Beslenme ve hastalık ilişkisi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar, gıdalarla ilgili bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Raflardaki uzun ömürlü diye adlandırılan gıdaların ömrümüzden ömür çaldığını belirten Dr. Dizdar, son 30 yılda ortaya çıkan kalp-damar, diyabet, romatizma hastalıkları ile kanserdeki artış hızının rastlantı olmadığını söyledi. Uzun ömürlü gıdalar hakkında konuşan Yrd. Doç Dr. Yavuz Dizdar, "Beslenme şekli büyüyen şehir koşulları ve ihtiyaçlar doğrultusunda değişti. Endüstriyel gıdalar evrim geçirdi. İnsanlar için en sağlıksız haline büründü" dedi.
KANSERE DAVETİYE ÇIKARTIR
Hemen hemen herkesin tükettiği kutu süt, yoğurt ve peynir gibi uzun raf ömrüne sahip gıdaların kansere davetiye çıkardığını anlatan Doç. Dr. Dizdar, korkunç işleyişi şöyle anlattı... "Uzun raf ömrüne sahip market gıdaları aşırı sıcak, çok yüksek basınç ve radyoaktif ışınlamadan geçiriliyor. Kokusu ve tadı değişen gıdaların besleyici değeri yok olup zararlı hale geliyor. Çünkü gıdadaki bozulmaya (ekşime ya da kokuşma) neden olan, ama endüstrinin ortadan kaldırdığı bu özellik vücudumuzun bütün olarak tutulması için gerekli." Yrd. Doç. Dr. Dizdar, "Sürekli uzun raf ömürlü gıda tüketince hastalıklar ardı sıra gelişmeye başlıyor. Önce fıtıklar ortaya çıkıyor, daha sonra diyabet, kalp-damar hastalıkları ve kanser gibi hastalıklar ekleniyor." diyor.
YOĞURDU KENDİNİZ YAPIN
Yoğurdun vücudun dengesini koruması açısından çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Dizdar şöyle konuşuyor: "İşlemden geçmemiş yoğurt tüketilmeli. Yoğurdu evde kendiniz mayalayın. Bozulmayan yoğurt, yoğurt değildir. Bunlar rafa gelene kadar ağır işlemlerden geçiyor. Kaymağı tabaka halinde kalkıyor. Gerçek yoğurtta kaymak böyle kalkmaz. O yoğurttan yapılan ayran veya sütü içtiğinizde gaz çıkmıyorsa, bilin ki yararı yoktur, zararı ise çoktur."