Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı ve program yapımcısı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, hocaların hocalığını, devleti yönetenlerin de kendi işini yapması gerektiğini söyledi.
Hatipoğlu, "Biz hocalar, ilahiyatçılar üstümüze düşeni yapmalıyız. İnsanları rehabilite edelim, bir araya getirelim kucaklaştıralım. Devleti yönetenler de en doğrusunu yapmaya gayret etmeli" dedi.
Hatipoğlu, Kahramanmaraş'ta düzenlenen söyleşide, sevenleriyle buluştu. Buz pisti üzerine kurulan platformdan, kendisini dinlemeye gelen Kahramanmaraşlılarla seslenen Hatipoğlu, Hazreti Peygamberin hayatından kesitler sunup, O'nun güzel ahlakını anlattı.
Katılımcılara kimi zaman duygusal anlar yaşatan Hatipoğlu, programının sonunda da kendisini dinlemeye gelen binlerce kişiye dua ettirdi. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hatipoğlu, vatandaşlardan gördüğü ilginin temelinde insanların Allah'a ve Peygambere olan sevginin bulunduğunu söyledi. Hatipoğlu, bu yöndeki bir soruya, "İnsanlar Allah'ı ve peygamberi seviyorlar. Biz de Onları insanımıza anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bu ilgi ve sevgi normal" yanıtını verdi.
Gündeme ilişkin yöneltilen soruları da cevaplandıran Hatipoğlu, son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak itidal çağrısı yaptı. Sokak olayları nedeniyle farklı kesimlerden 2 genç ile bir polis memurunun hayatını kaybettiğini anımsatan Hatipoğlu, şöyle konuştu:
"Sağcı veya solcu olması şu veya bu olması bizim için hiç önemli değil. Biz vicdanımızla ve aklımızla hareket ederiz. Hepsi bizim yüreğimiz, hepsini sahipleniyoruz. Gerekçe ne olursa olsun bir insanın hayatı kaybolunca bizim de hayatımız kaybolmuş gibidir. Bu nedenle herkesi hassas olmaya, birlik olmaya sokaklara çıkmamaya, varsa bir derdimiz bunun söylenme tarzı vardır. Ama başka canlara kıyacak bir noktaya gelmeden, kutuplaşmadan birlik olmamız, beraber olmamız, kucaklaşmamız gerekir. Dünyanın her tarafında seçim oluyor ama bizde yaşananların hiçbiri olmuyor. Nedir bu kavga nedir bu gürültü? Sakinleşeceğiz, birbirimizi sükunete davet edeceğiz. Ülke, devlet hepimizin. Bu devletin yaşaması lazım. Devlet zaafa uğradığı zaman hepimiz zaafa uğrarız. Onun için hepimiz sevgiden, barıştan ve doğru yolda yürüyenlerden yana olacağız. Alkışlayacağız. Kimse incinmesin. Ama kimse de incitmesin."
Hatipoğlu, bazı İslami kesimlerin aktif şekilde politikanın içerisinde yer almasının doğru olup, olmadığına ilişkin yöneltilen bir soruya ise herkesin kendi işini yapması gerektiğini söyledi. "Biz İslamı tebliğ edenler, İslam tebliğini yapması gerekir. Devleti yönetenlerin devleti yönetmesi gerekir" diyen Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz insanımızın hepsini birleştirmeyi amaçlıyoruz. İlk günden bugüne kadar ben hep bu yolu takip ettim. Güzel bir ülkemiz var, iyi bir ülkemiz var ve Türkiye değişti. Türkiye dünyada önder bir ülke haline geldi. Ekonomisiyle her yönüyle. Bu durumun devamı hepimizin yararınadır. İktidarıyla, muhalefetiyle herkesin kucaklaşması gerektiğine inanıyorum. Biz hocalar, ilahiyatçılar üstümüze düşeni yapmalıyız. İnsanları rehabilite edelim, bir araya getirelim kucaklaştıralım. Devleti yönetenler de en doğrusunu yapmaya gayret ediyorlardır diye inanıyorum. Biz hepsine dua ediyoruz."
EZİLME TEHLİKESİ GEÇİRDİ
Hatipoğlu, söyleşinin bitiminin ardından alandan ayrıldığı sırada büyük izdiham yaşandı. Hatipoğlu'yla daha yakından temas kurmak isteyen vatandaşların oluşturduğu yoğunluk, güvenlik görevlileri tarafından güçlükle önlendi. Hayranlarının oluşturduğu sevgi karşısında bir süre ezilme tehlikesi geçiren Hatipoğlu, güvenlikçilerin kordonu eşliğinde alandan çıkartıldı.
İHA