CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında Beyaz TV ekranlarında geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan Ustanın Hikayesi belgeselinin bir bölümünü izletti. O bölümde Başbakan Erdoğan'ın eşi ve çocuklarıyla ilgili anıları yer alıyordu. Kılıçdaroğlu o anıların üzerinden hem Erdoğan'ı hem de Beyaz TV'yi hedef aldı.
Başbakan Erdoğan 1980 öncesinde eşi Emine Erdoğan ile yaşadıklarını anlatırken bir an aklına çocuklarıyla ilgili bir anısı geldi.
Erdoğan, büyük kızı Esra'nın "Babacığım bir geceni de bize ayır" notunu anlatmıştı. Kılıçdaroğlu da bugün partisinin grup toplantısında, ''1980 öncesinden söz ediyor. Büyük kızı Esra'nın doğum tarihi '14 Ekim 1983'' ifadelerini kullanarak Başbakan'ı hedef aldı.
Kılıçdaroğlu'nun hedefinde sadece Başbakan değil, Beyaz TV de vardı. Kılıçdaroğlu Beyaz TV'nin yandaş olduğu iddiasını ortaya attı.
KILIÇDAROĞLU YİNE ÇUVALLADI
Beyaz TV Ana Haber Spikeri Ferda Yıldırım, "Biz de Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu konuşması üzerine arşivimize gittik, bir sene önce yayınladığımız o programı bulduk" dedi ve o bölüm tekrar yayınlandı.
"KILIÇDAROĞLU KEŞKE DAHA DİKKATLİ İZLESEYDİ"
Ardından açıklama yapan Ferda Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun yanlışını düzeltip yanıt verdi.
"Sayın Başbakan'ın, Sayın Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği gibi bir konuşma yapmadığı ortada" diyen Yıldırım şunları söyledi:
"Bunu nasıl bu kadar rahatlıkla söyleyebiliyoruz? Çünkü bizzat programın sunucularından biri olduğum için olayın en yakın tanığıydım. Şöyle gelişti:
Başbakan 1980 öncesinde eşi Emine Erdoğan ile ilgili yaşadıklarını anlatıyordu. Hemen arkasından da kızı Esra ile yaşadığı bir anı aklına geldi. Aslında iki konu birbirinden bağımsızdı. Bunu 'Esra doğmadan babasına not yazdı' diye söylemek biraz zorlama bir yorum olmaktan öteye gitmiyor. Programdan bir sene sonra da yüksek ihtimalle danışmanlarının yanlış bilgilendirmesiyle Kılıçdaroğlu, tarafımızdan hayli manidar bulunan cümleler sarf etti. Biz doğrusunu yayınladık takdiri size bırakıyoruz.
CHP gibi köklü bir siyasi parti liderinin böyle bir yaklaşımla bir medya kurumunu hedef almasını da Beyaz TV ailesi olarak esefle kınıyoruz. Keşke daha dikkatli izlenseydi de bir siyasi partinin lideri böyle bir olaya tevessül etmeseydi.
Buradaki derdimiz kimsenin savunuculuğunu ya da avukatlığını yapmak değil, bizzat o programı yapan kanal olduğumuz için bir yanlışlığı düzeltmek ve doğrusunu sizlerle paylaşmak istedik. Aynı zamanda Beyaz TV'ye dönük de bir suçlama vardı. Ki o da tek sesli bir yayın anlayışına sahip olduğumuz iddiası.
Sadece haber bültenlerini değil, siyasi tartışma programlarını bu kanalda modere eden biri olarak da gerçeklikten uzak bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Gerek muhalafet gerekse muhalif gazetecilere bu kanalda hemen her programda söz hakkı verildi. Dilerseniz bunu da kanıtlayabiliriz."(Sabah)