o eylemi onaylayacak ki yerine getirilsin. Onun için de şu anda bu safha zor bir safhadır, ama çabuk da yürüteceğiz. İnşallah ben eylül sonuna kadar bu safhayı tamamlayacağımızı düşünüyorum. Genel manada kendi kurumlarımızla, devletin bütün mekanizmalarıyla paylaşarak yol haritası çalışıyoruz, benim koordinasyonumda bu hızlı yürüyor."
14 Ağustos Dünya Rabia Günü
Atalay, bir gazetecinin 14 Ağustos Dünya Rabia Günü dolayısıyla değerlendirmelerini istemesi üzerine de, "14 Ağustos aynı zamanda Türkiye'de büyük bir değişimin tarihi, AK Parti'nin kuruluş günü. Ben bu vesileyle nice yıllara diyorum, Rabbim partimize, kadrolarına daha nice hizmetler yapmayı nasip etsin. AK Parti'nin doğuş, doğum günüdür, akşam resepsiyonla kutlayacağız. Mısır ve orada olup bitenlere ilişkin bizim siyasi tavrımız ve politikamız bellidir. Nerede zulüm, yanlışlık varsa orada binlerce kişi hayatını kaybetmiştir; bir ihtilal, darbe yönetimi vardır ve bizim şu andaki politikamız bellidir" ifadelerini kullandı.
Beşir Atalay, bedelli askerlikle ilgili hükümetin bir çalışması olup olmadığı sorusuna da "Şu anda size söyleyeceğim bende hiçbir bilgi yok" yanıtını verdi.