12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı dava başladı.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müdahiller ve avukatları ile sanık avukatı katılıyor.
Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren ile İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'ya sesli ve görüntülü sistemle bağlanılıyor.
Evren ve Şahinkaya, yataklarında yastık desteğiyle, yarı yatar vaziyette duruşmayı takip ediyor.
Duruşma salonunda bu celsede, çevik kuvvet polislerinin bulunmasına müdahiller ve avukatları tepki gösterdi. Tepkilerin artması üzerine Mahkeme Başkanı Oktay Saday, çevik kuvvet mensuplarını dışarı çıkarttı. İzleyiciler, bu kararı alkışladı.
Duruşmada cumhuriyet savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu'nun esas hakkındaki görüşünü açıklaması, ardından sanıkların avukatı Bülent Acar'ın esas hakkındaki savunmasını yapması bekleniyor.
Acar'ın savunmasını tamamlaması halinde duruşmanın karara çıkma olasılığı bulunuyor.
Dava Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış, bu mahkemenin kapatılmasının ardından Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmişti.
Davanın son celsesi 28 Mayıs 2014'te gerçekleştirilmiş, savcının esas hakkındaki görüşünü açıklaması için dava ertelenmişti.
Savcı "ağırlaştırılmış müebbet" hapis istedi
Cumhuriyet savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu, 12 Eylül Davası'nda verdiği esas hakkındaki görüşte, sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın, 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Özdabakaoğlu, "sanıkların, darbeyi yapmaya yaklaşık 1 yıl kadar önce karar verdiklerinin ve darbenin halkın gözünde sempatik görünmesini değerlendirmek için müdahale etmediklerinin" anlaşıldığını belirtti.
Sanıklar ve avukatlarının, askeri darbe gerekçesi olarak TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine dayanarak yaptıkları yönündeki beyanlarını anımsatan Özdabakoğlu, kanunların Anayasa'ya aykırı olamayacağını ifade etti ve "Kanunla verilen bir yetkinin, Anayasa'yı ortadan kaldırmak adına kullanılması mümkün değildir" dedi.
Özdabakoğlu, sanıkların, lehlerine olan 765 sayılı TCK'nın 146. maddesi ile zincirleme suçu düzenleyen 80. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmalarını istedi.
Dava, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldüğü sırada esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı Selçuk Kocaman, sanıkların TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti.