Programa konuk olan Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Asım Korkut, Prof. Dr. İsmail Özdemir, Cemaatin Malatya'da ki özel okulunda yıllarca personel görevlisi olarak çalısan Ahmet Korkmaz ve eşi Zeynep Korkmaz çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte programdan çarpıcı satır başları...
Ahmet Korkmaz: 2010 tarihinde bir şey dikkatimi çekti.Özel okulların çalışanlarına yatırması gerektiği sosyal haklar ücreti vardı. Bunları ödemediklerini fark ettim ve ödemeleri gerektiklerini söyledim ama ödemeyeceklerini söylediler ve o gün başladı benim üstüme gelmeleri. Maaşlar bankaya yatmaya başlamıştı kanunlar gereği. Elimde muavin defteri var, resmi sözleşmem var Valilik Makamı'nın bana onay verdiği ve malum bankaya yatan maaş var. Gelirler İdaresi Başkanlığına bunu sundum burada vergi kaçırılıyor. Sözleşmemdeki miktar bu bankaya yatan miktar bu muavin defterim bu yani bize elden para veriyorlardı. Asgari maaş üzerinden bankaya yatırıyorlardı, üstünü elden veriyorlardı bunu ispat ettim resmi olarak. Fakat o zaman ki paralel yapı bunu incelemedi. Bu yapıya yakın kişilerin çocuklarını bu okullarda ücretsize yakın bir rakamla okulda okutuyorlar. Devletten maaş alanlar devletin kanunlarına göre çalışır ama ben bu yapıdan çalışanlarından böyle bir karşılık alamadım.Yaklaşık 15 kişi Malatya'da paralel yapıdan üst düzey kişiler Evrakta Sahtecilikten yargılanıyorlar. Paralel yapını üst düzey kişilerinden bahsediyorum.
''GÜLEN'İN İÇ ÇAMAŞIRI HEDİYE OLARAK DAĞITILDI''
Pensilvanya'ya gidip geldiler oradan bir hediye gelmiş. Hediyeler dağıtılıyor ama bir tanede çok özel hediye çok özel hediye diyip duruyorlar. Genel Müdür bir okul Müdürüne hediye etti. Çok özel hediye nedir biliyor musunuz?. FethullahGülen'in giydiği kendi atletti.
Zeynep Korkmaz: 8 yıl bu yapıda çalıştım ama tabanından gelen biri değilim. İş için ekmek parası için çalıştım sadece.Fethullah Gülen'in söylediği her şey emirdi. Türkiye'de her okula da geldiğine eminim. Fethullah Hoca Efendi'den emir geldi diyorlar bıyıkları kesecek herkes veya uzatacak.
''BAYANLAR GÖNDEREREK ''BALLI TUZAK'' DENİLEN KASETLERLE HAKİM VE SAVCILARA ŞANTAJ YAPTILAR''
Asım Korkut: Bu paralelcilerde sınır yok. Bu paralelciler Özel Yetkili Mahkemelerin özel yetkilerini ele geçirmek istediler. Bunlar öncelikle kişiye suçlu algısı yaratıyorlar. Normalde gizlidir basına sızdırılmaz davalar ama bunları bilerek sızdırılıyordu. 17 ve 25 Aralık operasyonları tutsaydı ben tahmin ediyorum ki Başbakanın mahkumiyet kararı daceplerindeydi diye tahmin ediyorum. Bunların hedefi olmamın sebebi istedikleri kişileri bırakmadım istedikleri kişileri de içeri attırmadım diye. Paralelciler devletin bankasından para çekmişler. Devletin polisi devletin bankasından parayı çekiyor benden uzakta birine veriyor. Sonra ben duruşma yapıyorum akşam evime gelip dava dosyalarını inceliyorum saat 11 de aradılar çay içelim diye sonra birden hakim rüşvet alırken suçüstü yakalanmış. Cumhuriyet Tarihinde ilk defa görev başında tutuklanan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı benim. Bayanlar göndererek ''Ballı Tuzak'' denilen kasetlerle Hakimve Savcılara şantaj yapıyorlar. Önemli iddianameler Emniyette hazırlanıyor, Adliyede de paraleller tarafından başlığı değiştiriliyordu. Paralel yapının taktiği insanları itibarsızlaştırmak, suçlu algısı yaratmak ve aile yapısını bozmak ailesini yıkmaktır.
PROF.DR. İSMAİL ÖZDEMİR: ''YÖK VE ÜNİVERSİTELERDE PARALEL YAPI ÇOK AKTİF''
Prof. Dr. İsmail Özdemir: 2009 yılında benim hayatımı karartan tek bir dilekçe. Herkes o yıllarda mağdur olmuş zirve yaptığı bir dönemdi o zaman herhalde. Doğum hanede öğrencilere kapıyı kapattırıyorlar ama bunu bana naklediyorlar ben kapatmışım gibi gösterdiler. Ama böyle bir şey yok ben eğitimimi yine verdim. İpe sapa gelmez soruşturmalar açılmaya başlandı. Asistanım yoluyla bana soruşturma açıldı. Doğumunu her şeyini de ben yaptım bütün ameliyatlarına ben girdim ama bana 4 ay boyunca ameliyatlarına girmemişsiniz diye soruşturma açtılar ama ben bu ameliyatlara girdiğimi ispat ettim. YÖK den onay yazısı aldılar. YÖK'ü etkisi altına alan paralel yapı benim gibi bir çok hocayı mağdur etti. Allah iftiracılarımı bile iftiralardan korusun. İnsanlığın bittiği noktadır bu. Paralelcilerin gözünü kan bürümüştü. Üniversitede bize zulmettiler. Paralel yapının aleyhine bir insan olduğum için hedef oldum. Ölmüş hemşireyi aleyhime tanık gösterdiler. Zombiler gibi saldırdılar. Takip ettiğim bir hastanın oğlu karnında öldü. Gizli mektup gönderdiler o kişiye bu İsmail Özdemir'in hatasından dolayı olmuştur diyor. Paralel yapı aleyhimde mektuplar yazdı. Paralel yapı asılsız soruşturmalarla önümü kesmek istedi. 2011 yılında artık bütün Üniversite üst düzey makamlarına bu soruşturmalar aldı başını gitti. Ameliyat yapamaz ders anlatamaz hale geldim. Bir Yardımcı Doçent'i öğrencilerle etik dışı ilişkiler kuruyor diye konuştuğumda. Bu durumu bana çevirebilecek kadar hayasızlaşmışlar. Sayın Başbakan'ı son kale olarak görüyorum ben. Eğer Başbakan'ı düşürmüş olsaydılar Türkiye'yi ele geçirmiş olacaklardı. Ben canlı cenazeye dönüm bunlardan dolayı