Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın söyledikleri bence çok önemli. Bakın 17 Aralık sürecini gazetecilere nasıl anlatıyor:
"Ben zannediyorum, bir üst akıl, -bunda Hocaefendi'yi de kastetmiyorum- belki daha yukarıda bir üst akıl, Türkiye'de böyle bir operasyonu planlamış..."
Bunun üzerine gazeteciler soruyor: "Bir ülkeden mi bahsediyorsunuz?"
Arınç bu soruya, "Üst akıl işte, üst akıl..." diye cevap veriyor.
Bir gazeteci üsteliyor: "Üst akıl nedir efendim?"
"Söylemem. Bilsem de söylemem..." dedikten sonra Arınç benzetme yapıyor: "Ergenekon Davası 5-6 yıl sürdü, hâlâ birinci ismi öğrenebildin mi? Öğrenemedin..."
'Kuvvetli bir beyin'
Bu köşeyi sürekli takip eden okurlarımız hatırlayacaktır: Ben baştan beri bu işin Cemaat'ten ibaret olmadığı kanaatindeyim.
17 Aralık'tan sadece üç gün sonraki yazımı şu cümlelerle bitirmiştim: "Ben Cemaatten yeni bir hamle bekliyorum. Çünkü girdikleri yolun dönüşü yok. Kaybedeceklerini bilseler de kanlarının son damlasına kadar savaşmak zorundalar. Ayrıca dün anlatmaya çalıştığım gibi, 'okyanus ötesi' onları arkadan itiyor." (20 Aralık 2013)
Böyle düşündüğüm için de, Şükrü Elekdağ'ın cümlelerini bir başka yazımda kullanmıştım:
"Bu son derece planlı hazırlanmış bir hareket. Bunun arkasında stratejik ve çok kuvvetli bir beyin var. Atacağı adımları çok güzel hazırlamış." (22 Aralık 2013)
Şükrü Elekdağ'ın "stratejik ve çok kuvvetli bir beyin" demesiyle, Bülent Arınç'ın kullandığı "üst akıl" tabiri arasında bir fark var mı?
Bence yok. Hatta şunu da söyleyebilirim: Bence ikisi de aynı odağı, aynı aktörü işaret ediyor.
Bülent Arınç elbette Hükümet'in bir üyesi olarak bu 'üst akıl'ın kim olduğunu söyleyemez. Çünkü söylediği anda ilgili devletten sağlam bir protesto gelir.
Operasyon gücü
Soracaksınız: "Üst akıl'ın bir devlet olduğunu ne malum?"
Bu soruya bir karşılaştırma yaparak cevap vermeye çalışayım... Geçen yılki Gezi olaylarını hatırlayın: ABD daha olayların başında tepki vermiş... Avrupa Birliği'nin ise benzeri bir tepkiyi vermesi çok daha sonra olmuştu.
Aradaki fark apaçık değil mi? ABD... Başkanı, hükümeti, dışişleri bakanlığı, ordusu, envaiçeşit istihbarat örgütü olan bir devlet... AB'de ise bunların hiçbiri bulunmuyor... Özetle: ABD'nin refleksi ve operasyon gücü var, AB'nin ise yok.
Rusya'nın, Ukrayna'yı işgal etme olasılığı belirince ne oldu? ABD ve NATO hemen tepki gösterdi. Hatta bazı analizlere göre 160 yıl sonra yeni bir Kırım Savaşı olasılığı belirdi. AB ise ancak demeç verebiliyor.
Velhasıl, bana kalırsa, siyasetçiler "üst akıl" derken, ABD'yi kastediyor. Başka kim olacak? Cemaatin tartışmasız lideri olan Gülen'in aklını elbette Washington aşar.
Kıssadan hisse: Yetkililer ne yaptı, bilmiyorum. Ben olsaydım, Jandarma tarafından çevrilen MİT kamyonunda, öncelikle 'paralel yapı'yı değil, 'üst akıl'ı araştırırdım.