17 Aralık sonrası tüm kanıtlarıyla ortaya çıkan Cemaat-Doğan Medyası ve CHP iş birliği bir kez daha ortaya çıktı. Aydın Doğan'ın hürmetler gönderdiği, damatlarının ise kapısından ayrılmadığı Fethullah Gülen, örgütünü hükümeti devirmek için seferber ederken kirli iş birliği defalarca gün yüzüne çıkmıştı. 30 Mart Yerel Seçimleri öncesi ise cemaat, kapı kapı dolaşarak CHP için oy istemiş ve iş birliğinin son halkasını tamamlamıştı.
MONTAJ, YALAN, İFTİRA...
Cemaat elemanlarının hukuksuzca yaptığı telefon dinlemeleri her defasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından mecliste kamuoyuna dinletilirken, Aydın Doğan'ın medyası da bunu bahane ederek yasa dışı yapılan ve montaj olduğu kanıtlanan kayıtları sayfalarına taşımıştı. CHP ve Gülen cemaatini koruma altına alan Doğan Medyası hükümete karşı iftira haberleri yaparken; 19 Ocak'ta Suriye'deki Türkmenler'e yardım gönderen MİT TIR'larına yapılan cemaat operasyonu ise ilk olarak Doğan Medyası tarafından duyurulmuştu. Validen bile önce olay yerine giden Doğan medyası ise olayı "MİT'e ait TIR'lar Suriye'deki terör bağlantılı kişilere silah götürüyor" şeklinde duyurmuştu. Kılıçdaroğlu da kendi ülkesini uluslararası platformda köşeye sıkıştıracak bu yalanı defalarca tekrarlayarak Türkiye'yi zor durumda bırakmıştı. 30 Mart Yerel Seçimleri öncesi oynanan bu tiyatro, hükümetin seçimlerde ezici bir üstünlükle çıkmasına engel olamamıştı. Ancak üçlü kumpas bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimi için kuruldu. Önce Aydın Doğan, üç yıl önce Köşk adayı olması için görüştüğü Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adını çatı adayı olarak CHP'ye verdi. Önüne konan adayın kim olduğunu bilmeyen CHP, kendi tabanını karşısına alarak mecburen İhsanoğlu'nu aday gösterdi. Cemaat medyası da bu olayı en çok alkışlayan olarak dikkat çekti. İlk anket sonuçları, AK Parti adayının ilk turda Cumhurbaşkanı olacağını gösterince; cemaat, Doğan medyası ve CHP, TIR'ları yeniden gündeme getirdi.
HÜKÜMETE DEĞİL ÜLKEYE ZARAR
Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında, "Düne kadar söyledik bölgeye silah göndermeyin. Yüzlerce TIR gitti. Hepsinin içi silah dolu. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir dosyayı arkadaşımız açacak. Göreceksiniz. Silahı nasıl sevk ediyorlar. Bütün ayrıntıları kamuoyu ile paylaşacağız" diyerek aylar sonra bu konuyu bir kez daha gündeme taşırken, operasyon günü cemaatin elemanları tarafından çekilen daha önce hiç yayınlanmamış görüntüler yine Doğan'ın medya sitelerinden servis edilerek algı operasyonun bir parçası oldu. Aylar sonra ikinci perdesi oynanan tiyatro hiç inandırıcı gelmese de bu yalanların uluslararası platformda sadece hükümeti değil Türkiye'nin çıkarlarını tehlikeye sokacağı yorumları yapıldı.
DAVA DEVAM EDİYOR
Adana'da MİT'e ait TIR'ların aranması nedeniyle açılan 'casusluk' soruşturması kapsamında tutuklanan Jandarma İstihbarat Yüzbaşı Hakan Gençer ile Astsubay Gültekin Menge, bir üst mahkemeye yapılan itiraz üzerine serbest bırakılmıştı. Dava ise devam ediyor.
İŞTE O BASKININ PERDE ARKASI
Operasyonu yapan jandarma tarafından çekildiği anlaşılan görüntüler dün ilk kez basına sızdı. Görüntülerde askerler tarafından yaka paça etkisiz hale getirilen MİT görevlilerinin, "Nasıl konuşuyorsun bana böyle terbiyesiz", "Arkadaşlar amiriniz kim? Amiriniz kimse gelsin!", "Kimi toparlıyosunuz burada! Öyle çekme yok!" dedikleri görüldü.
ÜSTEĞMEN'İN İŞLERİ
19 Ocak'ta Adana'da yapılan TIR'lara yönelik operasyonu kurgulama görevi verilen kişinin, Orhan adında bir Jandarma Üsteğmen olduğu anlaşıldı. Orhan Üsteğmen'in, 1 Ocak'ta Kırıkhan'da yapılan baskın öncesinde TIR'ları arayan Adana Savcısı Özcan Şişman'la 16 kez görüştüğü belirlendi.