"Çevre İzin ve Lisans Belgesi" olmadan çalıştığı için İzmir İl Özel İdaresi tarafından mühürlenen ancak şirket mahkemeye başvurunca yeniden açılan Koza Grubu'na ait Çukuralan Altın Madeni, 3 yıldır geçici izinle çalışıyor. Madenle ilgili açtıkları davalar devam eden Ege Çevre ve Kültür Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Arif Ali Cangı, madenin zehir saçtığını söyledi. İzmir'in Bergama ve Dikili ilçeleri arasında yeralan ve 3 yıldır "Çevre İzin ve Lisans Belgesi" olmadan çalışan Koza Grubu'na ait Çukuralan Altın Madeni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, çevre izni olmadan çalışan işletmelere izin işlemlerini tamamlamak üzere verdiği sürenin 31 Ocak 2013'te dolması üzerine, aynı gün İzmir İl Özel İdaresi tarafından mühürlendi. Ancak şirketin başvurusu üzerine idare mahkemesi yürütmeyi durdurunca, Kozak Yaylası'ndaki maden yeniden açıldı.
Ege Çevre ve Kültür Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Arif Ali Cangı madenin, Nisan 2010'da İzmir İl Özel İdaresi'nden bir yıllık deneme izni alarak faaliyete geçtiğini, bu süre dolunca da 1. sınıf gayrisıhhi müessese işyeri açılma ruhsatı alarak çalışmaya devam ettiğini söyleyerek, "Bu iki izin 'Çevre İzin ve Lisans Belgesi' olmadan verilemez. Bir yıllık verilen geçici faaliyet belgesinden sonra 6 ay içinde Çevre İzin ve Lisans Belgesi için başvuru yapılması gerekir. Ancak maden o günden bu yana geçici belge ile faaliyet yürüttü" dedi. Madenin doğaya verdiği zararın dışarıdan da göründüğünü belirten Cangı, "Madene bu süreçte iki kez de kapasite artırım izni verildi. Bizim, Ziraat mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Dikili Belediyesi ile açtığımız davalarda yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde ocaklarının yeraltı su seviyesi altında olduğu kabul edildi. Bu, suların çekilmesi ve kirlenmesi demek. Ayrıca bilirkişi incelemelerinde toz emisyonu olumsuzluğu da kabul edildi. Bunun anlamı da maden ocağı Kozak Yaylası'ndaki bitki örtüsünü mahvetmektedir. Raporlara göre kil oranı düşük olan bölgedeki toprağın geçimliliği yüksek. Keşifte bitki örtüsünün tahrip edildiği, erozyonun başladığı görüldü. Toprağın geçirgenliği nedeniyle yüzeydeki maden kirlenmesinin yeraltına yayılma riski ve erozyon tehlikesi büyük"dedi.
İzmir İl Özel İdaresi'nce madenin Çevre İzin ve Lisans Belgesi olmadığı gerekçesiyle bir ay önce mühürlendiğini ancak şirketin itirazı üzerine İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini ve madenin, 11 Ocak'ta yeniden faaliyete geçtiğini anlatan Cangı, "İl Özel İdaresi madeni mühürlemekle yasak savdı. Aslında açılma ruhsatı geri alınmalı, maden tamamen kapatılmalı, alanın eski haline getirilmesi için şirkete süre verilmesi gerekiyor" dedi.
Ertan GÜRCANER / SABAH