Türkiye, Fransa, İsveç, Danimarka, Portekiz'in de aralarında olduğu 11 ülkede 1 Ağustos'ta yürürlüğe girecek sözleşmeyi 23 ülke daha imzaladı. Bu ülkeler de gerekli işlemleri tamamladıktan sonra sözleşmeyi uygulamaya başlayacak. Sözleşmenin içeriğinde özellikle iki önemli uygulama dikkat çekiyor; kadına ve çocuklara yönelik şiddet olaylarının daha detaylı ele alınması ve aile içi şiddet mağdurlarına maddi ve manevi destek sunan merkezlerin açılması. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle ilgili bildiri yayımlayan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Nils Muiznieks, kadına şiddetin en çok 'yakınlar' eliyle gerçekleştiğinin altını çizdi. "Avrupa'da her gün görülen insan hakları ihlallerinin en yaygını kadına yönelik şiddet. Kadın cinayetleri, genellikle yakınları eliyle gerçekleşiyor" cümlelerine yer verilen bildiride "Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel birçok sebebi var, fakat 'kadınerkek eşitsizliği' tüm bu sebeplerin tetikleyicisidir" ifadeleri yer aldı. 'Din', 'gelenekler' ve 'aile onuru' gibi kavramların şiddetin bahanesi olamayacağını vurgulayan Muiznieks, sözleşmenin aynı zamanda "Zorla evlendirilmeleri, kadın sünnetlerini ve zorunlu kürtajı" bitirmeyi hedeflediğini de duyurdu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Anne Brasseur de "İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik ve ev içi şiddete karşı en gelişmiş standartları içeriyor" açıklamasında bulundu.
Ömer Faruk GÖRÇİN/SABAH